1.
PEELİNG İLE
VÜCUT BAKIMI
1.1.
Tanımı
“Peeling” kelimesi İngilizcedir ve
“soymak” anlamına gelir. Vücut ve yüz cildinde,
cildi yenilemek, hafif ya da derin kırışıklık, iz ve lekeleri
gidermek amacıyla dermatolojide
ve kozmetik uygulamalarda kullanılan bir yöntemdir.
Dermatolojik uygulamalarda derinin
tüm katmanlarına işlem yapılabilirken güzellik uzmanları tarafından yapılabilecek kozmetik
uygulamalarda, işlem derinliği epidermisin ölü tabakalarıyla sınırlıdır.
Resim
1.1: Mekanik ya da kimyasal etkiyle cildi soymak ya da aşındırmak
“peeling” işlemi
Bu bilgiler ışığında peeling ile vücut bakımı “vücut cildini yenilemek, hafif iz, çatlak
ve lekeleri gidermek amacıyla doğal ya da sentetik
kimyasal maddelerle veya mekanik
etkiyle vücut cildinin ölü tabakalarının kısmen tahrip edilerek
giderilmesi” olarak
tanımlanabilir.
1.2.
Ürünlerle Vücut Peeling Yöntemleri
Günümüzde vücut peelingi, yapılış amacına ve müşterinin cilt yapısına bağlı olarak
CO2 lazer, IPL,
ultrasound, mikrodermabrazyon, ipek kese ve kuru fırçalama, doğal ya da
kozmetik ürünlerle uygulanan çeşitli yöntemler
kullanılarak yapılabilmektedir. Bu
modülde
doğal ya da kozmetik bir ürün kullanarak uygulanan yöntemler
incelenecektir.
Vücut peelinginde kullanılan yöntemler,
uygulama basamakları açısından temelde
aynıdır. Su, yağ veya özel sıvılarla karıştırılmış maddelerin kuru ya da ıslak vücut cildine
soğuk, ılık ya da sıcak olarak uygulandığı yöntemlerdir.
Kullanılan karışımlar hazır kozmetikler olabildiği gibi doğal ürünlerle de peeling
yapılabilmektedir. Bu yöntemlerin tümünde kullanılan maddelerin
cildin üst yüzeyini
aşındırma etkisinden yararlanmak ilk amaç olmakla birlikte bazı uygulamalarda, bu
maddelerin içeriğinin cilde yedirilmesi de amaçlanmaktadır.
Sulu ve yağlı karışımların cilt hücrelerinin yüksek oranda su içermesi ve hücre zarının
yağ yapısında olması nedeniyle cilt tarafından kolayca emilebildiği bilinmektedir. Cildin
yenilenmesi için ihtiyacı olan maddelerin su
ve yağ varlığında cilde
yedirilmesi ile derin ve
uzun süreli etki elde edilebilmektedir.
Ürün ya da karışımların nasıl uygulanması gerektiği, kozmetik ürünlerin
prospektüslerinden doğal karışımlarda ise reçeteyi
hazırlayan eczacı veya tıbbi bitkiler
uzmanından öğrenilmeli ve uygulamalar bu doğrultuda yapılmalıdır.
1.3.
Peeling Uygulamasının
Yapılmaması Gereken
Durumlar
Bakteriel veya viral
tüm enfeksiyonlu cilt hastalıklarında,
Aktinik keratozlarda
(güneşe maruz kalan yüz,
boyun, saçsız kafa alanları, el sırtlarında kızarık zımpara kâğıdı görünümlü, üzerindeki kabuk kaldırıldığında çabuk kanayan lezyonlar),
Allerjik, hassas,
çok ince ciltlerde,
Akne rosaceanın bazı formları ve rosaceaya
benzeyen bazı
cilt
hastalıklarında,
Gebelik ve emzirme
döneminde,
“Roaccutane” (Yüksek
derecede A vitamini içeren, cildi soydurmak amacıyla kullanılan ilaç) kullanımı sırasında,
Kortizon kullanımı sırasında,
Birden çok maddeye
karşı alerjisi olanlarda,
Hangi tip olursa
olsun deride yeni başlayan şüpheli oluşumlarda kesinlikle peeling işlemi yapılmamalıdır.
1.4.
Peeling Uygulamasında Kullanılan
Kozmetikler
Peeling için profesyonel uygulamalarda kullanılan kozmetikler katı olabildiği gibi sıvı,
krem, jel, ve bunların partiküllü formları şeklinde
üretilmektedir. Peeling kozmetiklerinde
asitler, enzimler ve çeşitli granüller yardımıyla cilde derin
temizlik veya hafif derecede
soyma işlemi yapılabilmektedir. (Bk. Vücut Bakım Kozmetikleri modülü.)
1.4.1.
Asit Peeling
Tarihte Anadolu’da, ekşitilmiş sütün suyuyla ve
sirkeyle cilt rengini açma
uygulamaları, "Kleopatra'nın yaptığı süt banyoları, Macar kadınların salça yaparken
domatesi, Fransız kadınların şarap yaptıktan sonra üzüm posasını yüzlerine sürmeleri,
İspanyol soyluların portakal posasını yüz maskesi olarak kullanmaları" hidroksi asitler
dediğimiz ürünlerin kozmetikte kullanımını sağlamıştır.
1.4.1.1. Çeşitleri
Hidroksi asitler temel olarak üç çeşittir:
Alfa hidroksi
asitler (aha): Meyve asidi de denir. En çok kullanılanları şeker kamışından elde edilen glikolik asit ve sütten elde edilen laktik
asittir. Tüm cilt tiplerine uygundur.
Beta hidroksi
asitler (BHA): En bilineni aspirinin temel maddesi olan salisilik asittir. Daha çok yağlı ve kalın ciltlere uygundur.
Poli hidroksi
asitler (PHA): Glukonakton henüz daha seyrek kullanılan, ikinci nesil meyve asitlerindendir. Hassas ciltlerde
kullanıma uygundur. Ayrıca triklor asetik asit (TCA) ise derin soyma işlemlerinde doktorlar
tarafından kullanılması gereken kuvvetli asittir.
1.4.1.2. Etkileri ve
Özellikleri
Hidroksi asitlerin
tümü cildi hafifçe soyan peelingler ve oldukça etkili nemlendiricilerdir.
Cildin en üst
tabakasında birbirine bağlı hücreleri ayırır.
Cildin bariyer
özelliğini güçlendirerek
tahrişi önler.
Tedavinin etkisi,
kullanılan hidroksi
asitlerinin konsantrasyonuna ve formülün pH’ına bağlı olarak değişir. Özellikle antioksidan taşıyan moleküllerde daha çarpıcı sonuçlar alınır.
Bazıları deri altındaki kan dolaşımını hızlandırır. Böylece cilt ölü
hücreleri atar, yenilenir ve daha çok kolajen üretmeye başlar.
AHA'lar hem derinin
üst hem de alt katmanlarına etki göstererek cildin tekrar yenilenmesini sağlarlar.
AHA ve BHA
peelingleri esmer ciltlerde, geçici olarak küllü bir renk oluşturur.
Glukonakton en
duyarlı ve sorunlu
ciltlerde, göz çevresinde bile kullanılabilir. Kaşıntı, kızarıklık ve tahrişe neden olmaz. Ayrıca güneş ışınlarına karşı duyarlığı arttırmaz ve esmer ciltlere daha rahat uygulanır.
Tüm hidroksi
asitlerin % 20’den düşük konsantrasyonları güzellik uzmanları tarafından kullanılabilir.
1.4.2.
Enzim Peeling
Bal, ananas, papaya gibi çok çeşitli doğal ürünlerden,
birçok işlemden geçirildikten
sonra elde edilen enzimlerin, kozmetik ürünlerin
bileşimine katılmasıyla elde edilen
peeling
ürünleridir.
Bu ürünlerin etken maddeleri, lipozom ve benzeri
taşıyıcı sistemlerle değil doğal bir
yapı olan enzimlerle cilt katmanlarına taşınır. Bu nedenle cilt tarafından daha kolay emilir ve
hassas ciltlerde, asit ve granüllü peelinglere
oranla daha az hassasiyet belirtileri oluşturur.
1.4.3.
Granüllü Peeling
Granül, “tanecik” anlamına gelir. Çeşitli maddelerin
tanecikleri vücut peeling ham
maddesi olarak kullanılmaktadır.
Bazı peelinglere diğer etken maddelerin yanı sıra, mekanik soyma etkisini arttırmak
amacıyla granüller eklenmektedir. Bunlar öğütülmüş meyve çekirdekleri,
bitki lifi parçaları,
çeşitli mineral parçacıkları olabilmektedir. Aşırı hassas ve ince ciltlerde bu ürünleri
kullanmak gerekirse daha yumuşak olanları seçilmelidir.
Resim
1.2: Granüllü peeling
1.5.
Peeling Uygulamasında Kullanılan
Doğal Ürünler
Peeling amacıyla yararlanılan doğal ürünleri genel olarak şöyle sınıflandırabiliriz:
1.5.1.
Meyve ve Sebzeler
Yeşil elma, domates, limon, greyfurt, papaya, ananas vb. peeling
olarak özellikle
içerdikleri meyve asitlerinin hafif soyma etkisi
ve çekirdeklerden elde edilen granüller
nedeniyle kullanılırlar.
1.5.2.
Bitkilerin Kök, Gövde, Özüt, Çekirdek, Tane ve Yaprakları
Gingko, ginseng, kırmızıbiber, şeker, bal, vanilya, Hindistan cevizi, zencefil, defne,
lavanta, kahve (kafein), yulaf, mısır, yosun, sardunya,
pirinç vb. birçok bitkiden içerdiği
asitten, enzimlerden ve kökü, çekirdeği ya da kabuğundan elde edilen
granüllerden peeling
amacıyla yararlanılmaktadır.
1.5.3.
Mineral ve Tuzlar
Deniz tuzu ve göl tuzu (Lut gölü tuzu),
magnezyum, potasyum, kalsiyum klorit,
bromit, demir, manganez ve sülfür bakımından çok zengindir.
Etkileri
Yüzeysel dolaşımı canlandırır.
Mekanik olarak
epidermisi hafif aşındırır.
Sıvıları cilt yüzeyine çeker
ve cildi pürüzsüzleştirir.
Elastikiyet verir.
(Magnezyum)
Toksinlerin atılımını sağlar.(Potasyum)
Yeniden dengeler.
(Kalsiyum)
Metabolizma ve cildi
yeniden mineralize eder.
1.5.4.
Bitkisel Yağlar
Ara madde olarak ve zengin içerikleri dolayısıyla bitkisel yağlar, doğal ve kozmetik
peeling ürünlerinde bulunur.
Peeling karışımlarında en sık kullanılan bitkisel yağlar şunlardır
Badem yağı, zeytinyağı, buğday yağı ve kayısı yağı her tür ciltte kullanılabileceği gibi özellikle kuru ciltlerde daha iyi bir nemlendirme etkisi gösterir.
Papatya ve kayısı yağı, özellikle hassas
ciltlere uygundur.
Portakal ve kekik yağı, dikkatli kullanılmadığında cildi hassaslaştırabilir, karışım yapılarak ve soğuk kullanılmalıdır. Yağlı ciltler için uygundur.
1.6.
Peeling Uygulaması İçin Gerekli Araç
Gereçler
Ortam-donanım: Sıcak-soğuk duş tertibatı, ayarlanabilir
ortam ısı ve ışık
sistemi, ısı battaniyesi, bakım yatağı, cihaz sehpası, ürün dolabı, soyunma
kabini, kilitlenebilir müşteri dolabı
Ürünler/karışımlar: Müşterinin sorununa,
cildin durumuna ve genel bakım
programına uygun kozmetik peeling ürünü, doğal karışımı oluşturacak
malzemeler, vücut nemlendiricisi, dezenfektan.
Araç gereçler: Doğal ya da kozmetik
ürünü karıştırmak veya hazırlamak için
metal olmayan geniş bir kap, vücuda uygulamak için geniş bir spatula ya da
fırça, naylon veya muşamba yatak ve yer örtüsü, bir kullanımlık iç çamaşırı,
terlik, vücut havlusu, kâğıt havlu, streç film
1.7.
Peeling İşlemi İçin
Müşteriyi Hazırlama
Müşteri işlemden önce rahatça soyunup hazırlanabileceği bir bölüme alınmalı, özel
eşyaları kilitli bir dolapta muhafaza edilmelidir. Bu işlemde müşteriye giyinmesi
için bir
kullanımlık iç çamaşırı ve terlik, gerektiğinde örtünmesi ve duştan sonra kullanması için bir
vücut havlusu verilmelidir.
1.7.1.
Vücut Analizi
İşlem tek yöntem olarak uygulanıyorsa Vücut Analizi modülünde anlatılan analiz
işlemleri gerçekleştirilir ve kayıtlar alınır. Kombine işlemlerde genellikle hazırlayıcı bakım
olarak uygulandığından, ana yöntem için yapılan vücut analizinden yararlanılır.
1.7.2.
Cilt Analizi
Peeling uygulamasının yapılmaması gereken durumların müşteride bulunmadığından
kesinlikle emin olduktan sonra müşterinin vücut
cildinin yapısı incelenmelidir.
Cildin ihtiyacına uygun ürün ve uygulama yöntemi belirlenmeli, seanstan önce
gereken ortam, araç gereç, ürün ve karışımlar hazırlanmalıdır.
1.8.
Peeling Uygulama
Günümüzde çok çeşitli peeling ürünleri ve bunların da çok değişik uygulama
yöntemleri vardır. Bunların tümünün öğrenilip uygulanması, ürün eğitimleri ve uzun süren
sektör deneyimleri ile mümkündür.
Burada temel uygulama yöntemi anlatılacaktır. Ürün
prospektüslerinde (kullanma
kılavuzlarında) ve doğal karışım reçetelerinde önerilen özel uygulamalar dışında, tüm
peeling uygulamalarında yöntem genel
olarak aynıdır.
1.8.1.
Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar
Daha önceden hazırlanan enzim ya da
asit peeling, müşteri ayaktayken
(prospektüs veya reçetede aksi belirtilmediyse)
yüz, boyun, eller, ayaklar ve
genital bölge dışında tüm vücut cildine uygulanmalıdır.
Bazı katı ve büyük granüllü ya
da kolayca akabilecek kıvamdaki peelingler
müşteri bakım yatağına alındıktan sonra uygulanmalıdır. Müşteri yüzüstü yatar
pozisyonda iken vücudun arka bölümüne, sırtüstü pozisyonda
iken de ön
bölümüne uygulama yapılmalıdır.
Asit peelingler tüm
vücuda sürülüp kullanım kılavuzunda önerilen süre kadar
bekletilmelidir.
Enzim peelingler de
tüm vücuda sürüldükten sonra ürün kullanım kılavuzunda
belirtilmişse masaj uygulaması yapılmalıdır.
Granüllü
peelinglerde ise prospektüs veya reçetede belirlenen süre boyunca kas
yönleri dikkate alınarak hafif masaj uygulaması yapılmalıdır. Masajın süresi,
kullanılan ürüne göre değişebilir.
Süre sonunda karışım veya ürün, kullanım kılavuzu veya reçetede
belirtildiği
gibi vücuttan giderilmelidir. Bazı ürünler silinerek
soyularak veya masajla
giderildiği gibi bazılarını gidermek için duş alınması gerekmektedir.
Doğal ürünlerin
birbirleriyle hangi oranlarda ve ne şekilde karıştırılacağı, nasıl
saklanması gerektiği gibi konularda mutlaka eczacılık veya tıbbi bitkiler eğitimi
görmüş bir “homeopati” veya “herbal terapi” uzmanından destek alınmalıdır.
Bu mümkün değilse hazır doğal karışımlar araştırılmalı, kaynağı güvenilir
olmayan reçeteler, bir eczacıya tasdik
ettirilmeden kesinlikle uygulamamalıdır.
Doğal kozmetik ürünler,
dayanıklılık kazandıran herhangi bir
yapay madde
içermedikleri için saklanmasına ve kullanım sürelerine dikkat
edilmelidir. Şifalı
bitki demlemeleri ve besin maddeleri ile hazırlanan kozmetikler
hemen
kullanılmalıdır.
Bitkisel yağlar, serin ve güneş ışığı olmayan kokusuz ve
temiz bir ortamda,
ağızları sıkıca kapalı cam veya porselen kaplarda birkaç ay boyunca
bozulmadan bekleyebilir. Kremler ve losyonlar da
açıldıktan sonra en çok
iki
hafta içinde kullanılmalıdır. Bu süre içinde
buzdolabının normal bölümünde
muhafaza edilmelidir.
Daha önce sürekli
hazır kozmetik ürünü
kullananlarda, doğal kozmetik ürünlere
karşı bazen sivilcelenme veya deri gözeneklerin iltihaplanması gibi tepkiler
oluşabilir. Alerjilerde ise durum değişiktir. Bazı bitkilere veya bitki yağlarına
karşı deri hemen veya kısa bir süre sonra kızarıklık veya kaşıntı gibi tepkiler
verebilir. Bu durumda, alerjiye yol açan
reçetenin kullanımına hemen son
verilmelidir. Bu duruma yol açmamak için
uygulama öncesinde alerji testi
yapılmalıdır.
Önerilen dozlar aşılmadan kullanılmalıdır. Bazen fazla
kullanılan birkaç damla
eterli yağ (karanfil yağı, çam terebentin vb.) bile önemli değişikliklere yol
açabilir. Eğer reçetede belirtilmemişse eterli yağlar, kesinlikle doğrudan cilde
uygulanmamalıdır.
Uygulamaya göre değişen hafif karıncalanma hissi oluşabilir. Bunun normal
olduğu müşteriye açıklanmalıdır.
Uygulama sonrasında duş alınması gerekiyorsa suyun ılık olarak ayarlanması
konusunda müşteri uyarılmalıdır.
İşlem sonrası uygun bir
nemlendirici krem ya da maske uygulanmalıdır.
Asit peelinglerden
sonra gerginlik ve kızarıklık hissinin küçük soyulmalar ve
pullanmaların 2-3 gün sürebileceği müşteriye bildirilmelidir.
Asit derecesi yüksek
peelinglerden sonra cildi besleyen, iyileşmeyi ve
yenilenmeyi hızlandıran ürünlerin kullanılması tavsiye edilmelidir.
İşlemden sonra
solaryum, güneş, makyaj ve cilde elle müdahaleden kaçınmak
gerektiği müşteriye hatırlatılmalıdır.
İşlem sonrasında mutlaka güneş koruyucu kullanılması gerektiği müşteriye
nedenleriyle açıklanmalıdır.
2.
PARAFİN İLE
VÜCUT BAKIMI
2.1.
Tanımı
Parafin, petrolden elde edilen renksiz, kokusuz
bir mum çeşididir. Parafin mumu
ilk
defa 1829 yılında odun katranından, daha sonra da petrolden elde edildi. 1947'de de sentetik
parafin mumu yapıldı.
Yeni metotlara göre yapılan parafin mumları % 20 kadar yağ içerir. Bazı durumlarda
yağ miktarı % 3'e kadar düşürülür. Ham parafin mumunun ergime noktası 37 ile 48°C, tam
rafine edilmiş parafin mumunun ergime noktası ise 48 ile 66°C arasında değişir.
Parafine batırılmış veya parafinle kaplanmış kâğıt ve karton, sıvı ve katı yiyeceklerin
saklanmasında kullanılır. Çünkü parafin mumları reaksiyona girmez.
Çeşitli sanayi dallarında kimyevi ve elektrik yalıtma maddesi olarak kullanılır.
Tekstilde, eczacılıkta, kozmetik sanayisinde, plastik, patlayıcı madde ve elektrik
malzemelerinin imalinde, bağcılıkta aşı yerlerinin
izolasyonunda kullanılır. Mum imalatında
bal mumunun yerini almıştır. Ayrıca fizik tedavi
amaçlı olarak da yaygın olarak
kullanılmaktadır.
“Parafinle vücut bakımı”, parafinin deri
üzerinde oluşturduğu ısı yalıtımı sayesinde
hücre seviyesindeki dolaşımı artırarak dokuların kendini
yenilemesini, toksinleri atmasını ve
kullanılan kozmetik ürünlerin etken maddelerinin deriye emilimini sağlayan kozmetik bir ısı
terapisidir.
2.2.
Parafin Çeşitleri
Parafinler genel olarak doğal ve sentetik
parafinler olarak gruplandırılır. Sentetik
parafinler çok sert ve daha beyazdır. Daha çok mum yapımında ve gıda sanayinde kâğıt
kaplamada kullanılır.
Resim
2.1: Sentetik parafinlerin çoğunlukla
mum yapımında
kullanılması
2.3.
Parafin Uygulamasının
Yapılmaması Gereken
Durumlar
Parafin, iltihaplı eklem romatizmalarının aktif dönemlerinde ve hamilelik süresince
yapılmamalıdır. Bunun dışında, açık yaralarda, bulaşıcı deri hastalıklarında, tümörlerde,
varislerde, ilerlemiş kılcal damar
çatlamalarında ve birden fazla
maddeye alerjisi olanlarda
uygulanmaz.
2.4.
Parafin Uygulamasında Kullanılan
Kozmetikler
Kozmetik bakımlarda kullanılan parafinler, doğal saf ya da kozmetik katkılı
parafinlerdir. Kozmetik katkılı olanlara örnek
olarak peygamber çiçeği özlü, yosunlu, E
vitaminli, mentol özlü, çikolatalı ve şeftali özlü
parafinler verilebilir.
Parafin katkı ürünleri, parafinin vücuda sürülmesiyle ciltle parafin tabakası arasında
oluşan sauna etkisinden dolayı, cilde derinlemesine nüfuz eder. Kullanılan katkı maddesinin
içeriğine göre etki değişmekle birlikte, uygulama sonunda hemen her zaman iyi nemlenmiş
ve toksinlerden arınmış bir cilt elde edilir.
2.5.
Parafin Uygulamasında Kullanılan
Doğal Ürünler
Saf parafin, vücut bakımlarında, cildin
nemlendirilmesi, toksinlerden arındırılması
veya bir başka ürünün ya da doğal madde içeriğinin cilde sauna etkisiyle nüfuz ettirilmesi
amacıyla kullanılır. Kullanılabilecek doğal ürünler, genellikle doğal yağlar ve bitki özleridir.
(bk. Vücut Bakım Kozmetikleri modülü.)
2.6.
Parafin Uygulaması İçin Gerekli Araç
Gereçler
Parafin ısıtıcı cihaz: Elektrikle çalışan, bir parafin
kazanı ve kontrol
panelinden oluşan bir cihazdır. Cihazın, parafinin eritilmesi için ısı ayarlı,
uygulama boyunca donmasını engellemek için de
termostatlı
olması gerekir.
Isı battaniyesi: Tüm vücuda sarılıp kapatılabilen, içerisinde
sıcak havanın
dolaşabileceği kanallar olan bir battaniye ve elektrik akımı yardımıyla havayı
ısıtıp battaniyeye ince borular yardımıyla gönderen bir cihaz gövdesinden
oluşur.
Resim
2.3: Isı battaniyesi
Parafinler
Resim
2.4: Çeşitli parafinler
Vücut fırçası
Naylon örtü veya streç
film
2.7.
Parafin İşlemi İçin
Müşteri Hazırlama
Müşteri işlemden önce rahatça soyunup hazırlanabileceği bir bölüme alınmalı, özel
eşyaları kilitli bir dolapta muhafaza edilmelidir. Bu işlemde giyinmesi için
müşteriye tek
kullanımlık iç çamaşırı ve terlik verilmelidir.
2.7.1.
Vücut Analizi
İşlem tek yöntem olarak uygulanıyorsa Vücut Analizi modülünde anlatılan analiz
işlemleri gerçekleştirilir ve kayıtlar alınır. Kombine işlemlerde genellikle destekleyici bakım
olarak uygulandığından ana yöntem için yapılan vücut analizinden yararlanılır.
2.7.2.
Cilt Analizi
Parafin uygulamasının yapılmaması gereken durumların müşteride bulunmadığından
kesinlikle emin olduktan sonra müşterinin vücut
cildinin yapısı incelenmelidir.
Cildin ihtiyacına uygun ürün ve uygulama yöntemi belirlenmeli, seanstan önce
gereken ortam, araç gereç hazırlanmalıdır.
2.8.
Parafin Uygulama
Deri sıkılaştırma, toksinlerden arındırma, yenileme gibi amaçlarla yapılan vücut
bakımlarında, deri metabolizmasını hızlandırmak için dokuları hareketlendirecek ve ısıtacak
masaj, infrared, elektroterapi gibi çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Isıtılan deri mevcut
sıcaklığını çok uzun süre devam ettiremez. Bu nedenle, ısısını daha uzun süre devam
ettirebilen bir madde olan parafin,
uygulamalarda tercih edilmektedir.
Yüzyıllardan beri bu veya buna benzer ısıtılmış ve sıcaklığını muhafaza eden
maddeler tedavi amacıyla kullanılır. Bazen içine farklı maddeler katılarak etkenlik artırılır.
Parafin uygulama öncesi ve sonrası ürünler de kullanılarak parafin
uygulamasının daha etkin
sonuç vermesi sağlanır. Fango uygulamaları (yapay çamur) ve doğal çamur tedavisi de
benzer şekillerde etkisini gösterir.
2.8.1.
Parafin bakımının
faydaları
Mekanik olarak
epidermisi hafif aşındırır.
Cilt yaşlanmasını geciktirir.
Kahverengi cilt
lekelerinin oluşumunu engeller.
Cildi besler,
canlandırır.
Eklem ağrıları ve romatizmal ağrılarda olumlu
etkileri vardır.
Vücuttaki toksinler
ve ödem dışarı atılır
2.8.2.
Uygulama alanları
Selülitin portakal
kabuğu görünümünde olduğu bölgelerde,
Sarkık kol altlarında,
Bacaklarda,
Karın ve sırt dâhil tüm vücutta
uygulanabilmektedir.
2.8.3.
Uygulama Yöntemi
Parafin 60 derecede eritilip ısı 30 dereceye düşürülür. Cilt hafif
antiseptik bir losyonla
temizlenir. Parafin vücudu yakmayacak kadar soğuduğunda, genişçe bir fırça ile vücuda
sürülür. Baş dışında tüm vücut naylon örtü veya streç filmle sarılarak önceden ısıtılmış ısı
battaniyesi ile kapatılır. 45 dakika sonra ısı battaniyesi çözülür.
Naylon örtü açılır ve parafin
soyularak çıkarılır. Masaj yağı ile vücut masajı yapılarak işlem tamamlanır. 2 -3 saat duş
alınmaması tavsiye edilir. Parafin uygulamasından sonra yosun uygulaması yapılabilir.
Bakım haftada en az bir seanstan oluşmak üzere 6-10 seanslık bir kürle tamamlanır.
2.8.4.
Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar
Katkılı parafinler, müşterinin cilt türüne
göre seçilmelidir.
Bazı parafinler, cilde
uygulandıktan sonra kuruyup
çatlayarak ciltten uzaklaştırılması çok zor bir hale gelebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için tüm parafin çeşitleri, satın almaya karar verilmeden önce, küçük bir uygulamayla mutlaka denenmelidir.
Parafinin eritilmesi
uzun sürebileceği için ortam ve araç gereç hazırlandıktan hemen sonra eritme işlemine başlanmalıdır.
Parafin eridikten
sonra cihazın ısı ayarı 30 dereceye düşürülmeli, işlem boyunca donmasını engellemek için de bu sıcaklıkta tutulmalıdır.
Parafinin tüm vücuda
hiç açıklık kalmayacak şekilde sürülebilmesi
için sürme ve streç filmle sargılama işlemleri, müşteri ayakta iken yapılmalıdır.
Müşteri, sürülen
parafinin çatlamasını engellemek amacıyla bakım yatağına yavaş ve dikkatli bir şekilde yatması için uyarılmalıdır.
Parafinin ısısının müşteriye göre uygun
olup olmadığı, uygulamaya başlamadan önce mutlaka müşterinin bilek içi gibi cildin ince olduğu bir yere az bir
miktar sürülerek teyit edilmelidir.
Müşteri, işlemin cilde
etkisinin daha kalıcı olması amacıyla işlem sonrasında 2- 3 saat duş almaması konusunda uyarılmalıdır.
3.
YOSUN İLE VÜCUT BAKIMI
3.1.
Tanımı
"Yosun" tanımı çoğunlukla su yosunları (algler) için kullanılsa da yosunlar,
kara
yosunları ve su yosunları gruplarını kapsayan genel bir terimdir.
Yosunlar, dünyamızın bilinen ilk canlı organizmalarıdır. Tipik su bitki türlerindendir,
değişebilen şekilleri vardır (tek hücreli–çok hücreli). Denizlerde ve okyanuslarda çeşitli
derinliklerde yaşarlar. Diğer bitkilerin, yosunların gelişmesinden meydana geldiği
düşünülmektedir.
Su yosunları, tüm ekosistemlerin bütünlüğünün korunmasında önemlidir.
Okyanuslarda bulunan diyatomlar ve diğer mikroskobik
yosunlar, tüm dünyanın ihtiyacı olan
fotosentetik karbon ihtiyacının üçte ikisini
üretir. Sularda yosunlar tarafından gerçekleştirilen
fotosentez canlılara oksijen sağlar. Su yosunları, bununla birlikte suda yaşayan canlıların
besin ve korunma gibi ihtiyaçlarını da karşılar. Bazı yosun türleri gıda olarak da
tüketilmektedir.
Yosunlar, türlerine göre 32 ile 60 çeşit mineral ve
elementler içerir. (sodyum,
magnezyum, oksijen, silica, chlorin, bromine,
sülfür vs.)
Özel bazı yosunların veya bunları içeren kozmetiklerin çeşitli tekniklerle cildi
yenilemek, sıkılaştırmak ve metabolizmasını düzenlemek amacıyla vücuda uygulanmasına
“yosunla vücut bakımı” denir.
3.2.
Yosun Çeşitleri
Günümüzde bilinen yaklaşık 30. 000 çeşit yosun vardır ama bunlardan
sadece birkaç
tanesi kozmetikte kullanılır. Renklerine göre
içerdikleri maddeler ve cilde etkileri de
farklılaşır.
Kozmetiklerde ve kozmetik uygulamalarda
genellikle yeşil, kahverengi, kırmızı ve
mavi-yeşil (mavi yosun da denmektedir) yosunlar kullanılmaktadır.
Bunlardan yeşil, kırmızı ve kahverengi yosunlar denizden; mavi (mavi-yeşil) yosunlar
ise göllerden elde edilmektedir. Deniz yosunları ve bunlarla yapılan vücut bakım işlemleri,
Thalasso Bakımları modülünde incelenmiştir. Burada, mavi yosunlarla yapılan işlemler
açıklanacaktır.
Mavi yosunlar, tek hücreli organizmalardır. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki
bazı
göllerden elde edilmektedir. İçeriğinde, % 70 oranında proteinin yanı sıra, DNA, RNA ve
çeşitli amino asitler, B12 ve Beta karoten vitaminleri, demir,
potasyum, kalsiyum, klor,
magnezyum, fosfor gibi mineral ve oligo
elementler bulunmaktadır.
3.3.
Yosunların Cilde Etkileri
Selülit, lokal fazlalıklar ve vücut sıkılaştırma programlarında yosun kullanımı, en eski
yöntemlerden biridir. Özellikle Avrupa’da uzun yıllardır vücut bakımlarında
“Thalassoterapi” adı altında yosun ve yosun
içerikli ürünler kullanılmaktadır. Yosun bol
miktarda içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde vücut için en etkili ve sağlıklı ürün olma
özelliğini korumaktadır.
Selülit ve lokal yağ fazlalıklarını gideren, toksin ve
ödem atılımını hızlandıran, kan
dolaşımını arttıran yosunlar daha çok vücut bakımlarında kullanılırken yağ dengeleyici,
dezenfekte edici ve sivilce kurutucu
özelliklerinden dolayı cilt bakımında kullanılan yosunlar
da bulunmaktadır.
Renklerine göre yosunların cilde etkileri şu şekildedir:
Yeşil: Cildi sıkılaştırır, kan dolaşımını uyarır, nemlendirir.
Kahverengi: Metabolizmayı uyarır, ısıyı yükseltir,
toksinlerin atılmasını
hızlandırır.
Mavi-yeşil : Cildin yapısını dengeler,
metabolizmasını uyarır.
Kırmızı: Dengeleyici, yumuşatıcıdır.
Kozmetik ürünlerde etken madde olarak yer alan
yosunların ve saf olarak
kozmetik
uygulamalarda kullanılan tüm yosunların cilde genel
etkileri birkaç maddede şöyle
özetlenebilir:
Değişik mineral
içerikleri cildi yumuşatır, temizler.
A, E vitaminleri ve
selenyum gibi mineraller ciltte güçlü antioksidan etki sağlayarak cilt metabolizmasını ve fonksiyonlarını güçlendirir.
Selülitli dokularda
yosun, yağ hücrelerinin
kimyasal birleşimini bozarak parçalanmasını ve lenf sistemi yolu ile çabuk atılmasını sağlar.
İyi bir ısı sistemi altında elementler cilde
kolay nüfuz edebildiği için vücuttan toksik ve yağ artıklarının atılmasını, kan dolaşımının düzenlenmesini sağlar. Bu sayede doğal detoksifikasyon (zehir boşaltımı) sağlamış olur.
3.4.
Yosun Uygulamasının
Yapılmaması Gereken
Durumlar
Bakteriyel veya
viral tüm enfeksiyonlu cilt hastalıklarında,
Gebelik ve emzirme
döneminde,
Birden çok maddeye
karşı alerjisi olanlarda,
Yosun alerjisi
olanlarda,
Hangi tip olursa
olsun deride yeni başlayan şüpheli oluşumlarda yosun işlemi kesinlikle yapılmamalıdır.
3.5.
Yosun Uygulamasında Kullanılan
Kozmetikler
Kozmetik bakımlarda kullanılan yosun karşımıza yosun içerikli yağlar, jeller, kremler,
maskeler şeklinde çıkmaktadır.
Kozmetik amaçlı hazırlanan yosunların içerdiği diğer bitkisel aktif maddeler ve
aromatik yağlarla beraber, daha güçlü bir etki elde edilmesini sağlar. Bu yüzden bu
tür
bakımlar birkaç aşamalı hazırlanır ve güzellik salonlarında çeşitli bakımlarla kombine edilir.
Cilt ve vücut yapısına bağlı olarak kullanılacak bu tür ürünlerin kullanımında, selülit,
aşırı yağlanma, cilt dokusunun zayıflaması, sarkmalar, bölgesel yağlanma ve selülit
sorunlarının çok çeşitli olabileceği göz önüne alınarak yapılacak doğru seçimlerle kişiye
uygun terapinin hazırlanmasını sağlamış olur.
3.6.
Yosun Uygulamasında Kullanılan
Doğal Ürünler
Vücut bakımlarında en çok tercih edilen form, doğal yosun yapraklarının öğütülmüş
formlarıdır. Bu toz hâlindeki yosunlar, deniz suyu, distile su ya da ürüne
özel bir sıvıyla
karıştırılıp çamur hâline getirilerek kullanılır.
3.7.
Yosun Uygulaması İçin Gerekli Araç
Gereçler
Ortam-donanım: Duş tertibatı, soyunma kabini,
vücut bakım yatağı, ısı
battaniyesi ve aksesuarları
Ürünler: Müşterinin sorununa,
cildin durumuna ve genel bakım programına
uygun yosun, yosun türüne göre özel karıştırma suyu ya da toniği, deniz suyu ya
da distile su, vücut nemlendiricisi, cilt
dezenfektanı
Araç gereçler: Doğal ya da kozmetik
ürünü karıştırmak veya hazırlamak için
metal olmayan geniş bir kap, vücuda uygulamak için geniş bir spatula ya da
fırça, naylon veya muşamba yatak ve yer örtüsü, yosun bandajları, streç film,
tek kullanımlık iç çamaşırı, eldiven, terlik, vücut havlusu, kâğıt havlu
3.8.
Yosun İşlemi İçin
Müşteriyi Hazırlama
Müşteri işlemden önce rahatça soyunup hazırlanabileceği bir bölüme alınmalı, özel
eşyaları kilitli bir dolapta muhafaza edilmelidir. Bu işlemde müşteriye giyinmesi
için bir
kullanımlık iç çamaşırı ve terlik, gerektiğinde örtünmesi ve duştan sonra kullanması için bir
vücut havlusu verilmelidir.
3.8.1.
Vücut Analizi
İşlem bölgesel incelme, sıkılaştırma, cilt canlandırma gibi amaçlarla tek yöntem olarak
uygulanıyorsa Vücut Analizi modülünde anlatılan analiz işlemleri gerçekleştirilir ve kayıtlar
alınır. Kombine işlemlerde genellikle destekleyici bakım olarak uygulandığından ana yöntem
için yapılan vücut analizinden yararlanılır.
3.8.2.
Cilt Analizi
Yosun uygulamasının yapılmaması gereken durumların müşteride bulunmadığından
kesinlikle emin olduktan sonra müşterinin vücut
cildinin yapısı incelenmelidir.
Cildin ihtiyacına uygun ürün ve uygulama yöntemi belirlenmeli, seanstan önce
gereken ortam, araç gereç ve ürün hazırlanmalıdır.
3.9.
Yosun Uygulama
Yosun uygulamaları, müşterinin vücut ve cilt durumuna göre vibrasyon masajı,
kızılötesi ışınlar, ısı sistemleri gibi uygulamalarla birlikte kullanılmaktadır. Ayrıca thalasso
bakımlarında yosunlu su ile hidromasaj uygulamaları da yapılmaktadır.
Bazı yosun ürünleri, uygulamada kendiliğinden ısınacak ve sıcak kalacak şekilde
formüle edilmiştir. Bunların uygulamasında genellikle sargı, ısı battaniyesi gibi fazladan
ısıtmaya gerek duyulmamaktadır. Tüm uygulamalarda olduğu gibi bu uygulamalarda da ürün
kullanım kılavuzuna göre hareket edilmelidir.
Yosun uygulaması öncesinde, müşterinin vücut cildini işleme hazırlamak için buhar
ve peeling uygulaması yapılabilir.
Vücuda buhar
uygulaması, cildin ısısının artmasını, epidermisin gevşemesini ve peeling işleminin daha etkili olmasını sağlar.
Vücuda peeling
uygulaması yapılarak cilt
üzerindeki fazla birikimler alınmış ve cilt ısıtılmış olur. Bu durum, yosun içeriğinin cilde daha çabuk nüfuz etmesini
ve daha etkili olmasını sağlar. Yosun uygulaması, bir teknik olarak ele alındığında, uygulamada kullanılacak yosun çeşidine göre iki temel uygulama yöntemi vardır. Bunlar:
Maske yöntemiyle
uygulama: Bu uygulamada daha az işlem görmüş yosunlar
kullanılmaktadır. Bu nedenle etken maddelerinin vücuda nüfuz ettirilebilmesi
için vücudun dışarıdan ısı battaniyesi ile ısıtılması ya da streç film kaplanarak
ortamla ısı alışverişinin engellenmesi gerekir.
Bandajlama yöntemiyle
uygulama: Hazırlanan karışıma özel bandajlar
batırılıp ıslatılarak vücuda sarılma yöntemidir. Bu uygulamada kullanılan
yosunlar ya soğuk etki edecek şekilde ya da karışım yapıldıktan sonra
kendiliğinden ısınacak şekilde formüle edilmişlerdir.
Şekil
3.1: Vücut sargılama yöntemi
3.9.1.
Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar
Uygulamalarda daima
patentli, sağlık bakanlığı onaylı, üretim ve son
kullanma
tarihleri ile kullanım kılavuzu bulunan,
ambalajları
doğaya geri dönüşümlü ve
hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünleri tercih
edilmelidir.
Yosun karışımı, müşterinin gözü önünde
ve işlemden hemen önce
hazırlanmalıdır.
Karışım kesinlikle metal
bir kapta yapılmamalı ve uygulama boyunca
karışımın
herhangi bir metalle temas etmemesine dikkat
edilmelidir.
Karışımın kıvamı işlemde kullanılacak yönteme uygun
olarak hazırlanmalıdır.
Örneğin, yosunun müşteri ayaktayken sürüldüğü yöntemlerde daha katı, yatar
pozisyondayken sürüldüğü yöntemlerde daha sıvı olması gerekir.
Sargılama kullanılan yöntemlerde,
sargıların çok sıkı veya çok gevşek
olmamasına dikkat edilmelidir.
Diz arkası, kasıklar ve koltuk
altlarında bulunan lenf düğüm ve bezlerini
sıkıştırmamak için bu bölgelerde bandajlar daha gevşek sarılmalıdır.
Isı battaniyesi kullanım kılavuzundaki
talimatlara uygun olarak kullanılmalıdır.
Her çeşit yosun uygulamasında, ürün kullanım kılavuzuna göre
hareket ediniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.