2 Kasım 2016 Çarşamba

MANİKÜR - PEDİKÜR



1. MANİKÜR

1.1. Tırnaklar

1.1.1.Tırnağın Tanımı
     Tırnaklar, parmak uçlarını koruyan, sert keratin tabakadan oluşan, boynuzsu, yarı
şeffaf deri ekleridir. Tırnağın teknik terimi “oniks” dir.

1.1.2. Tırnağın Özellikleri
     Tırnak esas olarak keratinden oluşur. Keratin bütün boynuzsu dokuların temelini
oluşturan protein maddesidir. 0,5- 0,75 mm kalınlığında, yassı, elastik yapılardır. Tırnağın
durumu cilt gibi vücudun genel sağlığını yansıtır. Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Tırnak
oluşumu embriyoda yaklaşık beşinci ayda tırnakların parmak uçlarına doğru uzaması ile
tamamlanır.
     El tırnakları ortalama olarak günde 0,1 mm kadar uzar. Ayak tırnakları el tırnaklarına
göre daha yavaş uzar. Tırnakların uzamasında, mevsimlere, tırnak kullanımına ve yaşa göre
farklılıklar ortaya çıkabilir. Orta parmağın tırnakları daha hızlı uzar. Normal sağlıklı tırnak
sağlam, esnek ve hafif pembe renkte olur.

1.1.3. Tırnağın Görevleri
Tırnakların başlıca görevi, son derece hassas bir sinir ağıyla dolu olan parmak uçlarını
korumaktır. İnsanın parmak uçları savunmasız olsaydı parmaklarımızla yapacağımız işleri
yapamazdık. En basiti yazı yazamazdık. Tırnağın görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
 Parmak ucu duyarlılığı için gereklidir.
 Parmakların rahat hareket etmesini sağlar.
 Parmakları çarpma, yaralanma, yanma, incinme gibi çeşitli travmalardan korur.
 Küçük objelerin tutulmasına yardım eder.
 Kaşınmaya yarar.
 El ve ayaklara estetik güzellik verir.

1.1.4. Tırnağın Temel Yapısı


Şekil 1.1: Tırnağın bölümlerini gösteren parmak ucu kesiti

1.1.4.1. Tırnak Plağı
     Tırnağın asıl bölümüdür. Kendi tırnağınıza bakarak tırnak plağını görebilirsiniz.
Tırnağın yumuşak doku içerisine gömülü olan, tırnak plağının yaklaşık beşte birini kaplayan
kısmına, tırnak kökü “radix unguisdenir. Tırnağın dışardan serbest olarak görünen
kısmına ise tırnak plağı “corpus unguisdenir. Tırnak plağı, parmak uçları deriden ayrılarak
ileri doğru uzayan, beyaz ya da sarımsı sert bir çıkıntıdır, ayrıca alt yüzü yumuşak, dokuya
yapışıktır. Tırnak, üst derinin keratinleşmesi ile oluşur,
     Diğer tür keratinlerden ayırmak için tırnak keratinine “onychin” adı verilir. Tırnağın
uzayan serbest kısmına margo liber, deriye gömülü iki yan kenara margo lateralis denir.
Sağlıklı bir insan tırnağı; bir kenardan diğer kenara enine olarak ve tırnak dibinden,
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki yöne kavislidir.
     Tırnak plağının içerdiği su, tırnağın bükülebilir veya kolay kırılabilir olmasını sağlar.
Bükülebilir, esnek bir tırnaktaki normal su oranı yaklaşık %12’ dir. Suyun daha düşük
bulunduğu durumlarda tırnak kolay kırılır, çatlar veya pul pul kalkar. Tırnakların içerdiği
yağ oranı çok azdır. Asıl mineral element kalsiyumdur, ancak sadece %0,1 oranında bulunur
ve tırnakları sertleştirmede çok az bir etkisi vardır. Tırnak plağında kan damarları ve sinirler
bulunmaz.

1.1.4.2. Tırnak Kökü
     Tırnak plağının beşte birini oluşturur. Tırnak dibinde tırnak katının tabanını oluşturan
bazal tabakadan büyür, uzar ve tırnak yatağının üstünden bakınca görülebilen beyaz bir
bölgedir. Bu bölgeye lunula, tırnak ayçası ya da yarım ay adı verilir. Tırnak kökünden
lunula’ya kadar olan kısmı doğurgan tabakadır ve matrix unguis denir. Bu bölüm sinirler,
lenf ve kan damarlarından oluşur ve tırnağın büyümesini sağlar. Epitel hücreleri giderek
sertleşir ve tırnak yapısına dönüşür. Tırnağın alt (dermis) tabakasındaki papillalarda bol
miktarda Meissner cisimcikleri bulunur. Bu yüzden daha duyarlıdır ve darbelere karşı
hassastır.

Şekil 1.2: Tırnak kökünün yandan görünümü



Şekil 1.3: Tırnak katmanlarını gösteren parmak ucu kesiti

Şekil 1.4.: Tırnak katmanlarını gösteren parmak ucu kesiti

1.1.4.3. Tırnak Yatağı
     Tırnak plağının hemen altındaki bölgedir. Tırnak plağı ve tırnak tabanı birbirilerine
sıkı bir şekilde yapışık durumdadır. Tırnak plağı serbest bir çıkıntı oluşturarak parmak
ucundan ayrılır, bu bölgeye “tırnak altı” denir. Tırnak tabanı, üst derinin canlı tabakaları ve
bunların altındaki alt deriden oluşur. Tırnak tabanında dermis ve epidermesin birleştiği
yerde, normal derinin alt deri papilleri (çıkıntıları) yerine, tırnak boyunca uzanan oluklar ve
kabarık çizgeler bulunur. Bunlar tırnak plağının tırnak tabanına sıkıca yapışmasını sağlarlar.
Tırnak plağı altında bulunan alt deri tabakası tırnak plağından görülebilen tırnaklara pembe
renk veren kılcal kan damarları ile örülmüştür. Tırnak tabanında pek çok duyu sinir uçları
bulunur, tırnak plağı düştüğü zaman duyulan büyük acı bu yüzdendir.

1.1.4.4. Ölü Deri (Kütikül)
     Üst derinin corneum tabakasının tırnak katından tırnak plağı üzerine doğru uzantısıdır.
Kütikülün (ölü deri) fonksiyonu, su geçirmez bir bölge oluşturarak, bakteri veya diğer
mikro-organizmaların tırnak katından içeri girmesini engeller. Tırnak kenarlarını saran
epidermis (üst deri) ölü derinin arkasında bulunur, üst deri corneum tabakasının tırnak plağı
üzerine doğru uzantısıdır. Tırnak katının dibinden çıkar. Genellikle ölü derinin bir parçası
olduğu düşünülür.

1.1.4.5. Tırnakların Büyümesi
     Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Üst deri katlanarak tırnak katını oluşturur. Yaklaşık
üçüncü ayda, bu kıvrımlar kalın bir bölge şeklinde belirirler. Tırnak oluşumu yaklaşık
beşinci ayda tırnakların parmak uçlarına doğru uzaması ile tamamlanır. Tırnakların
büyümesi tırnak yatağında hücre bölünmesi ile gerçekleşir. Hücreler yenilendikçe, yaşlı
hücreler ileri doğru itilir. Bu hücreler keratinleşir ve hücre çekirdeğinin bozulması sonucu
sertleşir ve ölürler. Hücreler, aralardaki boşluklara salgıladıkları güçlü yapışkan bir madde
ile birbirlerine sıkı bir şekilde bağlıdırlar. Salgılanan bu madde ile hücreler birbirine yapışır
ve sert tırnak plağını oluşturur. Tırnak yatağında üreyen yeni hücreler, üst tırnak plağının
hareketi ile ileri doğru itilirler, üst tırnak plağına yapışarak tırnak plağının altını oluştururlar.
Tırnak plağı birbirine çok yakın üç tabakadan meydana gelir, her bir tabaka tırnak
tabanından veya tırnak yatağından gelişir. Kolay kırılabilen tırnaklarda tırnak plağının kat
kat ayrılıp kalkmasının nedeni budur.
     Tırnak, tırnak kenarlarındaki oluklar boyunca uzar. Oluklar, tırnak duvarları adı
verilen deri kıvrımları tarafından korunur. Tırnak büyümesi hayat boyu devam eder. Büyüme
oranı kişiden kişiye değişir. Büyüme gençlerde, yaşlılara oranla daha hızlıdır. Hücreler,
yarım ay bölgesinde tırnak ucuna doğru yaklaşık 3 ayda hareket ederler, eğer tırnak tamamen
düşmüşse tırnağın tekrar büyümesi 4–5 ay sürer. Uzun parmak tırnakları, kısa parmak
tırnaklarından, sağ el tırnakları, sol el tırnaklarından daha çabuk uzar. Ultra-viyole ışınlar,
hücre bölünme hızını arttırır, bu nedenle tırnaklar yaz mevsiminde, kışa oranla daha çabuk
uzar. Tırnak plağında oluşacak bir hasar ancak tırnak uzadıkça kesilerek giderilebilir, çünkü
tırnak plağı ölüdür.


Şekil 1.5: Tırnak plağının büyüme yönü

1.1.4.6. Tırnaklara Kan Temini
     Dokulara oksijen götüren temiz kan, parmak atardamarları ile parmaklara taşınır. Bu
damarlar parmak kemikleri etrafında kollara ayrılır, bu kollardan çıkan kılcal damar ağları,
tırnak yatağına, tırnak tabanına ve tırnaklar etrafındaki diğer bölgelere bol kan ulaşmasını
sağlarlar. Tırnakların uzaması, kan tarafından tırnak yatağına taşınan besinler ve oksijene
bağlıdır. Besinler ve oksijen tırnak plağı oluşumu sırasında keratinleşme ve hücre
bölünmesini sağlar. Soğuk havada kılcal damarlar kasılır ve dolaşım yavaşlar.

1.1.4.7. Yaşın Tırnaklar Üzerindeki Etkisi
     Yaşlandıkça tırnak tabanı ve yatağındaki kan dolaşımı azalır ve zamanla tırnak
uzaması yavaşlar. Beslenme bozukluğu durumunda bu etki daha da artar, özellikle
beslenmede demir eksikliği kan teminini azaltır. Tırnaklar daha kalınlaşır ve donuklaşırlar,
tırnak üzerinden bakınca tırnak tabanındaki kanın rengi görülemez. Tırnaklar sararır veya
grileşir. Su tutma kapasitesi azalır ve kolayca kırılabilir. Tırnağın ucu tabakalara ayrılır veya
uzunlamasına çatlaklar oluşur.

1.1.4.8. Tırnağın Şekli
     Tırnağın şekli kişiden kişiye değişir. Tırnakların çoğu üç yandan bakıldığında hafif
dışbükey görünümdedir. Tırnaklar bir kenardan diğer kenara, enine olarak ve tırnak dibinden
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki yöne kavislidir. Tırnak şeklinin dış hatları
ve boyutları, tırnak uzunluğunun genişliğine oranı estetik görünüş için çok önemlidir. Bu
oran normalden farklı olursa tırnağın çekiciliği azalır. Geçmiş yıllarda oval kesilmiş tırnaklar
daha çekici olarak algılanırken günümüzde normal tırnak şekli yuvarlak ve sivri uçlu olsa da
kare şeklindeki tırnaklar çekici olarak değerlendirilmektedir.
     Tırnak Şekilleri: Kare, yuvarlak, oval ve sivri olmak üzere dört ana grupta
toplanabilir.
Şekil 1.6: Tırnak şekilleri


Şekil 1.7:Boyanmış tırnak şekilleri

1.2. El Anatomisi
     El insanı yaşama bağlayan en önemli organdır. Beyinin verdiği komutları uygulamaya
koyan son organ olma özelliğindedir. İlk çağlarda taş taşıyan bir insan bu amaçla elini
kullanırken, günümüzde, uçağı kullanan pilotta elini kullanmaktadır. Dolayısıyla elin
fonksiyonel kapasitesi çok fazladır.
     El; objelere ulaşır, onu tutar ve bu olayı devam ettirir. Gerektiğinde onları
düşürmemek için güçlü yakalar. Objeler başparmak ile işaret parmağı arasında tutulur.
Bunların yanında önemli bir duyu organıdır.
     Elin fonksiyonel anatomisi dediğimiz zaman işte yukarıda belirttiğimiz gerek basit
gerekse bütün hareketleri yerine getirebilmesi için gerekli motor hareketler ve bu hareketleri
sağlayan kas ve kemik yapıları akla gelir. El hareketleri, bilek ve el kemiklerinin yapısına ve
bu kemiklerin hareketlerini kontrol eden kaslara bağlıdır.

1.2.1. Elin Kemik Yapısı
     El ve bilekte 27 adet kemik vardır. Bunların 8 tanesi bilekte 19 tanesi de elde bulunur.
Ellerin bağlı bulunduğu önkol, radius (önkol kemiği) ve dirsek kemiği adı verilen iki uzun
kemikten oluşur. Bu kemikler üstte, üst kolda pazı kemiği ile dirsek ekleminde birleşir,
kolun kıvrılmasını ve uzatılmasını sağlar. Ön kol kemiklerinin en kısası olan radius kemiği
kolun başparmak hizasında ve altta bilek kemikleri ile birleşir. Küçük parmak hizasında olan
dirsek kemiği, sadece radius ile birleşir, kıkırdak doku ile bilekten ayrılır.
El bileği ise, değişik şekillerde, iki sıraya dörder adet dizilmiş 8 kemikten oluşur. Bu
kemikler el bileği bağları ile birbirine bağlanmıştır. Kemikler arasındaki kaygan eklemler,
kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlarlar. Alttaki, ele yakın olan kemik sırası, küçük
parmak kemiklerine kaygan eklemlerle bağlıdır.
     Bu bölgede elin hareketi kısıtlıdır. Yalnızca, başparmaktaki küçük parmak kemiği,
bilekteki trapez (yamuk) kemiğe eklem ile bağlıdır ve pek çok hareketi yapabilir.
El, 5 adet metakarpal (tarak) kemiği (hepsi birlikte el tarağı diye adlandırılırlar) elin
avuç içi boyunca devam eder ve elin parmak kemikleri (başparmak ve parmakları) ile çift
menteşeli eklemlerle birleşirler. Tarak kemiklerinin eklem uçları el parmaklarının eklem
sırtlarını oluştururlar. Parmak kemikleri ile birleşen dört tarak kemiği birbirine paraleldir
ancak, başparmakla birleşen kemik daha kısadır ve bir açı oluşturur konumdadır. Her parmak
3 kemikten, başparmak iki kemikten oluşur. Her parmakta bulunan küçük kemikler menteşe
eklemlerle birleşirler. Kapı menteşeleri gibi, sadece bir yöne hareket edebilirler.


Şekil 1.8:Elin kemik yapısı

1.2.2. Elin Kas Yapısı
     El hareketleri, kemiklerin hareketlerini kontrol eden kaslara bağlıdır. El kaslarının
sayısı azdır. Bunların çoğu önkolda bulunur. Kol kası tendonları bilek ekleminin hemen
altında, dairesel bağlarla ele bağlanırlar. Parmakları oynatan uzun tendonlar, kol kaslarından
parmak uçlarındaki kemiklere kadar uzanırlar. Elin avuç içi düz bir yüzeye konup, parmaklar
yukarı doğru kaldırıldığı zaman tendonlar elin arkası boyunca hissedilebilirler. Bunlar geniş
tendonlardır. Elin avuç içi boyunca uzanan esnek tendonlar, bir nesnenin tutulmasında
olduğu gibi parmakları kapatmaya yararlar. El kasları başparmaktaki kısa esnek bir kas ve
diğer parmaklardaki bir yandan diğer yana hareket eden kısa kaslardan oluşur. Bunlar avuç
içinde başparmağın temelinde (tenar çıkıntısı) ve küçük parmağın temelinde (hipotenar
çıkıntısı) çok belirgindir.


Resim 1.1:Elin kas yapısı

1.3. Manikür ve Pedikürü Etkileyen Tırnak ve Deri Hastalıkları
     Herhangi bir manikür işlemini gerçekleştirmeden önce, el-ayak bakımı uzmanı
müşterinin tırnaklarının hangi durumda olduğunu tespit etmek için tırnakları dikkatle
incelemelidir. Sağlıklı bir tırnak, pürüzsüz, parlak, pembe ve esnektir. Ancak bazı ufak
kusurlar ve bazı ciddi hastalıkları, tırnak renginde ve yapısında değişikliğe sebep olabilir. Bu
durum yapılan manikürü etkileyebilir veya manikür yapılmasını engelleyebilir. Uzman,
tırnak bozukluklarına sebep olabilecek yaygın hastalıkları tanıyabilmelidir. Böylece sağlıklı
bir karar verebilir. Eğer gerekiyorsa müşteriye kibarca tıbbi tedavi önerilmelidir.
Tırnaklar yerleşimlerine bağlı olarak, yıpranmaya daha çok müsaittirler. Tırnak
hastalıkları, tüm deri hastalıklarının %10 ‘unu oluşturur. Genellikle küçük tırnak
yaralanmaları zamanında iyileşirler. Ancak ciddi yaralanmalar veya hastalıklarda,
profesyonel tedavi gerekir. Bazı belirtiler tırnak hastalıklarına işaret edebilir. Tırnak
etrafındaki derinin şişmesi ve sızlaması sonucunda tırnaklarda renk ve şekil değişiklikleri
görülebilir. Tırnakta beyaz çizgilerin bulunması, girinti, çıkıntı ve çukurluklar bulunması söz
konusu olabilir. Tırnak bozuklukları ve hastalıkları, sedef, anemi ve bozuk kan dolaşımı veya
psikolojik bir durumdan kaynaklanabilir. Diğer nedenler yanlış kullanım, kaza veya sinirsel
bir alışkanlığa bağlıdır.
     Tırnak hastalıkları, mantarlar, mayalar ve bakteri gibi mikro-organizmaların
enfeksiyonları sonucu oluşur. Bunlar mutlaka uzman bir doktor tarafından
değerlendirilmelidir.

1.3.1. Tırnak Plağı Bozuklukları

1.3.1.1. Kolay Kırılabilir Tırnaklar
     Tırnaklar doğuştan kolay kırılabilir bir yapıda olabilir; ancak kolay kırılmanın daha
yaygın nedenleri, tırnak plağındaki su oranının düşük ve tırnak yatağına yeterli kan
gitmemesidir. Deterjanlar sık kullanıldığında, koruyucu yağlar azalır ve tırnakta kuruma
başlar. Bozuk dolaşım veya demir eksikliği anemisi büyümeyi zayıflatır ve tırnak plağı
incelir. İnce tırnakta su kaybı daha kolay olur buda tırnağın kolayca kırılabilmesi ile
sonuçlanır. Tedavisinde ise, eller su ve deterjan ile çok fazla temas ettirilmemelidir.
Tırnaklar kısa kesilmeli, geceleri gliserinli preparatlar kullanılmalıdır.

1.3.1.2. Bombeli Tırnaklar
     Yaşlanmaya veya anemiye bağlı olarak bozuk kan dolaşımı tırnakların incelmesine
neden olur. Tırnaklar kolayca bükülür, uç kısımları kıvrılır ve kırılır. Kısa kesilmedikleri
takdirde bir etki sonucu tırnak plağının tırnak tabanından ayrılma tehlikesi vardır. Elleri sık
sık suya sokmaktan kaçınmalı ve gliserinli preparatlar kullanarak tırnağı nemlendirmeliyiz.


Şekil 1.11: Bombeli tırnak

1.3.1.3. Oluklar ve Kabarık Çizgiler
     Önemsiz enine oluklar, tırnağın uzaması sırasında ufak değişiklikler gösterirler. Çok
sayıda, daha derin oluklar deri iltihaplanması sonucunda görülebilir. Ancak daha çok tırnak
köküne sık sık zarar veren aşırı şiddetli manikür sonucu oluşur.
 Beau çizgileri, şiddetli akut hastalıkların arkasından, tırnakların üzerinde
çöküntü halinde derin, enine çizgilerin ortaya çıkmasıdır. Özellikle kızamık,
kızıl, kabakulak, tifüs, grip gibi hastalıklardan sonra bu çizgilerin görülmesi
tipiktir. Bazen stres ve bazı ilaçlar da buna yol açabilir. Çizgiler, tırnak
uzamasının geçici olarak engellenmesi sonucu belirir. Bütün parmak
tırnaklarında görülür. Bazen tırnaklar düşebilir. Zamanla yeniden uzar ve 4–6 ay
içinde görüntü normale döner. Uzunlamasına çizgiler sağlıklı iken de
görülebilir. Yaşlılıkta daha da belirginleşirler.
Şekil 1.12: Beau çizgileri

1.3.1.4. Kaşık Şeklinde Tırnaklar
     Tırnak plağının ortası içe doğru, kenarları dışa doğru olan tipik bir kaşık şeklinde ki
tırnak biçimidir. Tırnaklar genellikle yumuşak ve incedir. Demir eksikliği, bu tip tırnakların
oluşumuna neden olur.


Resim 1.2: Kaşık şeklinde tırnaklar 

1.3.1.5. Beyaz Lekeler
     Tırnaktaki beyaz lekeler tırnak kökünün hafif bir zarar görmesi veya tırnak plağının
tırnaklardan hafifçe ayrılması sonucunda oluşurlar. Tırnak tabanındaki (matrix) tırnak
hücrelerinin üretildiği yerlerde oluşan darbelerden sonra gelişir. Lekeler tırnakla birlikte
uzayarak kaybolur.

1.3.2. Şeytan Tırnağı
     Tırnak plağından ayrı olarak, tırnak oluğu boyunca uzayan küçük ve sert bir çıkıntıdır.
Tırnak kökünün yaralanması, tırnak yeme alışkanlığı, ayrıca tırnak plağındaki kuruluk
nedeni ile oluşur. Çıkıntının uzamasına izin verilirse iltihaplı bir bölge oluşabilir.
Şeytantırnağı sivri uçlu ve küçük bir makasla dibinden kesilerek tedavi edilir. Eğer iltihap
görülürse, antiseptik uygulanması gerekir.

Şekil 1.14: Şeytan tırnağı

1.3.3. Tırnak Batması
     Çok rastlanan ve ağrı veren bir rahatsızlıktır. Tırnak, tırnak duvarının etine doğru uzar
ve iltihaplanmaya neden olur. Tırnak batmaya başladığında sertleşme, şişme ve hassaslaşma
başlar. Daha sonra enfeksiyon başlar ve çok ağrılı olur. Bu dönemde tırnak yatağı kenarında
cerahat görülebilir, zamanla cilt tırnak üzerine büyümeye başlar. Bu durum el tırnaklarına
kıyasla, ayak tırnaklarında daha fazla görülür. En çok ayak başparmaklarında görülür. Tırnak
batmasının nedenleri şunlardır:
 Travma (ayağa uygun olmayan sıkı, sivri ve dar burunlu ayakkabıların sürtünmesi)
 Kesim hatası (yanlış kesilen tırnak kenarı, tırnak kıvrımına bir diken gibi batar)
 Tırnak yapısı (doğal yapısının kıvrık ve kalın olması)
     Tırnak mantarı hastalığı sonucunda, tırnakların yıpranarak kalınlaşması tırnak
batmasına zemin hazırlar. Bu rahatsızlıktan korunmak için tırnak kenarlarını yuvarlak değil
köşeli kesilmesi, tırnak uzunluğunu cildi geçecek biçimde tutulması, tırnak kenarlarını
koparılmaması, çok sıkı çorap veya ayakkabılardan sakınılması ve ayakların her zaman
temiz tutulması gereklidir.


Resim 1.3.: Tırnak batması

1.3.4. Tırnakta Mantar Hastalığı (Tinea Unguim veya Onikomikoz)
     Mantar enfeksiyonları bütün tırnak hastalıklarının yaklaşık olarak % 50’sini oluşturur.
Bu hastalık, tırnakların mantarlar tarafından kaplanmasıdır. Önce tırnak tabanına ve daha
sonra tırnağın kendisine yerleşir. Mantar keratin parçalayan bir sindirim sıvısı salgılar ve
bununla beslenir. Ayak tırnaklarında, el tırnaklarından daha çok görülür. Bu rahatsızlık,
tırnak kökünün tırnak yatağından ayrılmasına sebep olur. Özellikle manikür ve pedikür
yaptıran kişilerde çok sık rastlanır. Beyaz, yeşil, sarı veya siyah renkte aşırı tırnak
büyümeleri görülebilir ve tırnak yatağında da renk kaybı oluşur. Tırnak giderek kalınlaşır ve
gaga gibi kalkar. Tırnak üstü veya tırnağın altındaki deri etkilenebilir. Ayak başparmak
tırnakları mantar enfeksiyonlarından kolay etkilenirler. Çünkü rutubet ve ısıya daha fazla
maruz kalırlar. Hasta ayakkabı hatta çorap bile giyemez hale gelir. Mantar, bulaşıcı bir
hastalıktır, bu yüzden manikür ve pedikür işlemleri yapılmamalıdır. Müşteriye doktora
gitmesi önerilmelidir. Tedavi sadece doktor tarafından yapılır.


Resim 1.4.: Tırnakta mantar hastalıkları

1.3.5. Dolama (Perioniksis)
     Tırnak çevresindeki bölgenin, şişerek ağrılı bir şekilde iltihaplanmasıdır. Derinin zarar
görmesiyle oluşan bakteriyel bir enfeksiyondur. En genel sebep tırnaktaki travmadır.
Sterilize edilmemiş manikür aletleri veya deriye giren küçük yabancı bir madde de neden
olabilir. Suyla ve kimyasal maddelerle temasta, tırnak çevresindeki derinin yapısını
bozabilir. Halk arasında dolama diye bilinir. En sık rastlanan tırnak hastalığıdır. Özellikle
ellerde görülür.

1.3.6. Tırnak Yatağında Meydana Gelen Hastalıklar

1.3.6.1.Tırnaklarda Renk Kaybı
     Tırnaklardaki renk kaybı, mantar enfeksiyonları, tırnak tabanına zarar verilmesi veya
tırnak plağında leke bırakan çeşitli maddelerle teması sonucunda görülür. Tırnakta oluşan
mantar enfeksiyonu tırnağın sarı, kahverengi veya siyah bir renk olmasına sebep olur. Tıbbi
tedavi gereklidir, manikür yapılmamalıdır.

1.3.6.2 Tırnak Eti Enfeksiyonları
     Tırnak eti arkasındaki kanlı deri yaralanırsa, içeri iltihaplı enfeksiyonlara neden
olabilecek mikroplar girebilir. Özellikle nemli ortamda çalışan kişiler, kuaförler, ev
kadınları, aşçılar buna maruzdurlar. İltihap ağrı verir, tırnak eti kızarır ve şişer, çoğunlukla
iltihap dışarı çıkar. Tırnak plağı kenarı sarı renk alabilir. İltihap iyileştikten sonra da enine
çizgiler ortaya çıkar.

1.3.6.3 Mavi Tırnaklar
     Çok soluk renkteki mavi tırnaklar, tırnak tabanındaki bozuk kan dolaşımı, anemi ya da
olası bir kalp rahatsızlığı belirtisidir. Masaj kremleri ile parmaklara masaj sık yapılırsa kan
dolaşımı düzeltilebilir.


Resim 1.5.: Mavi tırnaklar

1.3.6.4. Siyah veya Kahverengi Lekeler
     Tırnak tabanı veya tırnak yatağı zarar gördüğünde alt derideki kılcal damarlar kanayabilir ve tırnak plağının altında kuruyan kan siyah veya kahverengi lekeler oluşturur.

1.3.7. İlaçlara Bağlı Tırnak Bozuklukları
     Kullanılan bazı ilaçlar, tırnakları çok etkiler. Tırnağın kısmen veya tamamen kaybına
bile yol açabilir. Bazı ilaçların yan etkisi olarak tırnakta yumuşama, düşme, beyaz ve kahverengi lekeler görülür.

1.3.8. Tırnak Bölgesine Kişilerin Verdiği Zararlar

1.3.8.1. Tırnak Yeme (onikofaji) Tırnak Koparma (Onikotillomani)
     Tırnak yeme alışkanlığı birçok insanda görülen davranış bozukluğudur. Tırnak yeme
sonucunda tırnağın şekli bozulur. Gerilimli zamanlarda artar. Sürekli yenen tırnaklar çok
kısa ve düzensiz olur, parmak uçlarının biçimi bozulur. Alışkanlık genellikle çocukluk
çağında başlar ve nadiren bırakılır. Bu alışkanlığı bıraktırmak için, tadı hoş olmayan tırnak
cila veya ojelerini tırnağa sürmek gerekir. Sık yapılan profesyonel tırnak bakımı ve renkli oje
kullanımı da alışkanlığın bırakılmasına yardımcı olur.

1.3.8.2. Tırnak Kenarındaki Ölü Derinin Kopartılması
     Sadece ölü deri değil tırnak kenarı da kopartılabilir. Deri girintili çıkıntılı bir hal alır
ve eğer deri açılırsa bir enfeksiyon oluşabilir. Bölgeyi düzeltmek için çıkıntılı ölü deriler
kesilebilir.

1.3.9. Manikür ve Pedikür Yapılmasını Engelleyen Deri Hastalıkları

1.3.9.1. Sedef Hastalığı
     Sedef, sertleşmeye bağlı olarak hem deride hem de tırnaklarda görülen bir hastalıktır.
Sedef bulaşıcı değildir. Tırnak kıvrımında ve serbest ucun altında pullar görülür. Tırnak
tabanındaki keratinleşmenin artması sonucu tırnak kalınlaşır. Tırnak plağının alt kısmı sarıkahverengi
bir renk alır ve üst plaktan görülebilir. Ayrıca tırnaklar üzerinde adeta iğne ile
oluşmuş gibi minik minik çukurlaşmalar da görülebilir. Sıkıntı ve stres sedef hastalığının
artmasına neden olur. Sedef hastalığı tıbbi tedavi gerektirir.


Resim 1.6.: Tırnakta sedef hastalığı

1.3.9.2. Egzama
     Egzama, ellerde sulu, kaşıntılı ve döküntülü görüntüyle ortaya çıkar. Tırnak
çevresindeki egzama tırnak şeklini bozabilir. Özellikle kış mevsiminde görülür. Şiddetli
vakalarda tırnak tabanı etkilenir ve tırnak plağı düşebilir. Bu, hastalığa bağlı olarak bozuk
kan dolaşımı nedeni ile oluşur. Deterjanlar, temizlik ürünleri ve ağartıcılar hastalığın
artmasına neden olur. Egzama bulaşıcı bir rahatsızlık olmamakla beraber mantara bağlı
olarak ortaya çıkarsa bulaşıcı olabilir. Bu durumda ki tırnaklara manikür yapılmamalıdır.
Soğuk havalarda eldiven giyerek eller her zaman soğuktan korunmalıdır.

1.3.9.3. Siğil
     Siğiller tüm vücutta olabileceği gibi genellikle ellerin üzerinde ve tırnaklar boyunca
parmaklarda görülürler. Genellikle yuvarlak sert çıkıntılardır. Siğiller bazen tek bazen de
kümeler halinde görülür. Siğilin görünümü karnı bahara benzer pütürlü bir görünümdedir.
Siğil virüslerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Manikür yapan kişinin siğillere
değmemesi gerekir. Müşteriye bir doktora görünmesi önerilmelidir. Siğiller, dondurarak,
yakarak ya da ameliyatla alınırlar.


Resim 1.7.:Ayakta oluşan siğiller

1.3.9.4. Uyuz
     Ciltte kaşıntı parazitlerinin bulunması uyuz olarak bilinir. Dişi parazitler üst derinin
corneum tabakasından geçerek yumurta bırakırlar. Deriye girdikleri oyuklar deride kısa koyu
renkli çizgiler halinde, parmaklar arasında veya el bileklerinin ön deri kıvrımlarında görülür.
Parazitler bir kişiden diğerine direk temas veya önlük, havlu gibi eşyalarla kolaylıkla
geçerler. Uyuzdan şüphelenilirse, manikür yapılmamalıdır ve müşteriye tıbbi tedavi
önerilmelidir.


Resim 1. 8 :Uyuz parazitleri

Genel Sağlık Sorunları ve Tırnaklarımız
     Tırnaklar kişilerin sağlığını yansıtır. Birçok hastalıklar ve ciddi durumlar tırnaklar
içindeki değişiklerle anlaşılabilir. Çoğu doktor fiziksel muayene sırasında tırnakları
dikkatlice kontrol eder. En genel sağlık durumları ve onların tırnaklar üzerindeki etkileri
aşağıda listelenmiştir.

1.4. Manikürde Kullanılan Aletler ve Araç Gereçler

1.4.1. Aletler
     Aletler, şekil vermek, tırnakları parlatmak ve ölü deriyi düzeltmek için kullanılır.
Tırnak pensi: Tırnak plağının serbest ucunu kesmek için kullanılan alettir.
Tırnak pensi keskin ve paslanmaz çelikten yapılmış olmalıdır. Tırnak boyu
kısaltılırken törpüleme ve şekil verme işlemleri sırasında tırnağın biraz daha
kısalacağı dikkate alınmalıdır.


Resim 1. 9: Tırnak pensi

Tırnak törpüsü: Çelikten yapılmış zımparalı tırnak törpüsü gibi kullanılan
ancak daha az duyarlılığı ve etkinliği olan aletlerdendir.
Resim 1.10.:Tırnak törpüsü
Törpüler: Kesilen tırnakların eğri ve pürüzlerinin düzeltilmesi ile tırnaklara
şekil vermede kullanılan alettir. Törpülerin ebatları ve yüzeyleri çok çeşitlidir,
el-ayak bakımı uzmanı yaklaşık 15 cm. uzunluğundaki büyük boy törpüyü
kullanır. Kullanım kolaylığı açısından, törpü esnek olmalıdır. Törpü, tırnak ile
45 derecelik bir açıda tutulmalıdır. Kenarlardan ortaya doğru tek bir yönde
kullanılmalıdır.
Metal partikül törpüsü: Küçük metal partiküllerin metal bir çubuğa elektrikle
emdirilmesi ile elde edilen hızlı ve etkin kullanımı olan zımparalı bir törpüdür.
Krong: Tırnak kenarındaki ve tırnak plağına yapışmış ölü deri parçalarını
açma, kesme ve itmede kullanılır. Metal, plastik ve ağaç olmak üzere birçok
türü bulunmaktadır.


Resim 1.12.: Krong

Parlatıcı: Plastik veya kemikten yapılan, sapı hariç diğer bölümleri güderi ile
kaplanmış, hafif dışbükey bir alettir. Tırnak üzerindeki çıkıntıları düzeltmek,
kan dolaşımını sağlamak ve tırnakları parlatmak için kullanılır.
Et makası: Tırnak kenarlarındaki ya da tırnağın dip kısmındaki fazla
kütiküllerin kesilmesinde kullanılır. Kesilecek kütiküller tek bir parça halinde
ve düzgün bir şekilde kesilmelidir.
Resim 1.13: Et makası

Et pensi: Makasla kesilen tırnak kenarlarındaki temizlenmesi gereken etlerin
kalan pürüzleri ile parmak kenarlarındaki sertliklerin kesilip düzeltilmesinde
kullanılır. Ayrıca batık tırnakların ve nasırların çıkarılmasında da kullanılır.


Resim 1.14: Et pensi

1.4.2. Araç ve Gereçler
Pamuk: Tırnaktaki ojelerin çıkartılıp temizlenmesinde alkol, kolonya ve steril ilaçların kullanılması gerektiği hallerde ve aletlerin temizliğinde kullanılır.
Aseton: Tırnaktaki oje ve cilanın temizlenmesinde kullanılan sıvıdır.
Yumuşatıcı kremler: Tırnak dibi etlerinin veya parmak kenarlarındaki sertleşmiş deri ve nasırların kesilmeden önce yumuşaması için kullanılır.
Manikür havlusu: Manikür sırasında müşterinin ellerinin kurulanması ve aletlerdeki kalıntıların temizlenmesinde kullanılır.
Manikür kabı: Parmak uçlarındaki etlerin kolay kesilip temizlenmesi için, içerisinde sıcak yumuşatıcı solüsyonlu su konulan kap.
Manikür yastığı: Manikür yapılan elin yumuşak ve rahat bir zeminde tutulması ile el-ayak bakımı uzmanının çalışma kolaylığı için kullanılır.
Dezenfekte ilaçları: Manikürde mikrop kapmasını önlemek amacı ile kullanılan batikon, zefiran, alkol veya özel hazırlanmış solüsyonlar el sağlığı ve aletlerin temizliği için kullanılır.
Steril aleti: Manikür ve pedikürde kullanılan aletlerin temizliğini sağlayan cihazdır.
Diğer malzemeler: Kâğıt havlu, kütikül giderici, tırnak güçlendirici, masaj kremi vb.
     İyi bir tırnak bakımı uygulaması için araç gereç ve kozmetiklerin işleme uygun
eksiksiz temin edilmesi gerekir.
     Aletlerin uçları keskin, vidaları ne çok sıkı ne çok gevşek olacak şekilde seçilmesi
gerekir. Uçlarında kesinlikle pas olmamalıdır. Araç, gereç ve kozmetikler başkalarının eline
geçmeyecek şekilde kendi kılıfları içinde muhafaza edilmeli, yere düşürmemeli, uçlarının
keskinliği azaldığı zaman bileyletilmeli, araç gereçler kullanımdan sonra dezenfekte
edilmeli, kurulanmalı, steril cihazına konmalıdır.

1.5. Manikür ve Pedikür Yapılmasının Uygun Olmadığı Durumlar
 Tırnakların çevresindeki deride enfeksiyon
 Tırnak hastalıkları
 Morarmış tırnaklar
 Tırnakları çevreleyen deride kesik ve sıyrıklar
 Tırnakları çevreleyen deride henüz iyileşmemiş yara izi
 Manikür ürünlerine alerji

1.6. Müşteri Kayıt Kartlarının Tutulması
     Her müşteri için yapılan uygulama işlemi ile ilgili bir kayıt kartı tutulması gereklidir.


1.7. Manikür Uygulaması
     Manikür, elleri ve tırnakları güzelleştirmek için yapılır. Temizleme, tırnaklara şekil
verme, ölü derinin kesilmesi, masaj uygulaması ve oje sürülmesi aşamalarını içerir. Manikür
işlemi sağlık kurallarına uygun ortamda ve koşullarda yapılmalıdır. Manikür yapan kişi iyi
giyimli ve bakımlı olmalıdır. Tırnaklarına gereken özeni göstermelidir.
     Yöntemli ve etkili bir manikür işlemi gerçekleştirmek için, masanın düzeni ve
manikür malzemelerinin düzgün yerleştirilmesi çok önemlidir. Eğer uygulayıcı sağ elini
kullanıyorsa, gerekli bütün malzemeler, işlem sırasında uzanıp almak zorunda kalmaması
için sağ taraftaki bir masa üzerine konur; sol elini kullanıyorsa masa ve malzemeler sol
tarafa yerleştirilir. Uygulama yapan kişi sırtını kamburlaştırmadan ve öne doğru eğilmeden
rahat bir yükseklikte oturmalı ve çalışmalıdır.
     Manikür işlemi sağlık kurallarına uygun ortamda ve koşullarda yapılmalı, rahatlatıcı
ve ferahlatıcı bir süreç olmalıdır. Uygulama yapan kişi iyi giyimli ve bakımlı olmalı, iyi bir
izlenim yaratmalıdır. Kendi ellerinin ve tırnaklarının mükemmel şekilde bakımlı olması
esastır.


2. PEDİKÜR

2.1. Ayak Anatomisi
     Ayaklar, dik durmamızı ve yürümemizi sağlayan önemli bir organımızdır. Ayağın
gücünün büyük kısmını başparmak sağlar. Ayağın denge noktası da ayak tabanındadır.
Denge noktasının yeri insandan insana değişir. Ayağınızı basış tarzınız, vücudunuzu
dengelemeniz duruşunuzun, yürüyüşünüzün nasıl olacağını belirler. İdeal denge noktası
çıplak ayak durarak bulunabilir.
     İnsan vücudundaki kemiklerin 1/4 ‘ü ayaklardadır. Bunlar işlevini yitirirse vücudun
geri kalanı da devre dışı kalır. Ayakta 26 kemik, 33 eklem, 107 bağ ve 19 kas vardır.
Ayağı 3 bölüme ayırabiliriz. Arka bölüm, tarsal kemiklerin dizilmesinden oluşur.
Tarsal kemiklerin en büyüğü topuk kemiği ( kalkaneum) dir. Tarsal kemikler birbirine eklem
yaparak birleşir. Orta bölümde, metekarpeller adı verilen uzun kemikler bulunur. Bu
kemikler beş tanedir. Bir baş kısmı ( dıstal uç), taban ( proksimal uç) ve bir gövdeden
meydana gelir. Ön bölümde ise, ayak parmak kemikleri (falankslar) bulunur. Ayaktaki 5
parmakta 14 tane kemik bulunur. Ayak başparmağı, aynen ellerimizin başparmakları gibi
yalnızca iki, diğer ayak parmakları ise üçer tane eklem içerir. Ayak parmaklarına yük
bindiğinde başparmak zemine bastırırken, diğer 4 parmak bir kavrama hareketi yapar.
Ayakta ön kemerle, başparmağın eklemine kadar ayağın içini izleyen uzun kemer olmak
üzere 2 kemer ( kavis ) sistemi vardır. Öndeki kemer, ayağa yük binmediği zamanda kemerin
biçimini koruyan, yük bindiğinde ise kemer zemine bastırıldıkça gerilen kaslar tarafından
biçimlendirilir. Kemere binen yük ne kadar fazlaysa, kaslarda da o kadar gerginleşir. Ayağın
ve ayak parmaklarının birçok hareketi, bacağın aşağı bölümünden başlayan ve tendonları
ayağa yapışan kaslar tarafından kontrol edilir. Özellikle baldır kaslarını ayak topuğuna
bağlayan aşil tendonu, hareketlerin büyük bir bölümünü sağlar.
     Daha ince hareketlerin kontrolünü ise, hem başlangıçları hem de yapışma yerleri
ayağın bizzat kendisinde olan kaslar üslenmiştir. Ayak bileğinin 4 yanı boyunca uzanan
tendonlar bileğin sabit kalmasına yardımcı olurken, adaleleri ile ayak bileği hareketlerinizıplama
gibi yönetir.
     Bir çift ayakta yaklaşık 250.000 ter bezi vardır. Bunlar günde yaklaşık 0,25 litre ter
salgılar. Normal bir insan günde ortalama 8.000- 10.000 adım atar. Hayat boyu atılan
adımlar toplandığında bu rakam 185.000 km eder. Bu da dünya çevresinin 4 katı kadardır.


Şekil 2.1: Ayak iskeleti


Resim 2.1: Ayak kemik yapısı


Resim 2.2: Ayak kemik yapısı

2.2. Ayak Hastalıkları
     Çok az insan ayak sorunuyla doğar. Rahatsızlıklar genellikle ihmal, gerekli bakımın
yapılmaması ve çoğunlukla kötü ayakkabı giyilmesinden ortaya çıkar. Erkeklere oranla
kadınlarda hemen hemen 4 kat fazla ayak problemi yaşanır ve bunun baş nedeni topuklu
ayakkabılardır, 5 cm’ den yüksek olan bütün topuklar ayak kavisinin sert hareketleri emme
işini alt- üst eder. Dolayısı ile ortaya baş ağrıları, sırt ağrıları çıkar. Bu durum bacak
kaslarını, duruşu da kötü etkiler. Ayaklarımız genel sağlığımızın aynasıdır. Eklem
rahatsızlıkları, şeker hastalığı, sinir hastalıkları ve dolaşım bozuklukları gibi birçok
hastalığın ilk belirtileri ayaklarda saptanabilir. Bu nedenle ayak şikayetleri ciddi
rahatsızlıkların habercisi de olabilir.

2.2.1. Topuk Dikeni ( Epin Kalkenei ) :
     Topuk dikeni çok yaygın bir sorundur. Genellikle orta yaşlarda görülen bu rahatsızlık,
topuğun altındaki ağrılı bir çıkıntının oluşmasından meydana gelir. Topuk altındaki kemik
zarı iltihaplanarak zamanla çıkıntıya dönüşür. İltihap çoğunlukla kemik ile ayağa hareket
veren kasların birleştiği noktada oluşur, bu nedenle ayak hareketlerini de güçleştirir.
Dolayısıyla tedavide ayak basış sorunlarının da giderilmesi gerekir. Ayak tabanında topuk
üzerine bastırıldığında ağrı vardır.
     Tabanda gözle görülür şekilde, çivi seklinde bir çıkıntı oluşturan bu rahatsızlığın
nedenleri genellikle;
 Düşük taban ya da çukur taban gibi ayak basış sorunları,
 Yanlış ayakkabı kullanımı,
 Uzun süre ayakta durarak çalışma,
 Bazı romatizmal hastalıklar
 Sert tabanlı ayakkabılarla sert zeminlerde yürüyüp koşma,
     Aşırı kilo alma ya da verme olarak sayılabilirTedavisi; doktorun önerdiği tedavi
programına uyulmalıdır. Kişi bu rahatsızlığın başında, öncelikle basma ve yürüme sırasında
topuğunda ağrı hissettiğini söyler. Durum iyice ilerleyince hasta sabah kalktığında dahi
ayağının üzerine basamaz hale gelir. Bilindiği gibi topuk, ayakta vücut yükünü en fazla
taşıyan noktadır. Ayrıca topuğun ayağa kalkıldığında basıncı alan ilk nokta olması, özellikle
ayakkabı seçimini çok önemli kılmaktadır. Öncelikle topuk dikenine rastlanıldığında bu
rahatsızlığın tekrarlayabileceğini bilmek gerekir.
     Bu nedenle alınan önlemler, uygulanan tedavi bittikten sonra bir müddet daha
sürdürülmelidir. Giyilen ayakkabının topuk kesiminin rahatlığı çok önemlidir. Topuk
hassaslaştığı andan itibaren yumuşak bir yastıkla desteklenmesinde yarar vardır. Bu yastık
sünger, silikon ya da kauçuk olabilir. Malzeme seçiminde kişinin vücut ağırlığı göz önüne
alınmalı, vücut ağırlığı fazla ise çabuk ezilmeyen dayanıklı malzeme tercih edilmelidir.
İlerlemiş topuk dikeninde ise, topuk dikeninin rastladığı bölgesi oyuk olan topuklar ya da
tabanlıklar kullanılır. Bunlar kastaki ve yumuşak dokudaki basınç ve stresi azaltır. Ve tabii ki
hasta kilolu ise kilo vermesi önerilir. Ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlar ve bunlara rağmen
ağrı geçmezse, topuğa, kemik çıkıntısının olduğu bölgeye kortizon enjeksiyonu yapılır. Yine
geçmez ise ameliyatla bu çıkıntı alınır.


Resim 2.3: Topuk dikeni

2.2.2. Ayak Parmaklarında Bükülme – Çekiç Parmak
     Özellikle açık ayakkabılarda kişiyi rahatsız eden sorunlardan birisi de "çekiç parmak"
olarak adlandırılan, ayak parmak eklemlerinde görülebilen bükülmelerdir. Bu bükülmeler
öyle ilerleyebilir ki parmaklar pençe görünümünü alır, tırnaklar hiç görünmeyebilir. Çoğu
zaman doğuştan olan bu rahatsızlık uygunsuz ayakkabılar ve dokuda sinir harabiyeti ve
dolaşım bozukluklarının etkisiyle de gözlemlenebilir. Rahatsızlığın belirtisi, parmakların
gözle görülür şekilde içe doğru kıvrılmasıdır. Bükülen parmağın sırtında zamanla nasır
oluşur. Bu durumda ayakta olan bir kişinin parmak uçlarına, parmak tepe noktasına anormal
basınç yüklenir. Bu da vücudu taşıyan ayak noktalarında genel bir dengesizliğe yol açar.
Böyle durumlarda yapılacak ilk önlem, parmakların rahat edeceği genişlikte yumuşak
ayakkabılar tercih etmek olacaktır. Basış sorunu için bir tabanlık kullanılıyorsa, mutlaka
ayakkabı ile birlikte denenmelidir.
     Parmakta oluşan nasırlar için parmak üstü nasır petleri kullanılabilir. Çekiç parmakları
düzeltici parmak apareylerinden de yararlanabilinir.


Şekil 2.2: Çekiç parmak

2.2.3. Başparmaktaki Kemik Çıkıntısı
     Yaz aylarında açık ayakkabı tercih edenleri gerek estetik gerekse sağlık açısından
rahatsız eden bu durum çoğu zaman basit yöntemlerle giderilir. Sorun ayak başparmağının
diğer parmaklara yanaşmak üzere dışarıya doğru bükülmesi şeklinde tanımlanabilir.
Özellikle hanımlarda çok sık görülür. Nedeni, genellikle dar ve yüksek topuklu
ayakkabılardır. Çukur taban ve düztaban gibi basış ve problemlerinde, sıkı bantlı ayakkabı
kullananlarda da sıkça rastlanır. Öncelikle daha çok orta yaşı geçkin hanımlarda gözlenir. En
erken hissedilen belirti, tabanda başparmağın altına gelen bölgede hissedilen ağrıdır.
Zamanla ağrı artar ve kızarıklık başlar, başparmak ekleminde yuvarlak bir çıkıntı oluşur.
Buna halk arasında kemik çıkması denir. Hafif vakalarda sivri uçlu ve dar ayakkabılar
giyilmemelidir. Önü küt ayakkabı içine ya da terlikle başparmak ile ikinci parmak arasına
yerleştirilen makaralar kullanılabilir. Parmaklara egzersiz yararlı olur. İlerlemiş vakalarda
gece ateli de kullanılabilir.

Şekil 2.3: Başparmaktaki kemik çıkıntısı

2.2.4. Tırnak Mantarı
     Tırnaktaki mantar yaz aylarında en sık rastlanan sorunlardan biridir. Ayaktaki mantar
enfeksiyonları özellikle ayak başparmağında görülür. Genellikle, yetişkinlerde vurma ya da
çarpmaya maruz kalmış tırnaklarda rastlanır. Tırnak genellikle asimetrik olarak kalınlaşır,
sararır ve kolayca parçalanır. Mantar uçtan başlayıp parmak kıvrımına kadar yayılır.
Tırnağın etrafı ölü deri ve parçacıklarla doludur. Değişiklikler genelde simetrik olarak
gözlenir. Tırnak kenarında, kızarıklık ve şişme vardır. Tırnak renk değiştirerek
kahverengileşir, zamanla katmanlarına ayrılan tırnak yavaş yavaş dökülür. Mantarlı tırnaklar
tırnağın batmasına neden olabilir ve ağır bir koku yapar. Mantar tedavisi uzun sürer. Uzun
süren bu rahatsızlıklarda mantarlı bölge kuru tutulmalı ve bakımı sürekli yapılmalıdır. Bu tür
bir rahatsızlıkta, bot, lastik ayakkabılar, sentetik malzemeli ve yünlü çoraplar kesinlikle
giyilmemelidir. Daha çok ayağı terletmeyen ve teri emen çorap ve ayakkabılar giyilmelidir.
Ayağın bir yere çarpmamasına ve üzerine baskı yapılmamasına dikkat edilmelidir. Burunları
ve parmak kısmı dar ayakkabılar giyilmemelidir.


Resim 2.4: Tırnak mantarı

2.2.5. Ayak Mantarı
     Değişik türlerde mantarı vardır, bunları her ortamdan alabiliriz. Özellikle havuzlar,
duşlar, soyunma odalarından ve yalınayak yürüdüğümüz her yerden. Eğer kapalı ayakkabı
giyiyorsanız, ayağınız sıcak ve nemli ise mantarın üreyip büyümesi için ideal bir ortam
yaratmış olursunuz.
     Mantar kaşıntı yapar, deri çatlar, soyulur ve kızarır. Ayrıca su toplayabilir. Nemli
deride, özellikle parmak araları ve altlarında bulunur. Ya da ayağın tabanındaki kuru deride
oluşabilir. Özellikle yaz aylarında, güneş deriyi kurutup derideki doğal koruyucu yağları yok
eder. Giyilen ayakkabının yarattığı sürekli travmayla birlikte ayağı mantarın üremesi için
ideal ortam yaratmış olur
     Mantar hastalığı tedavi edilmezse, derideki mantar tırnağa geçebilir. Bu safhaya
geldiği zaman tedavisi zorlaşır. Mantar enfeksiyonu vücudun her yerine dağılabilir, kafa
derisine, eller ve özellikle ayağınızı sildiğiniz havluyla vücudunuzu da silerseniz. Ayağınızın
sağlığı için, ayağı terletmeyecek ve hava aldıracak ayakkabılar seçilmelidir. Her gün çorap
değiştirilmeli, havuz, hamam ve duşlarda terlik giyilmelidir. Asla başkasının ayakkabı ve
     Mantar kuru derideyse, bu bölgeye mantar kremi sürülmelidir. Böylece ayağın doğal
nem dengesini de arttırmış oluruz. Mantar parmak arasında nemli ortamda ise ayaklar soğuk
suda yıkanmalıdır, çünkü sıcak su mantarın artmasını sağlar. Ancak ilerlemişse mantar ilacı
kullanılmalıdır.


Resim 2.5: Ayak mantarı

2.2.6. Nasır ( Sertleşmiş deri)
     Nasır vücudun korunma mekanizmasıdır. Ayakta sürtünme ya da basıncın olmasından
meydana gelir. Vücut deriyi kalınlaştırarak, ayakları koruyacak tampon gibi bir tabaka yapar.
Nasırlar ölü deriden oluşur. Bunlar koni biçimindedir, ortada da içe batık bir kısım bulunur.
Bu orta kısım bir sinire basınç yaparsa nasır çok acı verir. Nasırlar genellikle ayak
parmakları eklemlerinde belirirler. Nasırlar ayağın üstünde olduğu gibi altında da olabilir.
Buna da ayakkabı tabanının, ya da astarının düzgün olmaması yol açar. Nasırlar parmak
aralarında olursa nemli kalır. Bunlara yumuşak nasır denir.
     Ayakları ılık tuzlu suda 15 dakika dinlendirmek nasırlara iyi gelecektir. Ayrıca
parmak aralarını kurulamakta çok önemlidir. Nasır tedavisinde hazır nasır bantları da
kullanılmaktadır. Nasır çok ilerlemişse ya da iltihap ve kan görülürse hemen bir doktora
başvurulmalıdır.


Resim 2.6: Nasır

2.2.7. Düztabanlık
     Düztabanlık ayakta pek çok durumu ifade edebilir. Ayağın dışa dönmesi, her ayak
basışında bir parça tahta gibi hissettiren ayaklardan 1 veya 2 arkının çökmesi anlamına
gelebilir. Ayağa aşırı yük bindiğinde de oluşan bir rahatsızlıktır. Bacakla ayak arasındaki
ilişkinin hafifçe kötü olmasına sık rastlanır ve sonuç, yetersiz denge olabilir. Ayak tabanları,
yük bindiği zaman, aşırı yükle beraber zemine doğru zorlanabilir.
     Düztabanlıkta pek çok sebep vardır. Kalıtsal faktörler, aşırı yük, aşırı kilo, yara, kötü
ayakkabılar veya zayıf kaslar olabilir. Bunların tedavisinde ise, ayak tabanındaki kaslara
derin masajlar, ayak banyoları ve kuvvetlendirici egzersizler yapılmalıdır.

2.3. Ayak Bakımında Temel Kurallar

2.3.1. Pediatri
     Pediatri, ayak sağlığı, bakımı, ayak ve ayaktan dolayı oluşabilecek sorunlarla ilgilenen
bir daldır. Nasır, batık tırnak, kalınlaşmış tırnak tedavileri, düztaban, ayak yapısından dolayı
oluşmuş biyomekanik problemler, sporcuların karşılaştığı ayak problemleri pediatrinin
uygulama alanına girer. Bütün ömrümüzü üzerinde geçirdiğimiz cefakâr ayaklarımızın
bakımına büyük önem vermeliyiz.
 Ayakkabının ayağa göre olması çok önemlidir. Ayakkabı alışverişinizi ayaklarınızın şiş durumuna denk getiriniz.
 Yaptığınız etkinliğe uygun ayakkabı seçin. Örneğin koşarken gündelik ayakkabınızı değil spor ayakkabınızı giyiniz.
 Aşırı yıpranmış ayakkabılarınızı mümkünse giymeyiniz.
 Her gün aynı ayakkabıyı kullanmayınız.
 Yazın sıcak günlerinde ayaklarınızı gün boyu spor ayakkabılara kapatmayınız.
 Sıcak ve ter nedeniyle ayakkabının içi bakteriler için ideal ortam oluşturur.
 Yüksek ince topuklu ayakkabılardan kaçınınız. Bu tür ayakkabılar uzun süre giyildiğinde dengede durmak için bedeni öne eğilmeye zorlar.
 Topuklu ayakkabılar mümkün olduğunca geniş tabanlı olmalı, topuk yüksekliği de 2 cm. en fazla 5 cm.yi geçmemelidir.
 Ayakkabılarınız sivri burunlu olursa parmaklarınız uca doğru toplanarak üst üste binecektir. Bu da zamanla parmakların doğal duruşunu etkileyecektir. Örneğin "hallux valgus" diye adlandırılan başparmak kemiğinin dışa çıkması gibi...
 Yara ve enfeksiyona açık ortamlarda yalınayak yürümeyiniz. Sandalet giyiyorsanız güneşli havalarda vücudunuz gibi ayaklarınızı da kremleyiniz.
 Her fırsatta ayaklarınızı havalandırın ve deri bantlı sandaletleri tercih ediniz, sentetik olmayan ama teri emen doğal malzemelerden yapılmış çoraplar giyiniz.
 Ayaklarınız terlemeye eğilimli ise ayak banyosunu uzatmayınız. Uzun banyolarda deri suyu emerek ayakların şişmesine yol açabilir.
 Terleyen ayakları sabunlu su ile yıkayıp, kağıt havluyla kurulayarak günde bir, iki kez temizleyiniz. Kurularken parmak aralarını özellikle unutmayınız.
 Yaz süresince yüzme havuzları mantar enfeksiyonu açısından ayaklar için sakıncalı. Yüzme havuzlarını seçerken dikkatli olunuz, ev havuzlarının temizliğine özen gösteriniz.
 Ayaklarınızı pudralamak için talk pudrası yerine özel ayak pudralarını seçiniz. Talk pudrası ayakkabı içinde yığılma yapar.
 Terlemeyi önleyici spreyler de ayaklarınızı birçok sorundan kurtarıp hoş bir koku sindirir. Ayak tırnaklarını kanatmadan düz kesiniz ve çok kısaltmayınız.
 Tırnakların kenarını kesmeyiniz Batık tırnaklara neden olabilir. Şeker hastaları, kan dolaşımı problemi olanlar ve kalp hastalarının tırnaklarının başkaları tarafından kesilmesi daha doğrudur. Çünkü bu grup enfeksiyona eğilimlidir.
 Ayak bakımını deneyimli pedikür uygulayıcılarının eline bırakınız.
 Ayaklarınızdaki ısı ve renk değişimlerini, yaraları inceleyiniz. Kalınlaşan veya düzensiz büyüyen tırnaklar mantar belirtisi olabilir. Ayağın herhangi bir yerindeki yara normal görülmemelidir.
 Ayak ağrılarını kulak arkası etmeyiniz. Kalıcı ağrı varsa uzmanına görününüz.
 Şeker hastalarının yılda bir ayak uzmanına görünmesi gerekir.

2.4. Pedikürde Kullanılan Aletler ve Araç Gereçler

2.4.1. Aletler
     Aletler, şekil vermek, tırnakları parlatmak ve ölü deriyi düzeltmek için kullanılır.
Manikürde kullanılan aletlerin aynısı pedikürde de kullanılır. Bunun dışında pedikürde
kullanılan aletler şunlardır:
Jiletli kesici: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Düz topuk rendesi: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Delikli Topuk Rendesi: Ayak topuklarındaki kalınlaşmış derinin temizlenmesinde kullanılır.
Ponza taşı: Ayaktaki sertleşmiş derilerin temizlenmesinde kullanılır.

2.4.2. Araç ve Gereçler
Pamuk, Aseton, Yumuşatıcı kremler ve diğerleri şunlardır:
Pedikür havlusu: Pedikür sırasında müşterinin ayaklarının kurulanması ve aletlerdeki kalıntıların temizlenmesinde kullanılır.
Pedikür leğeni: Pedikür yapılacak kişinin ayaklarını yumuşatmak için kullanılan kaptır. Elektrikli ve masaj yapan çeşitleri de bulunmaktadır.
Dezenfekte ilaçları: Manikürde mikrop kapmasını önlemek amacı ile kullanılan batikon, zefiran, alkol veya özel hazırlanmış solüsyonlar el sağlığı ve aletlerin temizliği için kullanılır.
Pedikür terliği: Pedikür yapılacak kişinin pedikür sırasında giydiği terliktir. Günümüzde artık tek giyimlik terlikler kullanılmaktadır. Bu terlikler müşterinin mantar ve buna benzer bulaşıcı hastalıkları kapmasını engellemiştir.
Parmak ayıracı: Tırnağa sürülen ojenin bozulmaması için parmak aralarını açmak için kullanılır.
Diğer malzemeler: Kâğıt havlu, ayak pudrası, ayak losyonu, kütikül giderici, tırnak
güçlendirici, ayak koku giderici, nasır bandı, nasır solüsyonu, masaj kremi vb.İyi bir tırnak
bakımı uygulaması için malzeme kozmetiklerin işleme uygun eksiksiz temin edilmesi
gerekir. Uçlarında kesinlikle pas olmamalıdır. Araç, gereç ve kozmetikler başkalarının eline
geçmeyecek şekilde kendi kılıfları içinde muhafaza edilmeli, yere düşürmemeli, uçlarının
keskinliği azaldığı zaman bireyletilmeli, araç gereçler kullanımdan sonra dezenfektanla
silinmeli, kurulanmalı, steril cihazına konmalıdır.

2.5. Pedikür Yapılmasının Uygun Olmadığı Durumlar
 Tırnakların çevresindeki deride enfeksiyon
 Tırnak hastalıkları
 Morarmış tırnaklar
 Tırnakları çevreleyen deride kesik ve sıyrıklar
 Tırnakları çevreleyen deride henüz iyileşmemiş yara izi
 Pedikür ürünlerine alerji

2.5.1. Pedikür Uygulaması
     Pedikür, ayak, ayak parmaklarını ve ayak tırnaklarının güzelleştirmek için yapılır.
Temizleme, tırnaklara şekil verme, ölü derinin kesilmesi, batık tırnakların ve nasırların
çıkarılması, topuktaki sertlik ve çatlakların giderilmesi, ayağa masaj uygulaması ve oje
sürülmesi aşamalarını içerir. Pedikür işlemi sağlık kurallarına uygun ortamda ve koşullarda
yapılmalıdır. Yöntemli ve etkili bir Pedikür işlemi gerçekleştirmek için masanın düzeni ve
pedikür malzemelerinin düzgün yerleştirilmesi çok önemlidir. Eğer uygulayıcı sağ elini
kullanıyorsa, gerekli bütün malzemeler, işlem sırasında uzanıp almak zorunda kalmaması
için sağ taraftaki bir masa üzerine konur; sol elini kullanıyorsa masa ve malzemeler sol
tarafa yerleştirilir. Uygulama yapan kişi sırtını kamburlaştırmadan ve öne doğru eğilmeden
rahat bir yükseklikte oturmalı ve çalışmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.