1. MANİKÜR
1.1. Tırnaklar
1.1.1.Tırnağın Tanımı
Tırnaklar, parmak uçlarını koruyan, sert keratin
tabakadan oluşan, boynuzsu, yarı
şeffaf deri ekleridir. Tırnağın teknik terimi
“oniks” dir.
1.1.2. Tırnağın Özellikleri
Tırnak esas olarak keratinden oluşur. Keratin
bütün boynuzsu dokuların temelini
oluşturan protein maddesidir. 0,5- 0,75 mm
kalınlığında, yassı, elastik yapılardır. Tırnağın
durumu cilt gibi vücudun genel sağlığını
yansıtır. Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Tırnak
oluşumu embriyoda yaklaşık beşinci ayda
tırnakların parmak uçlarına doğru uzaması ile
tamamlanır.
El tırnakları ortalama olarak günde 0,1 mm kadar
uzar. Ayak tırnakları el tırnaklarına
göre daha yavaş uzar. Tırnakların uzamasında,
mevsimlere, tırnak kullanımına ve yaşa göre
farklılıklar ortaya çıkabilir. Orta parmağın
tırnakları daha hızlı uzar. Normal sağlıklı tırnak
sağlam, esnek ve hafif pembe renkte olur.
1.1.3.
Tırnağın Görevleri
Tırnakların başlıca görevi, son derece hassas
bir sinir ağıyla dolu olan parmak uçlarını
korumaktır. İnsanın parmak uçları savunmasız
olsaydı parmaklarımızla yapacağımız işleri
yapamazdık. En basiti yazı yazamazdık. Tırnağın
görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Parmak ucu duyarlılığı için gereklidir.
Parmakların rahat hareket etmesini sağlar.
Parmakları çarpma, yaralanma, yanma, incinme gibi çeşitli
travmalardan korur.
Küçük objelerin tutulmasına yardım eder.
Kaşınmaya yarar.
El ve ayaklara estetik güzellik verir.
1.1.4.
Tırnağın Temel Yapısı
Şekil
1.1: Tırnağın bölümlerini gösteren parmak
ucu kesiti
1.1.4.1. Tırnak Plağı
Tırnağın asıl bölümüdür. Kendi tırnağınıza
bakarak tırnak plağını görebilirsiniz.
Tırnağın yumuşak doku içerisine gömülü olan,
tırnak plağının yaklaşık beşte birini kaplayan
kısmına, tırnak kökü “radix unguis” denir. Tırnağın
dışardan serbest olarak görünen
kısmına ise tırnak plağı “corpus unguis” denir. Tırnak plağı,
parmak uçları deriden ayrılarak
ileri doğru uzayan, beyaz ya da sarımsı sert bir
çıkıntıdır, ayrıca alt yüzü yumuşak, dokuya
yapışıktır. Tırnak, üst derinin keratinleşmesi
ile oluşur,
Diğer tür keratinlerden ayırmak için tırnak
keratinine “onychin” adı verilir. Tırnağın
uzayan serbest kısmına margo liber,
deriye gömülü iki yan kenara margo lateralis denir.
Sağlıklı bir insan tırnağı; bir kenardan diğer
kenara enine olarak ve tırnak dibinden,
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki
yöne kavislidir.
Tırnak plağının içerdiği su, tırnağın
bükülebilir veya kolay kırılabilir olmasını sağlar.
Bükülebilir, esnek bir tırnaktaki normal su
oranı yaklaşık %12’ dir. Suyun daha düşük
bulunduğu durumlarda tırnak kolay kırılır,
çatlar veya pul pul kalkar. Tırnakların içerdiği
yağ oranı çok azdır. Asıl mineral element
kalsiyumdur, ancak sadece %0,1 oranında bulunur
ve tırnakları sertleştirmede çok az bir etkisi
vardır. Tırnak plağında kan damarları ve sinirler
bulunmaz.
1.1.4.2. Tırnak Kökü
Tırnak plağının beşte birini oluşturur. Tırnak
dibinde tırnak katının tabanını oluşturan
bazal tabakadan büyür, uzar ve tırnak yatağının
üstünden bakınca görülebilen beyaz bir
bölgedir. Bu bölgeye lunula, tırnak ayçası ya da
yarım ay adı verilir. Tırnak kökünden
lunula’ya kadar olan kısmı doğurgan tabakadır ve
matrix unguis denir. Bu bölüm sinirler,
lenf ve kan damarlarından oluşur ve tırnağın
büyümesini sağlar. Epitel hücreleri giderek
sertleşir ve tırnak yapısına dönüşür. Tırnağın
alt (dermis) tabakasındaki papillalarda bol
miktarda Meissner cisimcikleri bulunur.
Bu yüzden daha duyarlıdır ve darbelere karşı
hassastır.
Şekil 1.2: Tırnak kökünün yandan
görünümü
Şekil 1.3: Tırnak katmanlarını gösteren parmak
ucu kesiti
Şekil 1.4.: Tırnak katmanlarını
gösteren parmak ucu kesiti
1.1.4.3. Tırnak Yatağı
Tırnak plağının hemen altındaki bölgedir. Tırnak
plağı ve tırnak tabanı birbirilerine
sıkı bir şekilde yapışık durumdadır. Tırnak
plağı serbest bir çıkıntı oluşturarak parmak
ucundan ayrılır, bu bölgeye “tırnak altı” denir.
Tırnak tabanı, üst derinin canlı tabakaları ve
bunların altındaki alt deriden oluşur. Tırnak
tabanında dermis ve epidermesin birleştiği
yerde, normal derinin alt deri papilleri
(çıkıntıları) yerine, tırnak boyunca uzanan oluklar ve
kabarık çizgeler bulunur. Bunlar tırnak plağının
tırnak tabanına sıkıca yapışmasını sağlarlar.
Tırnak plağı altında bulunan alt deri tabakası
tırnak plağından görülebilen tırnaklara pembe
renk veren kılcal kan damarları ile örülmüştür.
Tırnak tabanında pek çok duyu sinir uçları
bulunur, tırnak plağı düştüğü zaman duyulan
büyük acı bu yüzdendir.
1.1.4.4. Ölü Deri (Kütikül)
Üst derinin corneum tabakasının tırnak katından
tırnak plağı üzerine doğru uzantısıdır.
Kütikülün (ölü deri) fonksiyonu, su geçirmez bir
bölge oluşturarak, bakteri veya diğer
mikro-organizmaların tırnak katından içeri
girmesini engeller. Tırnak kenarlarını saran
epidermis (üst deri) ölü derinin arkasında
bulunur, üst deri corneum tabakasının tırnak plağı
üzerine doğru uzantısıdır. Tırnak katının
dibinden çıkar. Genellikle ölü derinin bir parçası
olduğu düşünülür.
1.1.4.5. Tırnakların Büyümesi
Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Üst deri
katlanarak tırnak katını oluşturur. Yaklaşık
üçüncü ayda, bu kıvrımlar kalın bir bölge
şeklinde belirirler. Tırnak oluşumu yaklaşık
beşinci ayda tırnakların parmak uçlarına doğru
uzaması ile tamamlanır. Tırnakların
büyümesi tırnak yatağında hücre bölünmesi ile gerçekleşir.
Hücreler yenilendikçe, yaşlı
hücreler ileri doğru itilir. Bu hücreler
keratinleşir ve hücre çekirdeğinin bozulması sonucu
sertleşir ve ölürler. Hücreler, aralardaki
boşluklara salgıladıkları güçlü yapışkan bir madde
ile birbirlerine sıkı bir şekilde bağlıdırlar.
Salgılanan bu madde ile hücreler birbirine yapışır
ve sert tırnak plağını oluşturur. Tırnak
yatağında üreyen yeni hücreler, üst tırnak plağının
hareketi ile ileri doğru itilirler, üst tırnak
plağına yapışarak tırnak plağının altını oluştururlar.
Tırnak plağı birbirine çok yakın üç tabakadan
meydana gelir, her bir tabaka tırnak
tabanından veya tırnak yatağından gelişir. Kolay
kırılabilen tırnaklarda tırnak plağının kat
kat ayrılıp kalkmasının nedeni budur.
Tırnak, tırnak kenarlarındaki oluklar boyunca
uzar. Oluklar, tırnak duvarları adı
verilen deri kıvrımları tarafından korunur.
Tırnak büyümesi hayat boyu devam eder. Büyüme
oranı kişiden kişiye değişir. Büyüme gençlerde,
yaşlılara oranla daha hızlıdır. Hücreler,
yarım ay bölgesinde tırnak ucuna doğru yaklaşık
3 ayda hareket ederler, eğer tırnak tamamen
düşmüşse tırnağın tekrar büyümesi 4–5 ay sürer.
Uzun parmak tırnakları, kısa parmak
tırnaklarından, sağ el tırnakları, sol el
tırnaklarından daha çabuk uzar. Ultra-viyole ışınlar,
hücre bölünme hızını arttırır, bu nedenle
tırnaklar yaz mevsiminde, kışa oranla daha çabuk
uzar. Tırnak plağında oluşacak bir hasar ancak
tırnak uzadıkça kesilerek giderilebilir, çünkü
tırnak plağı ölüdür.
Şekil 1.5: Tırnak plağının büyüme yönü
1.1.4.6. Tırnaklara Kan Temini
Dokulara oksijen götüren temiz kan, parmak
atardamarları ile parmaklara taşınır. Bu
damarlar parmak kemikleri etrafında kollara
ayrılır, bu kollardan çıkan kılcal damar ağları,
tırnak yatağına, tırnak tabanına ve tırnaklar
etrafındaki diğer bölgelere bol kan ulaşmasını
sağlarlar. Tırnakların uzaması, kan tarafından
tırnak yatağına taşınan besinler ve oksijene
bağlıdır. Besinler ve oksijen tırnak plağı
oluşumu sırasında keratinleşme ve hücre
bölünmesini sağlar. Soğuk havada kılcal damarlar
kasılır ve dolaşım yavaşlar.
1.1.4.7. Yaşın Tırnaklar Üzerindeki Etkisi
Yaşlandıkça tırnak tabanı ve yatağındaki kan
dolaşımı azalır ve zamanla tırnak
uzaması yavaşlar. Beslenme bozukluğu durumunda
bu etki daha da artar, özellikle
beslenmede demir eksikliği kan teminini azaltır.
Tırnaklar daha kalınlaşır ve donuklaşırlar,
tırnak üzerinden bakınca tırnak tabanındaki
kanın rengi görülemez. Tırnaklar sararır veya
grileşir. Su tutma kapasitesi azalır ve kolayca
kırılabilir. Tırnağın ucu tabakalara ayrılır veya
uzunlamasına çatlaklar oluşur.
1.1.4.8. Tırnağın Şekli
Tırnağın şekli kişiden kişiye değişir.
Tırnakların çoğu üç yandan bakıldığında hafif
dışbükey görünümdedir. Tırnaklar bir kenardan
diğer kenara, enine olarak ve tırnak dibinden
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki
yöne kavislidir. Tırnak şeklinin dış hatları
ve boyutları, tırnak uzunluğunun genişliğine
oranı estetik görünüş için çok önemlidir. Bu
oran normalden farklı olursa tırnağın çekiciliği
azalır. Geçmiş yıllarda oval kesilmiş tırnaklar
daha çekici olarak algılanırken günümüzde normal
tırnak şekli yuvarlak ve sivri uçlu olsa da
kare şeklindeki tırnaklar çekici olarak
değerlendirilmektedir.
Tırnak Şekilleri: Kare, yuvarlak, oval ve sivri
olmak üzere dört ana grupta
toplanabilir.
Şekil 1.6: Tırnak şekilleri
Şekil 1.7:Boyanmış tırnak şekilleri
1.2.
El Anatomisi
El insanı yaşama bağlayan en önemli organdır.
Beyinin verdiği komutları uygulamaya
koyan son organ olma özelliğindedir. İlk
çağlarda taş taşıyan bir insan bu amaçla elini
kullanırken, günümüzde, uçağı kullanan pilotta
elini kullanmaktadır. Dolayısıyla elin
fonksiyonel kapasitesi çok fazladır.
El; objelere ulaşır, onu tutar ve bu olayı devam
ettirir. Gerektiğinde onları
düşürmemek için güçlü yakalar. Objeler başparmak
ile işaret parmağı arasında tutulur.
Bunların yanında önemli bir duyu organıdır.
Elin fonksiyonel anatomisi dediğimiz zaman işte
yukarıda belirttiğimiz gerek basit
gerekse bütün hareketleri yerine getirebilmesi
için gerekli motor hareketler ve bu hareketleri
sağlayan kas ve kemik yapıları akla gelir. El
hareketleri, bilek ve el kemiklerinin yapısına ve
bu kemiklerin hareketlerini kontrol eden kaslara
bağlıdır.
1.2.1.
Elin Kemik Yapısı
El ve bilekte 27 adet kemik vardır. Bunların 8
tanesi bilekte 19 tanesi de elde bulunur.
Ellerin bağlı bulunduğu önkol, radius (önkol
kemiği) ve dirsek kemiği adı verilen iki uzun
kemikten oluşur. Bu kemikler üstte, üst kolda
pazı kemiği ile dirsek ekleminde birleşir,
kolun kıvrılmasını ve uzatılmasını sağlar. Ön
kol kemiklerinin en kısası olan radius kemiği
kolun başparmak hizasında ve altta bilek
kemikleri ile birleşir. Küçük parmak hizasında olan
dirsek kemiği, sadece radius ile birleşir,
kıkırdak doku ile bilekten ayrılır.
El bileği ise, değişik şekillerde, iki sıraya
dörder adet dizilmiş 8 kemikten oluşur. Bu
kemikler el bileği bağları ile birbirine
bağlanmıştır. Kemikler arasındaki kaygan eklemler,
kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlarlar.
Alttaki, ele yakın olan kemik sırası, küçük
parmak kemiklerine kaygan eklemlerle bağlıdır.
Bu bölgede elin hareketi kısıtlıdır. Yalnızca,
başparmaktaki küçük parmak kemiği,
bilekteki trapez (yamuk) kemiğe eklem ile
bağlıdır ve pek çok hareketi yapabilir.
El, 5 adet metakarpal (tarak) kemiği (hepsi
birlikte el tarağı diye adlandırılırlar) elin
avuç içi boyunca devam eder ve elin parmak
kemikleri (başparmak ve parmakları) ile çift
menteşeli eklemlerle birleşirler. Tarak
kemiklerinin eklem uçları el parmaklarının eklem
sırtlarını oluştururlar. Parmak kemikleri ile
birleşen dört tarak kemiği birbirine paraleldir
ancak, başparmakla birleşen kemik daha kısadır
ve bir açı oluşturur konumdadır. Her parmak
3 kemikten, başparmak iki kemikten oluşur. Her
parmakta bulunan küçük kemikler menteşe
eklemlerle birleşirler. Kapı menteşeleri gibi,
sadece bir yöne hareket edebilirler.
Şekil 1.8:Elin kemik yapısı
1.2.2.
Elin Kas Yapısı
El hareketleri, kemiklerin hareketlerini kontrol
eden kaslara bağlıdır. El kaslarının
sayısı azdır. Bunların çoğu önkolda bulunur. Kol
kası tendonları bilek ekleminin hemen
altında, dairesel bağlarla ele bağlanırlar.
Parmakları oynatan uzun tendonlar, kol kaslarından
parmak uçlarındaki kemiklere kadar uzanırlar.
Elin avuç içi düz bir yüzeye konup, parmaklar
yukarı doğru kaldırıldığı zaman tendonlar elin
arkası boyunca hissedilebilirler. Bunlar geniş
tendonlardır. Elin avuç içi boyunca uzanan esnek
tendonlar, bir nesnenin tutulmasında
olduğu gibi parmakları kapatmaya yararlar. El
kasları başparmaktaki kısa esnek bir kas ve
diğer parmaklardaki bir yandan diğer yana hareket
eden kısa kaslardan oluşur. Bunlar avuç
içinde başparmağın temelinde (tenar çıkıntısı)
ve küçük parmağın temelinde (hipotenar
çıkıntısı) çok belirgindir.
Resim
1.1:Elin kas yapısı
1.3.
Manikür ve Pedikürü Etkileyen
Tırnak ve Deri Hastalıkları
Herhangi bir manikür işlemini gerçekleştirmeden
önce, el-ayak bakımı uzmanı
müşterinin tırnaklarının hangi durumda olduğunu
tespit etmek için tırnakları dikkatle
incelemelidir. Sağlıklı bir tırnak, pürüzsüz,
parlak, pembe ve esnektir. Ancak bazı ufak
kusurlar ve bazı ciddi hastalıkları, tırnak
renginde ve yapısında değişikliğe sebep olabilir. Bu
durum yapılan manikürü etkileyebilir veya
manikür yapılmasını engelleyebilir. Uzman,
tırnak bozukluklarına sebep olabilecek yaygın
hastalıkları tanıyabilmelidir. Böylece sağlıklı
bir karar verebilir. Eğer gerekiyorsa müşteriye
kibarca tıbbi tedavi önerilmelidir.
Tırnaklar yerleşimlerine bağlı olarak,
yıpranmaya daha çok müsaittirler. Tırnak
hastalıkları, tüm deri hastalıklarının %10 ‘unu
oluşturur. Genellikle küçük tırnak
yaralanmaları zamanında iyileşirler. Ancak ciddi
yaralanmalar veya hastalıklarda,
profesyonel tedavi gerekir. Bazı belirtiler
tırnak hastalıklarına işaret edebilir. Tırnak
etrafındaki derinin şişmesi ve sızlaması
sonucunda tırnaklarda renk ve şekil değişiklikleri
görülebilir. Tırnakta beyaz çizgilerin
bulunması, girinti, çıkıntı ve çukurluklar bulunması söz
konusu olabilir. Tırnak bozuklukları ve
hastalıkları, sedef, anemi ve bozuk kan dolaşımı veya
psikolojik bir durumdan kaynaklanabilir. Diğer
nedenler yanlış kullanım, kaza veya sinirsel
bir alışkanlığa bağlıdır.
Tırnak hastalıkları, mantarlar, mayalar ve
bakteri gibi mikro-organizmaların
enfeksiyonları sonucu oluşur. Bunlar mutlaka
uzman bir doktor tarafından
değerlendirilmelidir.
1.3.1.
Tırnak Plağı Bozuklukları
1.3.1.1. Kolay Kırılabilir Tırnaklar
Tırnaklar doğuştan kolay kırılabilir bir yapıda
olabilir; ancak kolay kırılmanın daha
yaygın nedenleri, tırnak plağındaki su oranının
düşük ve tırnak yatağına yeterli kan
gitmemesidir. Deterjanlar sık kullanıldığında,
koruyucu yağlar azalır ve tırnakta kuruma
başlar. Bozuk dolaşım veya demir eksikliği
anemisi büyümeyi zayıflatır ve tırnak plağı
incelir. İnce tırnakta su kaybı daha kolay olur
buda tırnağın kolayca kırılabilmesi ile
sonuçlanır. Tedavisinde ise, eller su ve
deterjan ile çok fazla temas ettirilmemelidir.
Tırnaklar kısa kesilmeli, geceleri gliserinli
preparatlar kullanılmalıdır.
1.3.1.2. Bombeli Tırnaklar
Yaşlanmaya veya anemiye bağlı olarak bozuk kan
dolaşımı tırnakların incelmesine
neden olur. Tırnaklar kolayca bükülür, uç
kısımları kıvrılır ve kırılır. Kısa kesilmedikleri
takdirde bir etki sonucu tırnak plağının tırnak
tabanından ayrılma tehlikesi vardır. Elleri sık
sık suya sokmaktan kaçınmalı ve gliserinli preparatlar
kullanarak tırnağı nemlendirmeliyiz.
Şekil 1.11: Bombeli tırnak
1.3.1.3. Oluklar ve
Kabarık Çizgiler
Önemsiz enine oluklar, tırnağın uzaması
sırasında ufak değişiklikler gösterirler. Çok
sayıda, daha derin oluklar deri iltihaplanması
sonucunda görülebilir. Ancak daha çok tırnak
köküne sık sık zarar veren aşırı şiddetli
manikür sonucu oluşur.
Beau çizgileri, şiddetli akut hastalıkların arkasından,
tırnakların üzerinde
çöküntü halinde derin, enine çizgilerin ortaya
çıkmasıdır. Özellikle kızamık,
kızıl, kabakulak, tifüs, grip gibi
hastalıklardan sonra bu çizgilerin görülmesi
tipiktir. Bazen stres ve bazı ilaçlar da buna
yol açabilir. Çizgiler, tırnak
uzamasının geçici olarak engellenmesi sonucu
belirir. Bütün parmak
tırnaklarında görülür. Bazen tırnaklar
düşebilir. Zamanla yeniden uzar ve 4–6 ay
içinde görüntü normale döner. Uzunlamasına
çizgiler sağlıklı iken de
görülebilir. Yaşlılıkta daha da
belirginleşirler.
Şekil 1.12: Beau çizgileri
1.3.1.4. Kaşık Şeklinde Tırnaklar
Tırnak plağının ortası içe doğru, kenarları dışa
doğru olan tipik bir kaşık şeklinde ki
tırnak biçimidir. Tırnaklar genellikle yumuşak
ve incedir. Demir eksikliği, bu tip tırnakların
oluşumuna neden olur.
Resim
1.2: Kaşık şeklinde tırnaklar
1.3.1.5. Beyaz
Lekeler
Tırnaktaki beyaz lekeler tırnak kökünün hafif
bir zarar görmesi veya tırnak plağının
tırnaklardan hafifçe ayrılması sonucunda
oluşurlar. Tırnak tabanındaki (matrix) tırnak
hücrelerinin üretildiği yerlerde oluşan
darbelerden sonra gelişir. Lekeler tırnakla birlikte
uzayarak kaybolur.
1.3.2.
Şeytan Tırnağı
Tırnak plağından ayrı olarak, tırnak oluğu
boyunca uzayan küçük ve sert bir çıkıntıdır.
Tırnak kökünün yaralanması, tırnak yeme
alışkanlığı, ayrıca tırnak plağındaki kuruluk
nedeni ile oluşur. Çıkıntının uzamasına izin
verilirse iltihaplı bir bölge oluşabilir.
Şeytantırnağı sivri uçlu ve küçük bir makasla
dibinden kesilerek tedavi edilir. Eğer iltihap
görülürse, antiseptik uygulanması gerekir.
Şekil 1.14: Şeytan tırnağı
1.3.3.
Tırnak Batması
Çok rastlanan ve ağrı veren bir rahatsızlıktır.
Tırnak, tırnak duvarının etine doğru uzar
ve iltihaplanmaya neden olur. Tırnak batmaya
başladığında sertleşme, şişme ve hassaslaşma
başlar. Daha sonra enfeksiyon başlar ve çok
ağrılı olur. Bu dönemde tırnak yatağı kenarında
cerahat görülebilir, zamanla cilt tırnak üzerine
büyümeye başlar. Bu durum el tırnaklarına
kıyasla, ayak tırnaklarında daha fazla görülür.
En çok ayak başparmaklarında görülür. Tırnak
batmasının nedenleri şunlardır:
Travma (ayağa uygun olmayan sıkı, sivri ve dar burunlu
ayakkabıların sürtünmesi)
Kesim hatası (yanlış kesilen tırnak kenarı, tırnak kıvrımına bir
diken gibi batar)
Tırnak yapısı (doğal yapısının kıvrık ve kalın olması)
Tırnak mantarı hastalığı sonucunda, tırnakların yıpranarak
kalınlaşması tırnak
batmasına zemin hazırlar. Bu rahatsızlıktan
korunmak için tırnak kenarlarını yuvarlak değil
köşeli kesilmesi, tırnak uzunluğunu cildi
geçecek biçimde tutulması, tırnak kenarlarını
koparılmaması, çok sıkı çorap veya ayakkabılardan
sakınılması ve ayakların her zaman
temiz tutulması gereklidir.
Resim
1.3.: Tırnak batması
1.3.4.
Tırnakta Mantar Hastalığı (Tinea
Unguim veya Onikomikoz)
Mantar enfeksiyonları bütün tırnak
hastalıklarının yaklaşık olarak % 50’sini oluşturur.
Bu hastalık, tırnakların mantarlar tarafından
kaplanmasıdır. Önce tırnak tabanına ve daha
sonra tırnağın kendisine yerleşir. Mantar
keratin parçalayan bir sindirim sıvısı salgılar ve
bununla beslenir. Ayak tırnaklarında, el
tırnaklarından daha çok görülür. Bu rahatsızlık,
tırnak kökünün tırnak yatağından ayrılmasına
sebep olur. Özellikle manikür ve pedikür
yaptıran kişilerde çok sık rastlanır. Beyaz,
yeşil, sarı veya siyah renkte aşırı tırnak
büyümeleri görülebilir ve tırnak yatağında da
renk kaybı oluşur. Tırnak giderek kalınlaşır ve
gaga gibi kalkar. Tırnak üstü veya tırnağın
altındaki deri etkilenebilir. Ayak başparmak
tırnakları mantar enfeksiyonlarından kolay
etkilenirler. Çünkü rutubet ve ısıya daha fazla
maruz kalırlar. Hasta ayakkabı hatta çorap bile
giyemez hale gelir. Mantar, bulaşıcı bir
hastalıktır, bu yüzden manikür ve pedikür
işlemleri yapılmamalıdır. Müşteriye doktora
gitmesi önerilmelidir. Tedavi sadece doktor
tarafından yapılır.
Resim
1.4.: Tırnakta mantar hastalıkları
1.3.5.
Dolama (Perioniksis)
Tırnak çevresindeki bölgenin, şişerek ağrılı bir
şekilde iltihaplanmasıdır. Derinin zarar
görmesiyle oluşan bakteriyel bir enfeksiyondur.
En genel sebep tırnaktaki travmadır.
Sterilize edilmemiş manikür aletleri veya deriye
giren küçük yabancı bir madde de neden
olabilir. Suyla ve kimyasal maddelerle temasta,
tırnak çevresindeki derinin yapısını
bozabilir. Halk arasında dolama diye bilinir. En
sık rastlanan tırnak hastalığıdır. Özellikle
ellerde görülür.
1.3.6.
Tırnak Yatağında Meydana
Gelen Hastalıklar
1.3.6.1.Tırnaklarda Renk Kaybı
Tırnaklardaki renk kaybı, mantar enfeksiyonları,
tırnak tabanına zarar verilmesi veya
tırnak plağında leke bırakan çeşitli maddelerle
teması sonucunda görülür. Tırnakta oluşan
mantar enfeksiyonu tırnağın sarı, kahverengi
veya siyah bir renk olmasına sebep olur. Tıbbi
tedavi gereklidir, manikür yapılmamalıdır.
1.3.6.2 Tırnak Eti Enfeksiyonları
Tırnak eti arkasındaki kanlı deri yaralanırsa,
içeri iltihaplı enfeksiyonlara neden
olabilecek mikroplar girebilir. Özellikle nemli
ortamda çalışan kişiler, kuaförler, ev
kadınları, aşçılar buna maruzdurlar. İltihap
ağrı verir, tırnak eti kızarır ve şişer, çoğunlukla
iltihap dışarı çıkar. Tırnak plağı kenarı sarı
renk alabilir. İltihap iyileştikten sonra da enine
çizgiler ortaya çıkar.
1.3.6.3 Mavi Tırnaklar
Çok soluk renkteki mavi tırnaklar, tırnak
tabanındaki bozuk kan dolaşımı, anemi ya da
olası bir kalp rahatsızlığı belirtisidir. Masaj
kremleri ile parmaklara masaj sık yapılırsa kan
dolaşımı düzeltilebilir.
Resim
1.5.: Mavi tırnaklar
1.3.6.4. Siyah veya
Kahverengi Lekeler
Tırnak tabanı veya tırnak yatağı zarar
gördüğünde alt derideki kılcal damarlar kanayabilir ve tırnak plağının altında kuruyan
kan siyah veya kahverengi lekeler oluşturur.
1.3.7. İlaçlara Bağlı Tırnak Bozuklukları
Kullanılan bazı ilaçlar, tırnakları çok etkiler.
Tırnağın kısmen veya tamamen kaybına
bile yol açabilir. Bazı ilaçların yan etkisi
olarak tırnakta yumuşama, düşme, beyaz ve kahverengi lekeler görülür.
1.3.8.
Tırnak Bölgesine Kişilerin Verdiği Zararlar
1.3.8.1. Tırnak Yeme (onikofaji) – Tırnak Koparma
(Onikotillomani)
Tırnak yeme alışkanlığı birçok insanda görülen
davranış bozukluğudur. Tırnak yeme
sonucunda tırnağın şekli bozulur. Gerilimli
zamanlarda artar. Sürekli yenen tırnaklar çok
kısa ve düzensiz olur, parmak uçlarının biçimi
bozulur. Alışkanlık genellikle çocukluk
çağında başlar ve nadiren bırakılır. Bu
alışkanlığı bıraktırmak için, tadı hoş olmayan tırnak
cila veya ojelerini tırnağa sürmek gerekir. Sık
yapılan profesyonel tırnak bakımı ve renkli oje
kullanımı da alışkanlığın bırakılmasına yardımcı
olur.
1.3.8.2. Tırnak Kenarındaki Ölü
Derinin
Kopartılması
Sadece ölü deri değil tırnak kenarı da
kopartılabilir. Deri girintili çıkıntılı bir hal alır
ve eğer deri açılırsa bir enfeksiyon oluşabilir.
Bölgeyi düzeltmek için çıkıntılı ölü deriler
kesilebilir.
1.3.9.
Manikür ve Pedikür Yapılmasını Engelleyen Deri Hastalıkları
1.3.9.1. Sedef Hastalığı
Sedef, sertleşmeye bağlı olarak hem deride hem
de tırnaklarda görülen bir hastalıktır.
Sedef bulaşıcı değildir. Tırnak kıvrımında ve
serbest ucun altında pullar görülür. Tırnak
tabanındaki keratinleşmenin artması sonucu
tırnak kalınlaşır. Tırnak plağının alt kısmı sarıkahverengi
bir renk alır ve üst plaktan görülebilir. Ayrıca
tırnaklar üzerinde adeta iğne ile
oluşmuş gibi minik minik çukurlaşmalar da
görülebilir. Sıkıntı ve stres sedef hastalığının
artmasına neden olur. Sedef hastalığı tıbbi
tedavi gerektirir.
Resim
1.6.: Tırnakta sedef hastalığı
1.3.9.2. Egzama
Egzama, ellerde sulu, kaşıntılı ve döküntülü
görüntüyle ortaya çıkar. Tırnak
çevresindeki egzama tırnak şeklini bozabilir.
Özellikle kış mevsiminde görülür. Şiddetli
vakalarda tırnak tabanı etkilenir ve tırnak
plağı düşebilir. Bu, hastalığa bağlı olarak bozuk
kan dolaşımı nedeni ile oluşur. Deterjanlar,
temizlik ürünleri ve ağartıcılar hastalığın
artmasına neden olur. Egzama bulaşıcı bir
rahatsızlık olmamakla beraber mantara bağlı
olarak ortaya çıkarsa bulaşıcı olabilir. Bu
durumda ki tırnaklara manikür yapılmamalıdır.
Soğuk havalarda eldiven giyerek eller her zaman
soğuktan korunmalıdır.
1.3.9.3. Siğil
Siğiller tüm vücutta olabileceği gibi genellikle
ellerin üzerinde ve tırnaklar boyunca
parmaklarda görülürler. Genellikle yuvarlak sert
çıkıntılardır. Siğiller bazen tek bazen de
kümeler halinde görülür. Siğilin görünümü karnı
bahara benzer pütürlü bir görünümdedir.
Siğil virüslerin neden olduğu bulaşıcı bir
hastalıktır. Manikür yapan kişinin siğillere
değmemesi gerekir. Müşteriye bir doktora
görünmesi önerilmelidir. Siğiller, dondurarak,
yakarak ya da ameliyatla alınırlar.
Resim
1.7.:Ayakta oluşan siğiller
1.3.9.4. Uyuz
Ciltte kaşıntı parazitlerinin bulunması uyuz
olarak bilinir. Dişi parazitler üst derinin
corneum tabakasından geçerek yumurta bırakırlar.
Deriye girdikleri oyuklar deride kısa koyu
renkli çizgiler halinde, parmaklar arasında veya
el bileklerinin ön deri kıvrımlarında görülür.
Parazitler bir kişiden diğerine direk temas veya
önlük, havlu gibi eşyalarla kolaylıkla
geçerler. Uyuzdan şüphelenilirse, manikür
yapılmamalıdır ve müşteriye tıbbi tedavi
önerilmelidir.
Resim
1. 8 :Uyuz parazitleri
Genel Sağlık
Sorunları ve Tırnaklarımız
Tırnaklar kişilerin sağlığını yansıtır. Birçok
hastalıklar ve ciddi durumlar tırnaklar
içindeki değişiklerle anlaşılabilir. Çoğu doktor
fiziksel muayene sırasında tırnakları
dikkatlice kontrol eder. En genel sağlık
durumları ve onların tırnaklar üzerindeki etkileri
aşağıda listelenmiştir.
1.4.
Manikürde Kullanılan Aletler ve Araç Gereçler
1.4.1.
Aletler
Aletler, şekil vermek, tırnakları parlatmak ve
ölü deriyi düzeltmek için kullanılır.
Tırnak pensi: Tırnak plağının serbest ucunu kesmek için kullanılan alettir.
Tırnak pensi keskin ve paslanmaz çelikten yapılmış
olmalıdır. Tırnak boyu
kısaltılırken törpüleme ve şekil verme işlemleri
sırasında tırnağın biraz daha
kısalacağı dikkate alınmalıdır.
Resim
1. 9: Tırnak pensi
Tırnak törpüsü: Çelikten yapılmış zımparalı tırnak törpüsü gibi kullanılan
ancak daha az duyarlılığı ve etkinliği olan
aletlerdendir.
Resim
1.10.:Tırnak törpüsü
Törpüler: Kesilen tırnakların eğri ve pürüzlerinin düzeltilmesi ile
tırnaklara
şekil vermede kullanılan alettir. Törpülerin
ebatları ve yüzeyleri çok çeşitlidir,
el-ayak bakımı uzmanı yaklaşık 15 cm.
uzunluğundaki büyük boy törpüyü
kullanır. Kullanım kolaylığı açısından, törpü
esnek olmalıdır. Törpü, tırnak ile
45 derecelik bir açıda tutulmalıdır. Kenarlardan
ortaya doğru tek bir yönde
kullanılmalıdır.
Metal partikül törpüsü: Küçük metal partiküllerin metal bir çubuğa elektrikle
emdirilmesi ile elde edilen hızlı ve etkin
kullanımı olan zımparalı bir törpüdür.
Krong: Tırnak kenarındaki ve tırnak plağına yapışmış ölü deri parçalarını
açma, kesme ve itmede kullanılır. Metal, plastik
ve ağaç olmak üzere birçok
türü bulunmaktadır.
Resim
1.12.: Krong
Parlatıcı: Plastik veya kemikten yapılan, sapı hariç diğer bölümleri güderi
ile
kaplanmış, hafif dışbükey bir alettir. Tırnak
üzerindeki çıkıntıları düzeltmek,
kan dolaşımını sağlamak ve tırnakları parlatmak
için kullanılır.
Et makası: Tırnak kenarlarındaki ya da tırnağın dip kısmındaki fazla
kütiküllerin kesilmesinde kullanılır. Kesilecek
kütiküller tek bir parça halinde
ve düzgün bir şekilde kesilmelidir.
Resim
1.13: Et makası
Et pensi: Makasla kesilen tırnak kenarlarındaki temizlenmesi gereken etlerin
kalan pürüzleri ile parmak kenarlarındaki
sertliklerin kesilip düzeltilmesinde
kullanılır. Ayrıca batık tırnakların ve
nasırların çıkarılmasında da kullanılır.
Resim
1.14: Et pensi
1.4.2.
Araç ve Gereçler
Pamuk: Tırnaktaki ojelerin çıkartılıp temizlenmesinde alkol, kolonya ve
steril ilaçların kullanılması gerektiği hallerde ve
aletlerin temizliğinde kullanılır.
Aseton: Tırnaktaki oje ve cilanın temizlenmesinde kullanılan sıvıdır.
Yumuşatıcı kremler: Tırnak dibi etlerinin veya parmak kenarlarındaki sertleşmiş deri ve nasırların kesilmeden önce
yumuşaması için kullanılır.
Manikür havlusu: Manikür sırasında müşterinin ellerinin kurulanması ve aletlerdeki kalıntıların temizlenmesinde
kullanılır.
Manikür kabı: Parmak uçlarındaki etlerin kolay kesilip temizlenmesi için, içerisinde sıcak yumuşatıcı solüsyonlu su
konulan kap.
Manikür yastığı: Manikür yapılan elin yumuşak ve rahat bir zeminde
tutulması ile el-ayak bakımı uzmanının çalışma kolaylığı
için kullanılır.
Dezenfekte ilaçları: Manikürde mikrop kapmasını önlemek amacı ile kullanılan batikon, zefiran, alkol veya özel
hazırlanmış solüsyonlar el sağlığı ve aletlerin temizliği için kullanılır.
Steril aleti: Manikür ve pedikürde kullanılan aletlerin temizliğini sağlayan cihazdır.
Diğer malzemeler: Kâğıt havlu, kütikül giderici, tırnak güçlendirici, masaj kremi vb.
İyi bir tırnak bakımı uygulaması için araç gereç
ve kozmetiklerin işleme uygun
eksiksiz temin edilmesi gerekir.
Aletlerin uçları keskin, vidaları ne çok sıkı ne
çok gevşek olacak şekilde seçilmesi
gerekir. Uçlarında kesinlikle pas olmamalıdır.
Araç, gereç ve kozmetikler başkalarının eline
geçmeyecek şekilde kendi kılıfları içinde
muhafaza edilmeli, yere düşürmemeli, uçlarının
keskinliği azaldığı zaman bileyletilmeli, araç
gereçler kullanımdan sonra dezenfekte
edilmeli, kurulanmalı, steril cihazına
konmalıdır.
1.5.
Manikür ve Pedikür Yapılmasının Uygun Olmadığı Durumlar
Tırnakların çevresindeki deride enfeksiyon
Tırnak hastalıkları
Morarmış tırnaklar
Tırnakları çevreleyen deride kesik ve sıyrıklar
Tırnakları çevreleyen deride henüz iyileşmemiş yara izi
Manikür ürünlerine alerji
1.6.
Müşteri Kayıt Kartlarının Tutulması
Her müşteri için yapılan uygulama işlemi ile
ilgili bir kayıt kartı tutulması gereklidir.
1.7.
Manikür Uygulaması
Manikür, elleri ve tırnakları güzelleştirmek
için yapılır. Temizleme, tırnaklara şekil
verme, ölü derinin kesilmesi, masaj uygulaması
ve oje sürülmesi aşamalarını içerir. Manikür
işlemi sağlık kurallarına uygun ortamda ve
koşullarda yapılmalıdır. Manikür yapan kişi iyi
giyimli ve bakımlı olmalıdır. Tırnaklarına
gereken özeni göstermelidir.
Yöntemli ve etkili bir manikür işlemi
gerçekleştirmek için, masanın düzeni ve
manikür malzemelerinin düzgün yerleştirilmesi
çok önemlidir. Eğer uygulayıcı sağ elini
kullanıyorsa, gerekli bütün malzemeler, işlem
sırasında uzanıp almak zorunda kalmaması
için sağ taraftaki bir masa üzerine konur; sol
elini kullanıyorsa masa ve malzemeler sol
tarafa yerleştirilir. Uygulama yapan kişi
sırtını kamburlaştırmadan ve öne doğru eğilmeden
rahat bir yükseklikte oturmalı ve çalışmalıdır.
Manikür işlemi sağlık kurallarına uygun ortamda
ve koşullarda yapılmalı, rahatlatıcı
ve ferahlatıcı bir süreç olmalıdır. Uygulama
yapan kişi iyi giyimli ve bakımlı olmalı, iyi bir
izlenim yaratmalıdır. Kendi ellerinin ve
tırnaklarının mükemmel şekilde bakımlı olması
esastır.
2. PEDİKÜR
2.1.
Ayak Anatomisi
Ayaklar, dik durmamızı ve yürümemizi sağlayan
önemli bir organımızdır. Ayağın
gücünün büyük kısmını başparmak sağlar. Ayağın
denge noktası da ayak tabanındadır.
Denge noktasının yeri insandan insana değişir.
Ayağınızı basış tarzınız, vücudunuzu
dengelemeniz duruşunuzun, yürüyüşünüzün nasıl
olacağını belirler. İdeal denge noktası
çıplak ayak durarak bulunabilir.
İnsan vücudundaki kemiklerin 1/4 ‘ü
ayaklardadır. Bunlar işlevini yitirirse vücudun
geri kalanı da devre dışı kalır. Ayakta 26
kemik, 33 eklem, 107 bağ ve 19 kas vardır.
Ayağı 3 bölüme ayırabiliriz. Arka bölüm, tarsal
kemiklerin dizilmesinden oluşur.
Tarsal kemiklerin en büyüğü topuk kemiği (
kalkaneum) dir. Tarsal kemikler birbirine eklem
yaparak birleşir. Orta bölümde, metekarpeller
adı verilen uzun kemikler bulunur. Bu
kemikler beş tanedir. Bir baş kısmı ( dıstal
uç), taban ( proksimal uç) ve bir gövdeden
meydana gelir. Ön bölümde ise, ayak parmak
kemikleri (falankslar) bulunur. Ayaktaki 5
parmakta 14 tane kemik bulunur. Ayak başparmağı,
aynen ellerimizin başparmakları gibi
yalnızca iki, diğer ayak parmakları ise üçer
tane eklem içerir. Ayak parmaklarına yük
bindiğinde başparmak zemine bastırırken, diğer 4
parmak bir kavrama hareketi yapar.
Ayakta ön kemerle, başparmağın eklemine kadar
ayağın içini izleyen uzun kemer olmak
üzere 2 kemer ( kavis ) sistemi vardır. Öndeki
kemer, ayağa yük binmediği zamanda kemerin
biçimini koruyan, yük bindiğinde ise kemer
zemine bastırıldıkça gerilen kaslar tarafından
biçimlendirilir. Kemere binen yük ne kadar
fazlaysa, kaslarda da o kadar gerginleşir. Ayağın
ve ayak parmaklarının birçok hareketi, bacağın
aşağı bölümünden başlayan ve tendonları
ayağa yapışan kaslar tarafından kontrol edilir.
Özellikle baldır kaslarını ayak topuğuna
bağlayan aşil tendonu, hareketlerin büyük bir
bölümünü sağlar.
Daha ince hareketlerin kontrolünü ise, hem başlangıçları
hem de yapışma yerleri
ayağın bizzat kendisinde olan kaslar
üslenmiştir. Ayak bileğinin 4 yanı boyunca uzanan
tendonlar bileğin sabit kalmasına yardımcı
olurken, adaleleri ile ayak bileği hareketlerinizıplama
gibi yönetir.
Bir çift ayakta yaklaşık 250.000 ter bezi
vardır. Bunlar günde yaklaşık 0,25 litre ter
salgılar. Normal bir insan günde ortalama 8.000-
10.000 adım atar. Hayat boyu atılan
adımlar toplandığında bu rakam 185.000 km eder.
Bu da dünya çevresinin 4 katı kadardır.
Şekil 2.1: Ayak iskeleti
Resim
2.1: Ayak kemik yapısı
Resim
2.2: Ayak kemik yapısı
2.2.
Ayak Hastalıkları
Çok az insan ayak sorunuyla doğar.
Rahatsızlıklar genellikle ihmal, gerekli bakımın
yapılmaması ve çoğunlukla kötü ayakkabı
giyilmesinden ortaya çıkar. Erkeklere oranla
kadınlarda hemen hemen 4 kat fazla ayak problemi
yaşanır ve bunun baş nedeni topuklu
ayakkabılardır, 5 cm’ den yüksek olan bütün
topuklar ayak kavisinin sert hareketleri emme
işini alt- üst eder. Dolayısı ile ortaya baş
ağrıları, sırt ağrıları çıkar. Bu durum bacak
kaslarını, duruşu da kötü etkiler. Ayaklarımız
genel sağlığımızın aynasıdır. Eklem
rahatsızlıkları, şeker hastalığı, sinir
hastalıkları ve dolaşım bozuklukları gibi birçok
hastalığın ilk belirtileri ayaklarda
saptanabilir. Bu nedenle ayak şikayetleri ciddi
rahatsızlıkların habercisi de olabilir.
2.2.1.
Topuk Dikeni ( Epin Kalkenei ) :
Topuk dikeni çok yaygın bir sorundur. Genellikle
orta yaşlarda görülen bu rahatsızlık,
topuğun altındaki ağrılı bir çıkıntının
oluşmasından meydana gelir. Topuk altındaki kemik
zarı iltihaplanarak zamanla çıkıntıya dönüşür.
İltihap çoğunlukla kemik ile ayağa hareket
veren kasların birleştiği noktada oluşur, bu
nedenle ayak hareketlerini de güçleştirir.
Dolayısıyla tedavide ayak basış sorunlarının da
giderilmesi gerekir. Ayak tabanında topuk
üzerine bastırıldığında ağrı vardır.
Tabanda gözle görülür şekilde, çivi seklinde bir
çıkıntı oluşturan bu rahatsızlığın
nedenleri genellikle;
Düşük taban ya da çukur taban gibi ayak basış sorunları,
Yanlış ayakkabı kullanımı,
Uzun süre ayakta durarak çalışma,
Bazı romatizmal hastalıklar
Sert tabanlı ayakkabılarla sert zeminlerde yürüyüp koşma,
Aşırı kilo alma ya da verme olarak
sayılabilirTedavisi; doktorun önerdiği tedavi
programına uyulmalıdır. Kişi bu rahatsızlığın
başında, öncelikle basma ve yürüme sırasında
topuğunda ağrı hissettiğini söyler. Durum iyice
ilerleyince hasta sabah kalktığında dahi
ayağının üzerine basamaz hale gelir. Bilindiği
gibi topuk, ayakta vücut yükünü en fazla
taşıyan noktadır. Ayrıca topuğun ayağa
kalkıldığında basıncı alan ilk nokta olması, özellikle
ayakkabı seçimini çok önemli kılmaktadır.
Öncelikle topuk dikenine rastlanıldığında bu
rahatsızlığın tekrarlayabileceğini bilmek
gerekir.
Bu nedenle alınan önlemler, uygulanan tedavi
bittikten sonra bir müddet daha
sürdürülmelidir. Giyilen ayakkabının topuk
kesiminin rahatlığı çok önemlidir. Topuk
hassaslaştığı andan itibaren yumuşak bir
yastıkla desteklenmesinde yarar vardır. Bu yastık
sünger, silikon ya da kauçuk olabilir. Malzeme
seçiminde kişinin vücut ağırlığı göz önüne
alınmalı, vücut ağırlığı fazla ise çabuk
ezilmeyen dayanıklı malzeme tercih edilmelidir.
İlerlemiş topuk dikeninde ise, topuk dikeninin
rastladığı bölgesi oyuk olan topuklar ya da
tabanlıklar kullanılır. Bunlar kastaki ve
yumuşak dokudaki basınç ve stresi azaltır. Ve tabii ki
hasta kilolu ise kilo vermesi önerilir. Ağrı
kesici ve antiromatizmal ilaçlar ve bunlara rağmen
ağrı geçmezse, topuğa, kemik çıkıntısının olduğu
bölgeye kortizon enjeksiyonu yapılır. Yine
geçmez ise ameliyatla bu çıkıntı alınır.
Resim
2.3: Topuk dikeni
2.2.2.
Ayak Parmaklarında Bükülme – Çekiç Parmak
Özellikle açık ayakkabılarda kişiyi rahatsız
eden sorunlardan birisi de "çekiç parmak"
olarak adlandırılan, ayak parmak eklemlerinde
görülebilen bükülmelerdir. Bu bükülmeler
öyle ilerleyebilir ki parmaklar pençe görünümünü
alır, tırnaklar hiç görünmeyebilir. Çoğu
zaman doğuştan olan bu rahatsızlık uygunsuz
ayakkabılar ve dokuda sinir harabiyeti ve
dolaşım bozukluklarının etkisiyle de
gözlemlenebilir. Rahatsızlığın belirtisi, parmakların
gözle görülür şekilde içe doğru kıvrılmasıdır.
Bükülen parmağın sırtında zamanla nasır
oluşur. Bu durumda ayakta olan bir kişinin
parmak uçlarına, parmak tepe noktasına anormal
basınç yüklenir. Bu da vücudu taşıyan ayak
noktalarında genel bir dengesizliğe yol açar.
Böyle durumlarda yapılacak ilk önlem,
parmakların rahat edeceği genişlikte yumuşak
ayakkabılar tercih etmek olacaktır. Basış sorunu
için bir tabanlık kullanılıyorsa, mutlaka
ayakkabı ile birlikte denenmelidir.
Parmakta oluşan nasırlar için parmak üstü nasır
petleri kullanılabilir. Çekiç parmakları
düzeltici parmak apareylerinden de
yararlanabilinir.
Şekil 2.2: Çekiç parmak
2.2.3.
Başparmaktaki Kemik Çıkıntısı
Yaz aylarında açık ayakkabı tercih edenleri
gerek estetik gerekse sağlık açısından
rahatsız eden bu durum çoğu zaman basit
yöntemlerle giderilir. Sorun ayak başparmağının
diğer parmaklara yanaşmak üzere dışarıya doğru
bükülmesi şeklinde tanımlanabilir.
Özellikle hanımlarda çok sık görülür. Nedeni,
genellikle dar ve yüksek topuklu
ayakkabılardır. Çukur taban ve düztaban gibi
basış ve problemlerinde, sıkı bantlı ayakkabı
kullananlarda da sıkça rastlanır. Öncelikle daha
çok orta yaşı geçkin hanımlarda gözlenir. En
erken hissedilen belirti, tabanda başparmağın
altına gelen bölgede hissedilen ağrıdır.
Zamanla ağrı artar ve kızarıklık başlar,
başparmak ekleminde yuvarlak bir çıkıntı oluşur.
Buna halk arasında kemik çıkması denir. Hafif
vakalarda sivri uçlu ve dar ayakkabılar
giyilmemelidir. Önü küt ayakkabı içine ya da
terlikle başparmak ile ikinci parmak arasına
yerleştirilen makaralar kullanılabilir.
Parmaklara egzersiz yararlı olur. İlerlemiş vakalarda
gece ateli de kullanılabilir.
Şekil 2.3: Başparmaktaki kemik
çıkıntısı
2.2.4.
Tırnak Mantarı
Tırnaktaki mantar yaz aylarında en sık rastlanan
sorunlardan biridir. Ayaktaki mantar
enfeksiyonları özellikle ayak başparmağında
görülür. Genellikle, yetişkinlerde vurma ya da
çarpmaya maruz kalmış tırnaklarda rastlanır.
Tırnak genellikle asimetrik olarak kalınlaşır,
sararır ve kolayca parçalanır. Mantar uçtan
başlayıp parmak kıvrımına kadar yayılır.
Tırnağın etrafı ölü deri ve parçacıklarla
doludur. Değişiklikler genelde simetrik olarak
gözlenir. Tırnak kenarında, kızarıklık ve şişme
vardır. Tırnak renk değiştirerek
kahverengileşir, zamanla katmanlarına ayrılan
tırnak yavaş yavaş dökülür. Mantarlı tırnaklar
tırnağın batmasına neden olabilir ve ağır bir
koku yapar. Mantar tedavisi uzun sürer. Uzun
süren bu rahatsızlıklarda mantarlı bölge kuru
tutulmalı ve bakımı sürekli yapılmalıdır. Bu tür
bir rahatsızlıkta, bot, lastik ayakkabılar,
sentetik malzemeli ve yünlü çoraplar kesinlikle
giyilmemelidir. Daha çok ayağı terletmeyen ve
teri emen çorap ve ayakkabılar giyilmelidir.
Ayağın bir yere çarpmamasına ve üzerine baskı
yapılmamasına dikkat edilmelidir. Burunları
ve parmak kısmı dar ayakkabılar giyilmemelidir.
Resim
2.4: Tırnak mantarı
2.2.5.
Ayak Mantarı
Değişik türlerde mantarı vardır, bunları her
ortamdan alabiliriz. Özellikle havuzlar,
duşlar, soyunma odalarından ve yalınayak
yürüdüğümüz her yerden. Eğer kapalı ayakkabı
giyiyorsanız, ayağınız sıcak ve nemli ise
mantarın üreyip büyümesi için ideal bir ortam
yaratmış olursunuz.
Mantar kaşıntı yapar, deri çatlar, soyulur ve
kızarır. Ayrıca su toplayabilir. Nemli
deride, özellikle parmak araları ve altlarında
bulunur. Ya da ayağın tabanındaki kuru deride
oluşabilir. Özellikle yaz aylarında, güneş
deriyi kurutup derideki doğal koruyucu yağları yok
eder. Giyilen ayakkabının yarattığı sürekli
travmayla birlikte ayağı mantarın üremesi için
ideal ortam yaratmış olur
Mantar hastalığı tedavi edilmezse, derideki
mantar tırnağa geçebilir. Bu safhaya
geldiği zaman tedavisi zorlaşır. Mantar
enfeksiyonu vücudun her yerine dağılabilir, kafa
derisine, eller ve özellikle ayağınızı
sildiğiniz havluyla vücudunuzu da silerseniz. Ayağınızın
sağlığı için, ayağı terletmeyecek ve hava
aldıracak ayakkabılar seçilmelidir. Her gün çorap
değiştirilmeli, havuz, hamam ve duşlarda terlik
giyilmelidir. Asla başkasının ayakkabı ve
Mantar kuru derideyse, bu bölgeye mantar kremi
sürülmelidir. Böylece ayağın doğal
nem dengesini de arttırmış oluruz. Mantar parmak
arasında nemli ortamda ise ayaklar soğuk
suda yıkanmalıdır, çünkü sıcak su mantarın
artmasını sağlar. Ancak ilerlemişse mantar ilacı
kullanılmalıdır.
Resim
2.5: Ayak mantarı
2.2.6.
Nasır ( Sertleşmiş deri)
Nasır vücudun korunma mekanizmasıdır. Ayakta
sürtünme ya da basıncın olmasından
meydana gelir. Vücut deriyi kalınlaştırarak,
ayakları koruyacak tampon gibi bir tabaka yapar.
Nasırlar ölü deriden oluşur. Bunlar koni
biçimindedir, ortada da içe batık bir kısım bulunur.
Bu orta kısım bir sinire basınç yaparsa nasır
çok acı verir. Nasırlar genellikle ayak
parmakları eklemlerinde belirirler. Nasırlar
ayağın üstünde olduğu gibi altında da olabilir.
Buna da ayakkabı tabanının, ya da astarının
düzgün olmaması yol açar. Nasırlar parmak
aralarında olursa nemli kalır. Bunlara yumuşak
nasır denir.
Ayakları ılık tuzlu suda 15 dakika dinlendirmek
nasırlara iyi gelecektir. Ayrıca
parmak aralarını kurulamakta çok önemlidir.
Nasır tedavisinde hazır nasır bantları da
kullanılmaktadır. Nasır çok ilerlemişse ya da iltihap
ve kan görülürse hemen bir doktora
başvurulmalıdır.
Resim
2.6: Nasır
2.2.7.
Düztabanlık
Düztabanlık ayakta pek çok durumu ifade
edebilir. Ayağın dışa dönmesi, her ayak
basışında bir parça tahta gibi hissettiren
ayaklardan 1 veya 2 arkının çökmesi anlamına
gelebilir. Ayağa aşırı yük bindiğinde de oluşan
bir rahatsızlıktır. Bacakla ayak arasındaki
ilişkinin hafifçe kötü olmasına sık rastlanır ve
sonuç, yetersiz denge olabilir. Ayak tabanları,
yük bindiği zaman, aşırı yükle beraber zemine
doğru zorlanabilir.
Düztabanlıkta pek çok sebep vardır. Kalıtsal
faktörler, aşırı yük, aşırı kilo, yara, kötü
ayakkabılar veya zayıf kaslar olabilir. Bunların
tedavisinde ise, ayak tabanındaki kaslara
derin masajlar, ayak banyoları ve
kuvvetlendirici egzersizler yapılmalıdır.
2.3.
Ayak Bakımında Temel Kurallar
2.3.1.
Pediatri
Pediatri, ayak sağlığı, bakımı, ayak ve ayaktan
dolayı oluşabilecek sorunlarla ilgilenen
bir daldır. Nasır, batık tırnak, kalınlaşmış
tırnak tedavileri, düztaban, ayak yapısından dolayı
oluşmuş biyomekanik problemler, sporcuların
karşılaştığı ayak problemleri pediatrinin
uygulama alanına girer. Bütün ömrümüzü üzerinde
geçirdiğimiz cefakâr ayaklarımızın
bakımına büyük önem vermeliyiz.
Ayakkabının ayağa göre olması çok önemlidir. Ayakkabı alışverişinizi ayaklarınızın şiş durumuna denk getiriniz.
Yaptığınız etkinliğe uygun ayakkabı seçin. Örneğin koşarken
gündelik ayakkabınızı değil spor ayakkabınızı giyiniz.
Aşırı yıpranmış ayakkabılarınızı mümkünse giymeyiniz.
Her gün aynı ayakkabıyı kullanmayınız.
Yazın sıcak günlerinde ayaklarınızı gün boyu spor ayakkabılara
kapatmayınız.
Sıcak ve ter nedeniyle ayakkabının içi bakteriler için ideal ortam
oluşturur.
Yüksek ince topuklu ayakkabılardan kaçınınız. Bu tür ayakkabılar
uzun süre giyildiğinde dengede durmak için bedeni öne
eğilmeye zorlar.
Topuklu ayakkabılar mümkün olduğunca geniş tabanlı olmalı, topuk
yüksekliği de 2 cm. en fazla 5 cm.yi geçmemelidir.
Ayakkabılarınız sivri burunlu olursa parmaklarınız uca doğru
toplanarak üst üste binecektir. Bu da zamanla parmakların doğal
duruşunu etkileyecektir. Örneğin "hallux valgus" diye
adlandırılan başparmak kemiğinin dışa çıkması gibi...
Yara ve enfeksiyona açık ortamlarda yalınayak yürümeyiniz.
Sandalet giyiyorsanız güneşli havalarda vücudunuz gibi
ayaklarınızı da kremleyiniz.
Her fırsatta ayaklarınızı havalandırın ve deri bantlı sandaletleri
tercih ediniz, sentetik olmayan ama teri emen doğal
malzemelerden yapılmış çoraplar giyiniz.
Ayaklarınız terlemeye eğilimli ise ayak banyosunu uzatmayınız.
Uzun banyolarda deri suyu emerek ayakların şişmesine
yol açabilir.
Terleyen ayakları sabunlu su ile yıkayıp, kağıt havluyla
kurulayarak günde bir, iki kez temizleyiniz. Kurularken parmak
aralarını özellikle unutmayınız.
Yaz süresince yüzme havuzları mantar enfeksiyonu açısından ayaklar
için sakıncalı. Yüzme havuzlarını seçerken dikkatli
olunuz, ev havuzlarının temizliğine özen gösteriniz.
Ayaklarınızı pudralamak için talk pudrası yerine özel ayak
pudralarını seçiniz. Talk pudrası ayakkabı içinde yığılma yapar.
Terlemeyi önleyici spreyler de ayaklarınızı birçok sorundan
kurtarıp hoş bir koku sindirir. Ayak tırnaklarını kanatmadan düz
kesiniz ve çok kısaltmayınız.
Tırnakların kenarını kesmeyiniz Batık tırnaklara neden olabilir.
Şeker hastaları, kan dolaşımı problemi olanlar ve kalp
hastalarının tırnaklarının başkaları tarafından kesilmesi daha doğrudur. Çünkü bu
grup enfeksiyona eğilimlidir.
Ayak bakımını deneyimli pedikür uygulayıcılarının eline bırakınız.
Ayaklarınızdaki ısı ve renk değişimlerini, yaraları inceleyiniz.
Kalınlaşan veya düzensiz büyüyen tırnaklar mantar belirtisi
olabilir. Ayağın herhangi bir yerindeki yara normal görülmemelidir.
Ayak ağrılarını kulak arkası etmeyiniz. Kalıcı ağrı varsa uzmanına
görününüz.
Şeker hastalarının yılda bir ayak uzmanına görünmesi gerekir.
2.4.
Pedikürde Kullanılan Aletler ve Araç Gereçler
2.4.1.
Aletler
Aletler, şekil vermek, tırnakları parlatmak ve
ölü deriyi düzeltmek için kullanılır.
Manikürde kullanılan aletlerin aynısı pedikürde
de kullanılır. Bunun dışında pedikürde
kullanılan aletler şunlardır:
Jiletli kesici: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Düz topuk rendesi: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Delikli Topuk Rendesi: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Ponza taşı: Ayaktaki sertleşmiş derilerin temizlenmesinde kullanılır.
2.4.2.
Araç ve Gereçler
Pamuk, Aseton, Yumuşatıcı kremler ve diğerleri
şunlardır:
Pedikür havlusu: Pedikür sırasında müşterinin ayaklarının kurulanması ve aletlerdeki kalıntıların temizlenmesinde
kullanılır.
Pedikür leğeni: Pedikür yapılacak kişinin ayaklarını yumuşatmak için kullanılan kaptır. Elektrikli ve masaj yapan
çeşitleri de bulunmaktadır.
Dezenfekte ilaçları: Manikürde mikrop kapmasını önlemek amacı ile kullanılan batikon, zefiran, alkol veya özel
hazırlanmış solüsyonlar el sağlığı ve aletlerin temizliği için kullanılır.
Pedikür terliği: Pedikür yapılacak kişinin pedikür sırasında giydiği terliktir. Günümüzde artık tek giyimlik terlikler
kullanılmaktadır. Bu terlikler müşterinin mantar ve buna benzer bulaşıcı hastalıkları
kapmasını engellemiştir.
Parmak ayıracı: Tırnağa sürülen ojenin bozulmaması için parmak aralarını açmak için kullanılır.
Diğer malzemeler: Kâğıt havlu, ayak
pudrası, ayak losyonu, kütikül giderici, tırnak
güçlendirici, ayak koku giderici, nasır bandı,
nasır solüsyonu, masaj kremi vb.İyi bir tırnak
bakımı uygulaması için malzeme kozmetiklerin
işleme uygun eksiksiz temin edilmesi
gerekir. Uçlarında kesinlikle pas olmamalıdır.
Araç, gereç ve kozmetikler başkalarının eline
geçmeyecek şekilde kendi kılıfları içinde
muhafaza edilmeli, yere düşürmemeli, uçlarının
keskinliği azaldığı zaman bireyletilmeli, araç
gereçler kullanımdan sonra dezenfektanla
silinmeli, kurulanmalı, steril cihazına
konmalıdır.
2.5.
Pedikür Yapılmasının Uygun Olmadığı Durumlar
Tırnakların çevresindeki deride enfeksiyon
Tırnak hastalıkları
Morarmış tırnaklar
Tırnakları çevreleyen deride kesik ve sıyrıklar
Tırnakları çevreleyen deride henüz iyileşmemiş yara izi
Pedikür ürünlerine alerji
2.5.1.
Pedikür Uygulaması
Pedikür, ayak, ayak parmaklarını ve ayak
tırnaklarının güzelleştirmek için yapılır.
Temizleme, tırnaklara şekil verme, ölü derinin
kesilmesi, batık tırnakların ve nasırların
çıkarılması, topuktaki sertlik ve çatlakların
giderilmesi, ayağa masaj uygulaması ve oje
sürülmesi aşamalarını içerir. Pedikür işlemi
sağlık kurallarına uygun ortamda ve koşullarda
yapılmalıdır. Yöntemli ve etkili bir Pedikür
işlemi gerçekleştirmek için masanın düzeni ve
pedikür malzemelerinin düzgün yerleştirilmesi
çok önemlidir. Eğer uygulayıcı sağ elini
kullanıyorsa, gerekli bütün malzemeler, işlem
sırasında uzanıp almak zorunda kalmaması
için sağ taraftaki bir masa üzerine konur; sol
elini kullanıyorsa masa ve malzemeler sol
tarafa yerleştirilir. Uygulama yapan kişi
sırtını kamburlaştırmadan ve öne doğru eğilmeden
rahat bir yükseklikte oturmalı ve çalışmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.