21 Ekim 2016 Cuma

CİLT TEMİZLİĞİ VE BAKIMI


1. NORMAL CİLTLERİN TEMİZLİĞİ VE
BAKIMI

1.1. Cilt Temizliği ve Bakımının Tanımı
     Cilt üzerinde biriken ölü tabakayı temizleyerek cildi yenilemek, komedonlardan arındırarak, sivilcelerin oluşumunu engellemek ve daha da önemlisi, cilt esnekliğini ve gençliğini devam ettirmek için yapılan uygulamalardır. Cilt temizliği ve bakımını iki ayrı grupta değerlendirebiliriz.
Salon bakımları (Enstitü bakımı): Uzmanlar tarafından, profesyonel ürünler ve cihazlar yardımı ile cildin ihtiyacına göre, periyodik olarak uygulanan aylık veya haftalık bakımlardır.
Ev bakımları (Kişisel bakım): Kişinin doğal ve kozmetik ürünler yardımı ile cildin ihtiyacına göre, periyodik olarak uyguladığı günlük, haftalık ve aylık bakımlardır. Salon bakımlarının devamı olarak kişinin kendi cilt bakımına evde de devam etmesi gerekmektedir. Müşteri bu konuda yönlendirilmeli, günlük, haftalık ve aylık bakımlar hakkında bilgilendirilmelidir.

Günlük bakımlar
o Temizleme: Cilt temizliği, temel cilt temizliği dışında her gün yapılması gereken bir uygulamadır. Cilt türüne uygun bir temizleyici ürünle cilt sabah ve akşam mutlaka temizlenmelidir.
o Sıkıştırma: Günlük bakımlarda temizlemeden sonraki aşama, tonik uygulamasıdır. Tonik uygulamasında, cildin ihtiyacına göre cildi ferahlatıp rahatlatmak, gözenekleri sıkıştırmak ve aynı zamanda temizleme ürününden arta kalan kalıntıları temizlemek amaçlanmaktadır.
o Nemlendirme: Tonikten sonraki uygulama nemlendirici (gündüz ve gece kremi) uygulamasıdır. Nemlendirici uygulamasında, gündüzleri cildi nemlendirmek ve dış etkenlerden korumak, amaçlanmaktadır.
o Bakım: Tonikten sonraki diğer bir uygulama gece kremi uygulamasıdır. Gece kremi uygulamasında, geceleri özellikle cildin beslenmesine ve yenilenmesine yardımcı olmak amaçlanmaktadır.
o Göz çevresi ve boyun bakımı: Göz çevresi ve boyun bölgesi özel bakım gerektiren bölgelerdir. Bu bölgelere günlük olarak, uygun kozmetiklerle bakım uygulanmalıdır.

Aylık ve haftalık bakımlar: Cilt ihtiyacına göre, haftalık veya aylık olarak scrup ve bakım maskesi uygulamaları yapılmalıdır. Scrup bakımları sayesinde ciltte biriken ölü tabakalardan cildi arındırmak, kullanımı sonrasında cildin ihtiyacına göre cildi nemlendirmek, beslemek, gözeneklerini sıkıştırmak gibi çeşitli özelliklerinden faydalanmak amacıyla kullanılacak kozmetiklerin olumlu etkilerinden yararlanmak amaçlanmaktadır.

1.2. Cilt Temizliği ve Bakımının Amacı
 Cildi, cilt yüzeyinde biriken toz, kir, makyaj artıkları, sebum(yağ) ve ölü hücrelerden temizlemek,
 Cildin oksijen alış verişini artırmak,
 Cildin yıpranmasına ve deforme olmasına engel olmak,
 Cildin beslenmesine ve yenilenmesine yardımcı olmak,
 Cildi dış etkenlere karşı korumak amaçlanmaktadır.

1.3. Salonlarda (Enstitülerde) Cilt Temizliği Ve Bakımında Kullanılan Elektro Estetik Cihazlar

1.3.1. Vapor - Ozon (Buhar-Ozon Makinesi)
     Su seviyesinin gözlenebileceği bir kap su kaynatma ve buharlaştırma kapasitesine sahip bir ısıtıcı ve zengin oranda ozon ihtiva eden su buharı elde etmek için ilave edilmiş bir ultraviyole lambadan ibarettir. Bağımsız olarak kullanılan butonlar sayesinde su buharı ve ozon ayrı ayrı aktive edilir.
     Bazı cihazların buhar püskürtme kafalarında aromaterapi (koku tedavisi) bakımları
yapmak üzere esanslarla ıslatılan değişebilen filtreler bulunmaktadır.

Su buharının fizyolojik etkileri
 Cilt ısısını yükselterek, cilt üzerindeki kan ve lenf akış hızını arttırmak, kanın hücreleri yıkama fonksiyonunu aktive etmek.
 Cilt yüzeyinde su buharının etkisiyle yumuşama ve gözeneklerin açılmasını sağlamak. 

Bu sayede;
 Toksinlerin ciltten uzaklaştırılmasını sağlamak.
 Komedonların (siyah noktaların) çıkartılmasını kolaylaştırmak.
 Kozmetik ürünlerin cilde nüfusunu kolaylaştırmak.
 Ter ve yağ bezlerini uyararak, ciltteki toksinlerin ciltten uzaklaştırılmasına yardımcı olmak.
 Keratin pullarının dökülmesine yardımcı olmak.

Ozonun fizyolojik etkileri
 Hücrelerin ve dokuların oksijen seviyesini yükseltici etki.
 Bakteri ve mikrop öldürücü dezenfekte etki.
 Ciltte bulunan yağı kurutucu etki.

Kullanımında dikkat edilecek hususlar
     Gözenekleri normalden açık olan ciltlerde kullanımına dikkat edilmelidir. Olağanüstü hassas ve sirkülasyon problemi olan ciltlerde çok dikkatli kullanılmalıdır. Bu gibi durumlarda; 
uygulama süresi kısa tutulmalı veya problemli olan bölgeler bir pamukla kapatılmalıdır.
Astım hastalığı olanlara buhar verilmemelidir. 
Çok kuru ciltlerde ozon buharı verilmemelidir(kurutucu etkisinden dolayı).
Ciltte güneş yanığı ve benzeri cilt lezyonlarında su buharı ve ozon buharı
kullanılmamalıdır.

Uygularken dikkat edilecek hususlar
     Gözlerde herhangi bir problem varsa nemli bir pamuk tampon ile kapatılmalıdır.Eğer herhangi bir problem yoksa kapatılmamalıdır.Çünkü göz çevresi yüzde en fazla neme ihtiyaç duyan bölgedir.
     Buhardan olumsuz etkilenebilecek cilt problemi durumlarında pamuk ile kapatma yöntemi kullanılmalıdır.
     Buhar çıkışı noktasıyla uygulama yapılacak uzuv arasındaki mesafe cilt tipine göre değişmekle birlikte en az 25 – 40 cm olmalıdır.
o Kuru ve olgun ciltlerde 40 cm,
o Dengeli normal ciltlerde 30 cm,
o Yağlı ciltlerde 25 cm uzaklıktan verilmelidir.

 Cilt tipine ve uygulamanın şekline göre uygulama süresi değişebilir. Ama ortalama süre 5–15 dakika olmalıdır.
 Ozon buharı uygulamanın son 3–4 dakikasında verilir.
 Buhar ciltten makyaj ve diğer kirler çıkartıldıktan sonra veya scrup işleminden sonra verilmelidir.
 Suyun ısınması sırasında buhar çıkışı doğrudan müşteriye yönlendirilmemelidir; çünkü püskürtme yaparak ciltte istenmeyen yanıklara sebep olabilir.
 Uygulama süresince müşterinin cildinin reaksiyonları kontrol edilmelidir, cilt değişik tepkiler verebilir. Aşırı kızarma ve hassasiyet durumlarında uygulamanın sonlandırılması gerekir.
 Esans kullanıldığı takdirde ozon buharı kullanılmamalıdır; çünkü ozon esansın etkisini olumsuz yönde değiştirebilir.
 Uygulama sırasında eğer cihaza su ilave edilmesi gerekiyorsa cihaz kapatılmalı ve mutlaka sıcak su ilave edilmelidir. Cam tank üzerinde bulunana maksimum ve minimum su doldurma değerlerine dikkat edilmelidir. Kullanılan su saf olmalıdır.
 Cihazın temizliğine ve bakımına özen gösterilmelidir. Cihaz sıcakken temizlenmemelidir.
 Cihazın cam tankında türlü nedenlerden ötürü çözelti oluşmasını engellemek için, haftada bir kez cam tankın boşaltılarak silinmesi gerekir.
 Cam tankta oluşan kireci temizlemek için , bir tatlı kaşığı limon tuzu hazneye su ile birlikte koyularak kaynatılır ve durulanır veya iki su bardağı sirke su haznesine koyularak bir gün bekletilir ve yıkanır. Temiz suyu hazneye koyarak tekrar kaynatılır kalan suyu dökülür.

Tamamlayıcı aksesuar ve malzemeler
 Komedon ekstraktörü: Cilt bakımında kullanılan metalden yapılmış temizlik aracıdır. Değişik şekilleri vardır, kaşık komedon irinleşmiş büyük çapta sivilcelerin temizlenmesinde, kepçe komedon küçük akne ve sivilcelerin temizlenmesinde ve tel komedon, siyah noktaların temizlenmesinde kullanılır. Dikkatli kullanılması gereken bir alettir, yanlışkullanıldığı takdirde ciltte kalıcı izlere sebep verebilir.
 Aromatik yağlar
 Siyah noktaların çıkmasını kolaylaştıran ve lokal olarak uygulanan özel kozmetik ürünler
 Pamuk vb.


Resim 1.1: Vapor -ozon makinesi

1.3.2. Frimatör(Fırçalama)
     Cildin temizliğinde kullanılan, yuvasına oturtulmuş bir fırçayı her iki yönde çevirebilme özelliğine sahip devirli mekanik bir cihazdır. Fırçalama hızı ve dönüş yönü ayarlanabilir. Yanaklar, burun ve dekoltede uygulamak üzere üç değişik ebatta fırçası bulunmaktadır. Dönen kıl fırçalar, cildin gözeneklerinde biriken atık maddeleri çözerek, dışarı atılmasını kolaylaştırırlar.



Resim 1.2: Frimatör cihazı




Resim 1.3.: Frimatör fırçaları


Kullanım amaçları
 Cildi derinlemesine temizlemek, ciltte biriken toksik maddeleri ve aşırı yağ ifrazatını ciltten uzaklaştırmak.
 Epidermis tabakasındaki ölü hücreleri ciltten uzaklaştırmak
 Masaj etkisiyle, kan dolaşım sisteminin uyarılması ve dokuların beslenmesini sağlamak.
 Uygulama sonrası yapılacak olan bakım aşamaları esnasında cilde uygulanacak kozmetik ürünlerin nüfusunu kolaylaştırmak
 Cilt temizliği işleminde kullanılan scrup kremleri, temizleme ürünleri, jeller ve benzeri kozmetiklerin etkilerini arttırmak.
 Kan dolaşımı bozuk ve cansız cildi uyarmak ve canlandırmak.
 İlkbahar sonunda yaza ve yoğun güneşe hazırlık amacıyla kullanılır. U.V. ışınlarının cilde nüfusu ile daha duru ve kolay bronzlaşan bir ten elde edilmiş olur.
 Yaz sonunda ciltte biriken ölü hücrelerin ciltten uzaklaştırılması amacıyla kullanılır.

Kullanımında dikkat edilecek hususlar
 Koltuk altları, göz çevresi, bikini bölgesi gibi hassas olan bölgelerde dikkatli olunmalıdır. Bu bölgelerde fırçalamadan kaçınılmalıdır.
 Fırçalama püstüllü akne, sirkülasyon problemi olan ciltlerde (kuperoz), egzama gibi dermatolojik yaralarda, güneş yanıklarında ve benzeri cilt problemlerinde yapılmamalıdır.
 Fırçalama diyabet (şeker) hastalarında uygulanmamalıdır.

Uygularken dikkat edilecek hususlar
 Fırçalama olabildiğince dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Cilt çekiştirilmeden yumuşak bir şekilde yapılmalıdır.
 Basınç iyi ayarlanmalıdır. Çok kuvvetli yapılacak bir fırçalama ölü hücrelerin yanında canlı hücreleri de soyarak, cildin doğal savunma sistemini zayıflatabilir. Cildi zedeleyerek doğal fonksiyonlarını azaltabilir.
 Fırçaların dönüş hızı cildin tahribatına neden olmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Cildimizde değişik hassasiyetlere sahip bölgeler olduğundan fırça dönüş hızı bu bölgelere göre değiştirilmelidir.
 Çalışma bölgelerine göre uygun fırçalar seçilmelidir. (dekolte, yanaklar ve burun)
 Fırçalama yönü yanaklarda içten dışa, burunda dıştan içe doğru olmalıdır
 Fırçaların her kullanımdan sonra sterilizasyonuna dikkat edilmelidir.
Fırçalar tahriş edici etkisi olmayan antiseptik sabun veya solüsyonlarla dezenfekte edilmelidir.

Tamamlayıcı aksesuar ve malzemeler
 Temizleyici kozmetikler
 Scrup kozmetikleri
 Frimatör fırçaları
 Temizleme süngerleri, pamuk su ve su kabı.

1.3.3. Yüksek Frekans
     Yüksek frekans yaklaşık 30.000 – 40.000 volt şiddetinde alternatif bir akımdır. Bu akım içerisi boşaltılmış vakumlu cam elektrotlar aracılığıyla değişik şekillerde uygulanır. Cam problarda 2 çeşit ışıma vardır. Bunlar mor ve turuncu (kırmızı) ışımalardır. Ayrıca problar uygulama bölgelerine ve kullanım amacına göre genel olarak 4 ayrı formda üretilmiştir.
     Ayrıca küçük, silindirik ve metal çubuklarda elektrot olarak, endirekt masaj gibi bazı özel durumlarda kullanılır.


Resim 1.4:Yüksek frekans cihazı

Mavi mantar prob: Komedonların çıkartılması işleminden sonra cilt yüzeyinin sterilizasyonu için kullanılır.


Resim 1.5: Mavi mantar prob
Kırmızı mantar prob: Cilt yüzeyindeki kızarıklıkları almak, cildi yatıştırmak, kan dolaşımını hızlandırmak amacıyla kullanılır.


Resim 1.6: Kırmızı mantar prob

Sivilce probu: Sivilcelerin kurutulması amacıyla kullanılır.


Resim 1.7: Sivilce probu

Boyun probu: Boyun, koltuk altı gibi bölgelerde kullanılmak üzere geliştirilmiştir.


Resim 1.8: Boyun probu

Saç probu (tarak şeklinde): Bazı saçlı deri rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.


Resim 1.9: Saç probu


Fizyolojik etkileri
Termal etki: Bu tür akımın termal etkisi birçok test ile ispatlanmıştır. Bu ısı yükselmesi aşırı olmamakla birlikte cildin ısısını yükselterek, hücre metabolizmasında artış sağlar. Bunun sonucunda doku beslenir ve oksijen seviyesi yükselir.
Damar genişletici etki: Bu akımların en belirgin etkisi periferik kan dolaşımını uyarması ve hızlandırmasıdır. Yüksek frekansın çok kuvvetli bir hiperemi ve dolayısıyla da damarları genişletici etkisi vardır.
Bakteri öldürücü ve antiseptik etki: Elektrotlardan cilde geçen akım havanın oksijeni ile etkileşerek ozon gazı oluşturur, oluşan ozon bakteriyel ve antiseptik etkisiyle cilt sterilizasyonunu sağlar.
Konjesyonu(şişlik) azaltıcı etki: Cilt apseleri ve kan toplanmalarında iyileştirici etkisi vardır.
Sakinleştirici etki(Sededatif etki): Sinir uçlarının uyarılması yoluyla sakinleştirici etkisinden de söz edilmektedir.

Kullanım amaçları
 Komedon çalışmasından sonra cildi steril etmek ve rahatlatmak amacıyla kullanılır. (mavi-kırmızı mantar prop)
 Epilasyon ve depilasyon öncesi cildi sterilize etmek amacıyla kullanılır (mavi mantar prop).
 Epilasyon ve depilasyon sonrası cildi rahatlatmak amacıyla kullanılır (Turuncu mantar prob)
 Sebore ve akne vakalarında cildi kurutmak amacıyla kullanılır. (sivilce probu)
 Kepek, sebore, saç kaybı gibi saç problemlerinde özel prob yardımıyla tedavi amacıyla kullanılabilir(tarak şeklinde prob).
 Endirekt masaj atrofik ve cansız ciltlerde cildi tonüslemek ve uyarmak amacıyla kullanılır.

Kullanımında dikkat edilmesi gereken durumlar
 Kesinlikle yanıcı maddelerle (alkol, eter, gerdirici losyonlar) ıslatılmış yerlerde kullanılmaz. Çünkü ciltte kıvılcım oluşması ve ısı etkisiyle ciltte yanıklar oluşabilir.
 Endirekt masaj hamile bayanlara uygulanmamalıdır.
 Kalp pili taşıyan ve kalp problemi olan kişilerde asla kullanılmamalıdır.
 Sirkülasyon problemi olan kişilerde kullanılmamalıdır.

Uygulamada dikkat edilecek hususlar
 Bakım öncesi tüm mücevher ve metal takılar çıkartılmalıdır.
 Kıvılcımlanma etkisi müşteriye açıklanmalı ve terapist kendi üzerinde deneyerek, müşteriye bu etkiyi göstermelidir.
 Uygulama yapılacak bölge tamamen kuru olmalıdır.
 Uygulama esnasında kesinlikle metal teması olmamalıdır.
 Problarda akım varken ciltten kaldırılmamalıdır ve cilde değdirilmemelidir.
 Kullanımdan sonra cam elektrotlar sterilize edilmelidir.

Uygulama metodu:
 Amaca bağlı olarak birkaç yöntemle uygulanabilir. Yüksek frekanslı akımın etkisi kullanılan metoda göre değişecektir.
 Doğrudan uygulama
 Kıvılcımlama (belirli bir mesafeden uygulama)
 Endirekt masaj uygulaması

Doğrudan uygulama:
     Genelde yassı elektrotlar kullanılarak cilt üzerine sabit bir temas halinde hafif ve yumuşak bir şekilde dairesel hareketler şeklinde tatbik edilir(Mantar veya tarak şeklinde problar kullanılır). Yüz üzerinde çalışıldığında elektrotlar aşağıdan yukarıya doğru hareket ettirilmelidir. Uzmanın elektrotu kaldırması gerekiyorsa, akımı kesmeli ya da elektrotun alt kısmından tutarak kıvılcımlanmayı engellemelidir.

Kıvılcımlama:
     Akne probu ile akne üzerine birkaç mm yukarıda tutulmak suretiyle kıvılcım attırarak sıvının bir noktada toplanması ve böylece aknenin kurutulması sağlanır. Yağlı ciltlerde mantar problar cilt yüzeyinde zıplatılarak kıvılcım yağmuruna tutulabilir. Böylece geniş bir alanda kurutucu ve antibakteriyal etkisinden faydalanılır.

Endirekt masaj:
     Bu tip masaj kas liflerinde ve ciltteki sinir uçlarında tonifiye edici (toparlayıcı) ve uyarımı arttırıcı etkilere sahiptir. Metabolizmayı arttırır, dokuları rahatlatır ve ısıyı yükseltir. Uygulamada metal çubuk elektrot tutanağına yerleştirilir ve müşterinin eline verilir. Müşteri metal çubuğu elinde tutar ve butona basarak akımın verilmesini sağlar. Uygulamaya başlamadan önce cilde iletkenliği ve kayganlığı sağlayacak bir ürün sürülür(temizlemejeli,ultrason jeli vb.).Uygulamaya başlarken uzman bir eliyle uygulama yapılacak bölgeye temas ederken diğer eliyle akımın şiddetini kademeli olarak arttırır. Rahatsız etmeyecek seviyeye ulaştığında uzman masaj hareketlerine başlar. Bu işlemde uzmanın elleri bir elektrot görevi görür. Masaj sona erdiğinde bir elini kaldırmadan akımı tamamen kesmeli ve daha sonra çubuk bağlantısını iptal etmelidir. Uygulama süresince eller kesinlikle ciltten kaldırılmamalıdır. Müşteri rahatsız olur ve acı hissedebilir.

1.3.4. Vac-Sprey (Vakum-Sprey)
     Emme kapları vakum sisteminin mekanik etkisinden yararlanılarak cilt yüzeyinde bir emme işlemi gerçekleştirir. Belirli aralıklarla uygulanan basınç ve emiş havası yüzdeki masaj uygulamasına yardım eder. Fizyolojik etkisi küçük vuruşlar ve sarsma şeklinde olan el ile uygulanan masaja benzemesine rağmen havanın yaptığı titreşim çok daha etkilidir. Değişik şekillerde emme kapları (vantuz) vardır. Yuvarlak emme kapları siyah noktaların çıkmasında, yassı emme kapları ise kırışıklıkların ve çizgilerin bakımında kullanılır. Tüm emme kapları camdan yapılmıştır. Tümü içerisinde filtre görevi yapacak pamuğun yerleştirileceği küçük bir boyuncuk vardır. Emme kaplarında alternatif olarak hava emişini başlatan ve durduran küçük bir delik vardır.


Resim 1.10: Yassı cam vantuz 


Resim 1.11: Vakumlama makinesi

Vakumlamanın fizyolojik etkileri
 Havanın yaptığı titreşimli masaj sayesinde;
o Derinin arzu edilmeyen sarkmalarını önler.
o Kuvvetli bir kan dolaşımı sağladığından cildin esnekliğini ve dayanıklılığını artırır.
o Kan dolaşımı artırıldığında ciltte oksijenlenme sağlanır.
o Lenf sıvısının lenf boğumlarına akımı hızlanır ve lenf kanalları boşalır. Var olan lenf tıkanmalarının önüne geçer.

Kullanım amaçları
 Siyah noktaların çıkartılmasında yardımcı olmak amacıyla kullanılır.
 Porlardaki hücresel kirlilikleri ve aşırı sebumu çıkartmak amacıyla kullanılır.
 Ciltteki oksijenlenmenin de etkisiyle daha sağlıklı ve parlak bir görünüme sahip olmak amacıyla kullanılır.
 Çizgi ve kırışıklık bakımı için temel hazırlık amacıyla kullanılır.
 Lokal hiperemi elde etmek amacıyla kullanılabilir.

Kullanımında dikkat edilecek hususlar
 Emme kapları telenjiektazi, eritem, dermatit, yara ve benzeri oluşumların bulunduğu yerlerde kullanılmamalıdır.

Uygulamada dikkat edilecek hususlar
 Deri altında kan toplanması oluşturulmaması için kuvvetli ve uzun süre emme uygulanması yapılmamalıdır.
 Emme kapları yatay olarak hareket ettirilmemelidir.
 Kırışıklık olan yerde kırışıklık doğrultusunun tersi yönünde hareket ettirilir.
 Bir emme işlemi 2–3 saniyeyi geçmemeli tüm uygulama 4 dakikayı aşmamalıdır.
 Vakumlama sırasında emme kapları ciltten kaldırılmamalıdır.
 Emme işlemi esasında kaplar dik konumda olmalıdır.
 Emme kabını hareket ettirirken vakum kontrol deliği kullanılmalıdır.
 Emme kapları her kullanımdan sonra dezenfekte edilmelidir.

1.3.4.1. Spreyleme
     Üretilen havanın püskürtme etkisiyle, cilt bakımında kullanılacak losyon, tonik ve benzeri kozmetik ürünlerin daha geniş bir alana tatbik edilmesini sağlar. Ürünün canlandırma, tonifiye etme, sakinleştirme, sıkıştırma etkilerini arttırır. Uygulama sırasındamüşterinin gözlerine kaçmamasına dikkat edilmelidir.


Şekil 1.4: Sprey uygulama


1.3.4.2. Lup (Büyüteç Bambası Işıklı Büyüteç)
     Lup, yansımasız bir ışıkla büyütme sağlayarak cildi analiz etmeye yardımcı olur. Özellikle siyah ve beyaz noktaların çıkarılması ve sivilcelerin temizlenmesi sırasında yardımcı olur.




Resim 1.12: Işıklı büyüteç


1.4. Salonlarda (Enstitülerde) Cilt Temizliği ve Bakımında
Kullanılan Araç-Gereçler
     Güzellik salonlarında cilt bakımı uygulamasının yapılabilmesi için değişik araç ve gereçlere ihtiyaç vardır. Bunlar:
 Komedon pres ( ekstraktörü)


Resim 1.13: Komedon pres

 Temiz çarşaflar
 Temiz havlular
 Saç bandı ve saç bonesi
 Müşterinin üzerine örtmek için battaniye ve örtüler
 Uzman taburesi
 Cilt türlerine uygun değişik kozmetik ürünler
 Cilt bakım lavabosu
 Su kabı
 Pamuk
 Dezenfekte edici losyonlar
 Ayarlanabilir bakım koltuğu


Resim 1.14: Bakım koltuğu

 Küçük maske kapları
 Çöp kutusu
 Spatula
 Maske fırçası
 Maske süngerleri
 Kâğıt mendil ve havlu
 El aynasını
 Cımbız

1.5. Normal ve Karma Cilt Tanımı
     Normal cildin özelliklerini kısaca hatırlayacak olursak;
     Yağı, nemi ve asidi uyumludur. Cilde yumuşaklığını, dayanıklılığını ve elastikiyetini sağlayan, yağ ve nem ifrazatı dengelidir. Gözenekler hiç belli olmaz, görünümü düzgün ve şeffaftır. En kaliteli cilt tipidir, nadiren rastlanır. Genellikle pembe bir görünümü vardır, cilt rengi sağlıklıdır. Doku kalitelidir. Parlamaz, mat ve donuk değildir. Kan dolaşımının iyi olduğundan dolayı cilde dokunulduğu zaman sıcaklık hissedilebilir. Özel sorunları yoktur. Nadiren benekler ve lekeler gelişebilir, bu durumda bakımla düzelir. İyi bakılmazsa kuruma eğilimi gösterir. Güzelliğinin korunması için genç yaşlardan itibaren iyi bakılması gerekir. Normal cilde uygulanacak bakımda, cildin sağlıklı durumunun korunması ve devam ettirilmesi amaçlanmaktadır.
     Karma cildin özelliklerini kısaca hatırlayacak olursak;
     Yüzün farklı bölgelerinde farklı fiziksel özellikler gösteren cilt tipidir. Ciltte hem yağlı hem de kuru bölgeler vardır. Genellikle T bölgesi (alın, burun,çene) yağlı, yanaklar normal veya kuru özellik gösterir. T bölgesinde açık gözenekler, siyah noktalar ve sivilceler görülebilir. Yanaklarda bu tip problemler yoktur. Normal ciltle karma cildi birbirine karıştırmamak gerekir. Karma cildi normal ciltten ayıran en önemli özellik yüzün T bölgesinin normal cilde oranla daha yağlı olması ve T bölgesinin sivilce, komedon, oluşumuna meyilli olmasıdır.
Normal cilde uygulanan bakımdan farklı olarak, karma cilde uygulanacak bakımda;
 T bölgesindeki açık gözenekleri sıkıştırmak,
 T bölgesinde oluşabilecek yağlanmanın önüne geçmek,
 T bölgesinde oluşabilecek siyah noktaların önüne geçmek,
 Yanaklarda oluşabilecek kurumanın önüne geçerek, nemlendirmek amaçlanmaktadır.

1.6. Normal ve Karma Ciltler İçin Salon (Enstitü ) Bakımı İşlem
Sıralaması
 Cildin incelenmesi
 Makyaj temizliği (göz ve dudak makyajı temizliği)
 Cilt analizi
 Cilt temizliği
 Scrup uygulaması( frimatör veya el yardımı ile)
 Vapor & ozon (buhar-ozon) uygulaması
 Vakumlama uygulaması
 Komedon (siyah nokta) temizliği
 Yüksek (high) frekans uygulaması
 Ampul veya serum uygulaması ( el yardımı ile )
 Yüze ve dekolteye bakım masajı uygulaması
 Maske uygulaması
 Tonik uygulaması
 Nemlendirici uygulaması
UYGULAMA FAALİYETİ
Örnek Uygulama Faaliyeti:

Cilt bakımı uygulaması için ön hazırlık yapınız.

 Kişisel temizliğinizi yapınız. 
 Bakım kabininin temizliğini yapınız. 
 Bakım kabininin dezenfeksiyonu ve
 sterilizasyonunu yapınız. 
 Bakım kabininin fiziki ortamını düzenleyiniz.
 Müşteriyi karşılayınız. 
 Müşteriyle ön görüşme yapınız. 


Cilt bakımı için gerekli elektro - estetik cihazları hazırlayınız.

 Işıklı büyüteci hazırlayınız.

















 Cilt teşhis cihazlarını hazırlayınız.
 Vac-sprey cihazını hazırlayınız.
 Frimatör cihazını hazırlayınız.
 Vapor - ozon cihazını hazırlayınız.










 Yüksek frekans cihazını hazırlayınız.

Cilt bakımı için gerekli araç ve gereçleri hazırlayınız.
 Bakım yatağını hazırlayınız.











 Bakım yatağının üzerine koruyucu örtü örtünüz.











 Bakım yatağının üzerine çarşaf seriniz.











 Bakım yatağının baş tarafına yüz havlusu seriniz.











 Müşterinin üzerine örtmek için örtü ve battaniye hazırlayınız .











 Bakım yatağını değişik aksesuarlarla süsleyiniz.











 Uzman taburesini ayarlayınız.













 Saçlar için bone ve saç bantlarını hazırlayınız.











 Kozmetik ürün gruplarını hazırlayınız.











 Cilt bakım lavabosunu hazırlayınız, cilt bakım lavabosu yok ise, su kabı hazırlayınız.











 Pamuk hazırlayınız.











 Disk pamuk hazırlayınız.











 Cilt temizleme süngeri hazırlayınız.











 Kulak temizleme çubuğu hazırlayınız.











 Komedon ekstraktörünü hazırlayınız.











 Maske fırçası hazırlayınız.











 Maske kabı hazırlayınız. 











 Kâğıt mendil veya havlu hazırlayınız.











 Ağız maskesi hazırlayınız.










 Yüz maskesi hazırlayınız.











 El aynasını, cımbız ve makas hazırlayınız.










 Atık maddeler koymak için küçük bir çöp kutusu hazırlayınız.
 Kullandığınız aparatları koymak için kap hazırlayınız.
 Temiz spatula hazırlayınız.
 Dezenfekte edici losyonlar hazırlayınız.
 Bakım uygulaması için küçük el havluları hazırlayınız.
 Cilt bakımı cihazlarını eksiksiz olarak hazırlayınız.










 Tüm malzemelerin eksiksiz olarak hazırlayınız.










Bakım için müşteriyi hazırlayınız.

 Müşteriyi bakım odasına alınız.
 Bakım için aksesuarlarını ve kıyafetlerini çıkartırınız.
 Kontak lens kullanıyorsa çıkarmasının daha uygun olacağını söyleyiniz.
 Üzerine giymesi için uygun bir önlük veriniz.
 Müşteriyi bakım koltuğuna yatırınız.
 Omuzlar açık ve giysi açıkta kalacak şekilde üzerini bir örtü ile örtünüz.
 Örtünün üst kısmının ıslanmasına engel olmak için, havluyla örtünüz.
 Yatağın baş yüksekliğini bakım için uygun şekilde ayarlayınız.
 Müşteriye bone takınız.












 Müşteriye saç bandı takınız.












Cildi analiz ederek, temizleyiniz.
 Cildi analiz ediniz.











 Cilt için uygun temizleme ürününü seçiniz.
 Temizleyiciyi avuç içine dökünüz.











 Temizleyiciyi avuç içinde dağıtarak ısıtınız.
 Temizleyiciyi masaj yönüne doğru cilde sürünüz.











 Temizleme masajını uygulayınız.











 Temizleme süngerlerini veya pamuklarını hazırlayınız.
 Temizleme ürününü ciltten siliniz.

Göz ve dudak makyajını temizleyiniz.
 Dudak makyajını temizlemeye geçiniz.
 Uygun temizleme ürününü seçiniz.
 Temizleyiciyi parmaklar yardımıyla dudaklara sürünüz.
 Küçük dairesel hareketler uygulayınız.
 Islak pamuk pet ile fazlalıkları alınız.
 Göz temizleme ürününü seçiniz.
 Gözlerde lens varsa çıkartırınız.
 Pamuk petleri temizleyici ürün ile ıslatınız.



















 Müşterinin gözlerini kapattırınız.
 Göz kapaklarının üzerine ıslak pamuk petleri yerleştiriniz.










 Parmak uçlarınızı göz kapaklarına yerleştirerek, basınç uygulamadan, aşağıya doğru dairesel hareketler yapınız.










 Göz pınarından şakaklara doğru, basınç uygulamadan, gözaltlarını siliniz.










 Rimelin temizlenmesi için kirpiklerin altına ıslak pamuk pet yerleştiriniz.











 Kulak çubuğunu temizleyici ile ıslatınız.










 Kulak çubuğu yardımıyla aşağıya doğru hareketlerle rimeli temizleyiniz.










 Fazlalıkları pamuk yardımıyla alınız.










 Tonik uygulamasına geçiniz.

Cilde tonik uygulayınız.

 Cilt için uygun toniği seçiniz. 
 Toniği elinize döküp yüze tompon şeklinde uygulayınız veya tonikle spreyleme yapınız veya iki adet disk pamuğu tonik ile ıslatınız.
 Pamuk yardımıyla cilde tamponlama şeklinde uygulama yapınız.
 Kâğıt mendili ikiye katlayınız.
 Önce yüzün sağ yanının tonik fazlalığını alınız.
 Sonra yüzün sol yanının tonik fazlalığını alınız.
 Boynu ve dekolteyi kurulayınız.

Scrup uygulayınız. ( El yardımı ile scrup uygulama)
 Cilt için uygun scrup kremini seçiniz. 










 Scrup kremini yukarı doğru hareketlerle burun ve alna sürünüz.










 Scrup kremini yukarı doğru hareketlerle çene ve yanaklara sürünüz.










 Scrup kremini tüm yüze sürünüz.










 Scrup kremini yukarı doğru hareketlerle dekolteye ve boyuna sürünüz.










 Scrup kremin kurumasını bekleyiniz.
 Müşteriye gözlerini kapatmasını söyleyiniz.
 İşaret ve orta parmak yardımıyla deriyi geriniz.










 Scrup kremini diğer elin parmakları yardımıyla soyunuz.

































 Kulak çubuğu yardımıyla gözler üzerinde biriken scrup artıklarını temizleyiniz.











 Islak pamuk veya pet yardımıyla fazlalıkları alınız. 
 Cildi kağıt mendil yardımıyla kurulayınız.

 Vapor - ozon (buhar-ozon) uygulamasına geçiniz.

Scrup uygulayınız. (Frimatör yardımı ile uygulama )
 Cilt için uygun scrup kremini seçiniz. 
 Scrup kremini yukarı doğru hareketlerle cilde sürünüz.



















 Frimatör cihazını fişe takınız.
 Dekolte için uygun fırçayı seçiniz.
 Fırçayı hafif bir şekilde nemlendiriniz.
 Frimatör fırçasını yuvasına yerleştiriniz.











 Frimatör cihazının dönüş hızını ayarlayınız.
 Dekolteyi sağa ve sola hareketlerle fırçalayınız.
 Frimatör cihazının dönüş hızını sıfırlayınız.
 Dekolte fırçasını çıkartınız.
 Dekolte fırçasını daha sonra temizlemek üzere, temiz bir kap içerisine koyunuz.
 Yanaklar için uygun fırçayı seçiniz.
 Fırçayı hafif bir şekilde nemlendiriniz.
 Frimatör fırçasını yuvasına yerleştiriniz.












 Boyunu yukarı doğru hareketlerle fırçalayınız.











 Çene altını sağa ve sola doğru hareketlerle fırçalayınız.










 Müşteriye gözlerini kapatmasını söyleyiniz.
 Yanakları, yanlara ve yukarı doğru fırçalayınız.










 Alını sağa ve sola doğru fırçalayınız.










 Frimatör cihazının dönüş hızını sıfırlayınız.
 Yanak fırçasını çıkartınız.
 Yanak fırçasını daha sonra temizlemek üzere, temiz bir kap içerisine koyunuz.
 Burun için uygun fırçayı seçiniz.
 Fırçayı hafif bir şekilde nemlendiriniz.
 Frimatör fırçasını yuvasına yerleştiriniz.
 Burun kanatlarını yukarıya doğru fırçalayınız.









 Dudak üstünü sağa ve sola doğru fırçalayınız.










 Frimatör cihazının dönüş hızını sıfırlayınız.
 Burun fırçasını çıkartınız.
 Burun fırçasını daha sonra temizlemek üzere, temiz bir kap içerisine koyunuz.
 Islak pamuk petlerle veya ıslak pamuk yardımı ile cildi yukarıya doğru hareketlerle siliniz. 
 Cildi kâğıt mendil yardımıyla kurulayınız.
 Vapor-ozon (buhar-ozon) uygulamasına geçiniz.

Vapor & ozon (Buhar-ozon) uygulayınız.

 Cihazı açınız.










 Suyun ısınmasını bekleyiniz.
 Eğer gözlerde korunmasını gerektirecek bir durum varsa pamuk petleri ılık su veya göz toniği ile ıslatınız.
 Müşterinin gözlerini pamuk petlerle kapatınız.










 Cildin hassas olan bölgelerini ıslak pamuk petlerle kapatınız.











 Buhar çıkışını kontrol ediniz.
 Buhar çıkmaya başladıktan 2- 3 dakika sonra vapor-ozon cihazını müşterinin yüzüne yaklaştırınız.
 Buharın çıkış noktasını ve yüz mesafesini, yaklaşık olarak 20- 30cm olarak ayarlayınız.
 Su buharı veriliş süresini yaklaşık 5- 15 dakika olarak ayarlayınız.
 Su buharı uygulamasını bitiriniz.
 Ozon buharını açınız.
 Ozon buharının veriliş süresini yaklaşık 1- 2 dakika olarak ayarlayınız.
 Vapor -ozon cihazını kapatınız.
 Vapor-ozon cihazını müşterinin yüzünden uzaklaştırınız.
 Gözlerdeki ve hassas bölgelerdeki pamukları alarak çöp kutusuna atınız.
 Cildi kâğıt mendille kurulayınız.
 Vapor -ozon cihazını güvenlikli bir yere alınız.

Vakumlama uygulayınız.
 Hava emiş kabına pamuğu yerleştiriniz.











 Hava emiş kabının tıpasını takınız.











 Hava emiş kabını hava emiş hortumuna takınız.
 Cihazı açınız.
 Hava emiş kuvvetini ayarlayınız.
 Emiş kabındaki vakum kontrol deliğini orta parmakla kapatınız.
 Emiş kabını dik konumda cilde yerleştiriniz.
 Vakum kontrol deliğini kullanınız.
 Boyunu ve çeneyi tarayınız.











 Yanakları tarayınız.










 Alını tarayınız.










 Burnu tarayınız.










 Yatay olarak kırışıklıkları tarayınız. hareket ettirmeyiniz.










 Hava emişini kesiniz.
 Cihazı kapatınız.
 Emme kabının içindeki pamuğu çıkartınız.
 Emme kabını daha sonra temizlemek üzere aparatları biriktirdiğiniz kabın içerisine koyunuz.
 Komedon temizliği işlemine geçiniz.

Komedon (siyah nokta) temizliği yapınız.

 Kâğıt peçeteyi alarak iki eşit parçaya bölünüz.
 İşaret veya başparmaklara kâğıt peçete sarınız.

















 Cilde aşırı baskı yapmadan parmakların yan kısımlarıyla siyah noktaları tutunuz.
 Deriyi hafif bir şekilde yukarıya doğru kaldırınız.
 Gözenekteki birikmiş yağı dikkatlice çıkartınız.









 Antiseptik losyonla bölgeyi siliniz.
 Ulaşamadığınız bölgeler için komedon pres aletini hazırlayınız.
 Burun kanatlarını tarayınız.











 Çeneyi ve tüm yüzü tarayınız.











Yüksek frekans uygulayınız.

 Cildi steril etmek amacıyla, mavi mantar probu elektrot tutanağına yerleştiriniz.










 Akım şiddetini ayarlayınız.
 Müşteriye akımın oluşturacağı hissi anlatınız.
 Müşterinin rahatsız olacağını düşünüyorsanız, kıvılcımlanmayı önlemek ve probun ciltte rahat hareket edebilmesi ve kayganlığın sağlanabilmesi için yüze gazlı bez koyunuz.









 Probu cilde sabit bir şekilde temas ettiriniz.











 Akımı veriniz.
 Yumuşak bir şekilde cilt yüzeyinde aşağıdan yukarıya doğru hareket ettiriniz.
 Probu cilt yüzeyinden kaldırmayınız.
 Eğer kaldırmanız gerekiyorsa ya akımı kesiniz veya probun altından diğer elinizle tutunuz.(bu durum kıvılcımlanmayı önleyecektir.)
 Akımı kesiniz.
 Probu ciltten kaldırınız.
 Mavi mantar probu çıkartınız.
 Daha sonra temizlemek üzere kullandığınız aparatların içine koyunuz.
 Cildi rahatlatmak amacıyla, kırmızı mantar probu elektrot tutanağına yerleştiriniz.











 Akım şiddetini ayarlayınız.
 Probu cilde sabit bir şekilde temas ettiriniz.
 Akımı veriniz.
 Yumuşak bir şekilde cilt yüzeyinde aşağıdan yukarıya doğru hareket ettiriniz.
 Probu cilt yüzeyinden kaldırmayınız.
 Eğer kaldırmanız gerekiyorsa ya akımı kesiniz veya probun altından diğer elinizle tutunuz.(Bu durum kıvılcımlanmayı önleyecektir.)
 Akımı kesiniz.
 Probu ciltten kaldırınız.
 Kırmızı mantar probu çıkartınız.
 Daha sonra temizlemek üzere kullandığınız aparatların içine koyunuz.
 Boyun probu elektrot tutanağına yerleştiriniz.
 Akım şiddetini ayarlayınız.
 Probu cilde sabit bir şekilde temas ettiriniz.











 Akımı veriniz.
 Yumuşak bir şekilde cilt yüzeyinde aşağıdan yukarıya doğru hareket ettiriniz.
 Probu cilt yüzeyinden kaldırmayınız.
 Eğer kaldırmanız gerekiyorsa ya akımı kesiniz veya probun altından diğer elinizle tutunuz.(bu durum kıvılcımlanmayı önleyecektir.)
 Akımı kesiniz.
 Probu ciltten kaldırınız.
 Boyun probunu çıkartınız.
 Daha sonra temizlemek üzere kullandığınız aparatların içine koyunuz

Ampul uygulayınız. ( El yardımı ile uygulama)

 Cilt için uygun olan ampulü seçiniz.
 Ampulü kırınız.
 Müşterinin gözlerini kapattırınız.
 Hızlı bir şekilde ampulü cilde sürünüz.
 Sıvazlama hareketleri yapınız.
 Friksiyon hareketleri yapınız.
 Dekolte ve yüze bakım masajına geçiniz.
 Cilt için uygun olan bakım kremini veya nemlendirici özellikte bir maske seçiniz.
 Yüz ve dekolteye bakım masajını uygulayınız. 

Göz çevresine bakım uygulayınız.

 Cilt için uygun göz çevresi kremi ve göz çevresi bakım maskesini seçiniz.
 Göz çevresine maske uygulayınız.










 Bekleme süresini ayarlayınız.
 Maskeyi nemli bir pamuk yardımıyla siliniz.










 Göz kremini göz çevresine sürerek kas yönünde masaj uygulayınız. 










 Fazlalığı kâğıt bir mendil yardımıyla alınız.

Cilde maske uygulayınız.

 Cilt için uygun bakım maskesini seçiniz.
 Maskeyi, maske kabının içine sıkınız.
 Maske fırçasını maskeye batırınız.










 Yüzün orta hattından başlayarak önce sağ tarafa maskeyi sürünüz.











 Sol tarafa maskeyi sürünüz.











 Boyun bölgesine maskeyi sürünüz, gözleri nemli bir pamuk ile kapatınız.











 Bekleme süresini ayarlayınız.
 Müşterinin üzerine üşümesini engellemek amacıyla battaniye örtünüz.
 Maskenin bekleme süresi bittiğinde müşterinizi hafif bir sesle uygulama süresinin bittiğini söyleyiniz.
 Sünger petleri ıslatınız.
 Aşağıdan yukarıya doğru kuruyan maskeyi ıslatınız.
 Süngeri sık sık yıkayınız.
 Tüm yüzü ve boynu siliniz.

















 Saç diplerini siliniz.
 Kaşları siliniz.
 Burun deliklerini siliniz.

Cilde sprey yardımıyla tonik uygulayınız.

 Cilt için uygun olan toniği seçiniz. 
 Spreyleme kabına cilt için uygun olan toniği dökünüz.
 Spreyleme kabını hava püskürtme hortumuna takınız.
 Vak-sprey cihazını açınız.










 Hava püskürtme basıncını ayarlayınız.
 Müşterinin gözlerini nemli pamukla kapatınız.
 Spreyleme kabındaki hava kontrol deliğini işaret parmağınız yardımıyla kapatınız.









 Hava püskürtme kontrol deliğini kullanarak toniği tüm yüze püskürtünüz.











 Hava püskürtme basıncını kesiniz.
 Spreyleme kabını cihazın üzerine yerleştiriniz.
 Cihazı kapatınız.
 Kâğıt havluyu üçgen şeklinde katlayınız.
 Peçeteyi yüzün sağ tarafına yerleştirerek, hafif bir basınçla avuçlarınızı yüz üzerinde gezdiriniz.
 Peçeteyi yüzün sol tarafına yerleştirerek, hafif bir basınçla avuçlarınızı yüz üzerinde gezdiriniz.
 Peçeteyi alına yerleştirerek, hafif bir basınçla avuçlarınızı alın üzerinde gezdiriniz.
 Peçeteyi çeneye yerleştirerek, hafif bir basınçla avuçlarınızı çene üzerinde gezdiriniz.
 Peçeteyi sağa doğru katlayınız.
 Peçeteyi yüzden kaldırınız.
 Boyun bölgesini kurulayınız.
 Dekolte bölgesini kurulayınız.
 Nemlendirici uygulamasına geçiniz.

Cilde nemlendirici uygulayınız.

 Cilt için uygun nemlendiriciyi seçiniz. 
 Nemlendiriciyi avuç içine dökünüz.
 Nemlendiriciyi avuç içinde dağıtarak ısıtınız.










 Nemlendiriciyi masaj yönüne doğru cilde sürünüz.
 Yanaklara, çeneye, alna hafif bir basınç yaparak işlemi bitiriniz.









 İşlemin bittiğini müşterinize söyleyiniz.

Müşteriyi uğurlayınız.

 Müşterinizi yavaş bir şekilde kaldırınız.
 Ayakkabısını veriniz.
 Kıyafetlerini veriniz.
 Çantasını veriniz.
 Takılarını veriniz.
 İkramda bulununuz.
 Yeni bir randevu isteyip istemediğini sorunuz.
 Ürüne ihtiyacı olup olmadığını sorunuz.
 Müşteriyi uğurlayınız.

2. KURU VE HASSAS CİLTLERİN
TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

2.1. Tanımı
     Kuru cildin özelliklerini kısaca hatırlayacak olursak;cildin dokusu genellikle düzgündür. Gözenekler küçük ve kapalıdır. Sivilce, akne, siyah nokta gibi problemlere rastlanmaz. Mat bir görünümü vardır. Bunun sebebi yağ salgısının normalden az olmasıdır.
     Yağ salgısının az olması doğal cilt neminin üst tabakalardan gitmesine neden olur. Nem oranının çok düşük olmasından dolayı sürekli gerginlik hissedilir ve genç yaştan itibaren kırışıklar görülebilir. Termik ve mekanik etkilere karşı duyarlıdır. Yıkama sırasında leke biçiminde kızarıklıklar ve gerilme duygusu görülebilir. Cilt çabuk çatlar ve pul pul dökülür. Özellikle alın ve yanaklarda kuru pullar görülür. Kuru ciltlerde hassasiyet, telenjiektazi (damar genişlemesi) görülebilir. Damar genişlemesi ve hassasiyet genellikle yanaklarda ve burun çevresinde görülür. Genellikle kuru ciltler hassas cilt özelliklerini de gösterirler. Kuru cilt daha çok yaşlı kişilerde görülür. Genç ciltlerde erken yapılan bakım kırışmayı engeller.
     Hassas ciltler de kuru cildin tüm özelliklerini yansıtır. Hassasiyet kuru cilde nazaran daha fazladır. Epidermis ince, gergin, kılcal damarlar yüzeye yakın bir yapıdadır. Cildi tahriş eden dış etkilere karşı kolayca alerjik tepki ve duyarlılık gösterirler. Cildi tahriş eden sıcak hava, güneş ışınları, soğuk gibi çevre etkilerinin yanında kahve, alkol, sigara da cildin olumsuz reaksiyon gösterdiği etkilerdir. Son derece önemli ve özenli, dengeli bir bakım gerektiren hassas cilt için arttırılmış bir korunma sağlanmalıdır.

Normal cilde uygulanan bakımdan farklı olarak, kuru ve hassas ciltlere uygulanacak bakımda;
 Hassasiyeti azaltmak,
 Çizgi ve kırışıklıkları oluşumunu engellemek veya azaltmak,
 Kılcal damar problemlerini azaltmak,
 Cilt kuruluğunu azaltmak için yoğun yağ ve nem sağlayacak bir bakım uygulaması amaçlanmaktadır.

2.2 Kuru ve Hassas Ciltler İçin Salon (Enstitü ) Bakımı İşlem
Sıralaması
 Cilt analizi
 Göz ve dudak makyajı temizliği
 Yüzeysel cilt temizliği
 Cildin tekrar incelenmesi
 Tonik uygulaması
 Scrup uygulaması
 Vapor - ozon (buhar-ozon) uygulaması
 Vakumlama uygulaması
 Yüksek (high) frekans uygulaması
 Ampul veya serum uygulaması (iyontoforez veya el yardımı ile )
 Yüze ve dekolteye bakım masajı uygulaması
 Maske uygulaması
 Tonik uygulaması
 Nemlendirici uygulaması
 Cilt bakımı uygulaması için ön hazırlık yapınız.
 Cilt bakımı için gerekli elektro-estetik cihazları hazırlayınız.
 Cilt bakımı için gerekli araç ve gereçleri hazırlayınız.
 Bakım için müşteriyi hazırlayınız.
 Cildi analiz ederek, temizleyiniz. 
 Göz ve dudak makyajını temizleyiniz.
 Cilde tonik uygulayınız.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
3. YAĞLI VE AKNELİ CİLTLERİN
TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

3.1. Tanımı
     Yağlı cildin özelliklerini kısaca hatırlayacak olursak; koruma ve yağlanma için gereğinden fazla sebum üretir. Genellikle cildin yüzeyi parlak, kalın, kaba, donuk ve kirlidir. Parlaklık yüzün her tarafında görülür. Porlar genişlemiş ve komedonlar oluşmuştur. Epidermis kalındır. Cilt yüzeyinde bulunan ve dökülerek uzaklaşması gereken ölü hücreler aşırı yağlanmadan dolayı, toz ve kirinde cilt yüzeyinde tutunmasına neden olarak, cilt yüzeyine yapışık olarak kalır.
     Epidermiste yeni hücrelerin üretimi devam ederken cilt tamamen kalınlaşmaya başlar. Kan dolaşımı sağlıksızdır. Komedon, sivilce, yağ kistleri vardır. Bu cilt tipinde kırışıklıklar daha geç görülür fakat oluştuğunda daha derindir. Değişik şekillerde yağlı ciltlere rastlayabiliriz. Örneğin; hassas yağlı cilt, problemsiz yağlı cilt, problemli yağlı cilt, kuru (nemsiz) yağlı cilt gibi, bu durumda cilt doğru gözlenmeli ve buna göre bakım yapılmalıdır. Yağlı cildin en büyük problemi akne oluşumudur.

3.2. Akne
     Sivilce ya da tıbbi deyimle akne, sıklıkla ergenlik çağında görülen, cildin estetik bütünlüğünü bozan, kişinin sosyal ve ruhsal düzenini etkileyen, çeşitli faktörlerin de etkisiyle cildin aşırı yağ üretimi ve cildin enfekte olması ile ortaya çıkan bir yağ bezi hastalığıdır. Derinin yağlı bölgelerinde ortaya çıkar. Çoğunlukla yüz, boyun, sırt, göğüs, omuzlar ve bazen kalçalarda görülür. Tedavi ihmal edildiğinde iz kalır ve en çok da yüz bölgesindeki izler estetik açıdan problem yaratır.

3.2.1. Aknenin Oluşum Nedenleri
 Hormonal faaliyetler
 Artan sebum üretimi
 Folikülün içindeki değişiklikler
 Mikroorganizmalar
Hormonal faaliyetler (androjen): Akneler genelde, vücut androjen hormonunu daha fazla üretmeye başladığı zaman oluşur. Androjen (erkeklik hormonu) üretimi 11- 14 yaşları arasında en üst seviyeye ulaştığında akneler de artmaktadır. Genç kadınlarda menstrüal döngü nedeniyle değişen hormon seviyeleri aknelerde alevlenmelere neden olmaktadır. Bu değişiklikler yağ bezlerinin androjenlere olan hassasiyetini de etkilemektedir.
Artan sebum üretimi (yağ bezlerinin aşırı salgı üretmesi): Yağ bezleri androjenler tarafından uyarıldıktan sonra daha fazla sebum üretmeye başlarlar. Aşırı üretilen sebum, folikülün içinde birikir ve yukarıya doğru hareket eder. Yukarı doğru hareket ederken, normal cilt bakterileri ve ölü cilt hücreleriyle birleşir. Sebum üretimi arttıkça, kıl folikülünün tıkanma ve komedonlara neden olma ihtimali de artmaktadır.
Folikülün içindeki değişiklikler (kıl folikülündeki hücrelerin aşırı çoğalması):Androjen üretimi arttıkça ve yağ bezleri genişledikçe, kıl folikülünün cildin altına doğru uzanan yapısı da değişime uğramaktadır. Normalde ölü hücreler kademeli olarak dökülürler ve cilt yüzeyinden uzaklaşırlar. Ergenlik döneminde hücreler daha sık dökülürler ve birleşip yapışmaya daha müsaittirler, sebumla temas ettiklerinde folikülü tıkayabilirler. Bu durumda sebum ve ölü hücreler folikülde bir tıkaç oluştururlar.
Mikroorganizmalar (bakteriler ): Kapalı folikül, bakterilerin üremesi için uygun bir ortamdır. Özellikle bu ortamda yaşayan bakteri P. acnes bakterisidir. Bu bakteri, sebumla beslenir ve aknesi olsun olmasın herkesin cildinde bulunur. Yağ bezi tıkandığında ve içi sebumla dolduğunda P.acnes bakterisi çok daha çabuk çoğalır. Bakterinin ürettiği kimyasallar folikül içinde ve cilt yüzeyinde inflamasyona (iltihap) neden olur.

3.3. Akne Oluşumu
     Bildiğimiz gibi deri devamlı olarak yenilenen bir organdır. Epidermisin en alt tabakası olan bazal tabakada üretilen canlı olan hücreler, evrim geçirerek en üst tabakaya gelirler ve buradan atılırlar. Bu evrim süresi yaklaşık olarak 28 gündür. Ergenlik döneminde hormonların etkisiyle yağ bezleri büyür ve salgıları da artar. Yağ bezleri üzerinde en çok etkili olan hormon androjen hormonudur. Erkeklik hormonu olan androjen, kadınlarda da bir miktar bulunur.
     Yağ bezleri, içinden bir kılın büyüdüğü kıl foliküllerinde bulunurlar. Ergenlik döneminde folikülün etrafında bulunan hücreler daha sık dökülürler. Yağ bezlerinde üretilen yağ, folikülde bulunan keratinleri sürükleyerek folikül kanalından dışarıya atar. Akneli kişilerde, akneli olmayan kişilere göre hücreler daha çok dökülür ve birbirine yapışır. Keratin oluşumu hızlanmasıyla, folikülle atılan ölü hücre artıkları miktarı da artar ve yağın kendilerini sürüklemesine karşı direnç gösteren ölü hücreler cilt altında bir tıkaç oluştururlar.
     Bu esnada yağ bezleri sebum üretmeye devam etmekte ve foliküller sebumla dolmaktadır. Buna ek olarak, sebum ve hücre karışımı, folikülün içinde bakterilerin oluşmasına neden olur. Ciltte yaşayan bir bakteri olan P.acnes, kapalı kıl foliküllerinde, daha kolay ve hızlı bir şekilde çoğalmaya başlar. Bu bakteri ciltte inflamasyona (iltihap) neden olan tahrişler yaratır. Oluşan bu bakteriler, folikül duvarlarının parçalanmasına neden olan kimyasal maddeler yayarak, infeksiyonun cilde yayılmasına neden olurlar. Cilt yüzeyinde akne lezyonlarınınsiyah noktaların, sivilcelerin ve onların da nodüllere dönüşmesi işte bu şeklide olmaktadır.
      Nodüller ve kistler iyileşmeleri esnasında bazen yara izi (skar) bırakabilirler.


Şeki1 3.1: Sivilce oluşumu

3.4. Akne Türleri
     En sık karşılaşılan türü genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan "akne vulgaris"tir. Ancak iyileşmesi esnasında skar bırakan “akne konglobata”, çocuklarda ortaya çıkan (infantil akne), cilde dışarıdan yağlı maddeler uygulamaktan kaynaklanan “pomad aknesi”, steroid türü ürünlerin kullanımı sonucu ortaya çıkabilen “ilaç aknesi” türleri de vardır.

3.5. Akneli Cildin Bakımı
     Akneye meyilli cilde sahip olan bireyler akne oluşumunu engelleyen kozmetik ürünlerden dikkatli bir seçim yapmalıdırlar. Cilt temizliği akneye meyilli ve akneli ciltler için çok önem taşır. Aknelerin sadece kirlilik nedeniyle oluşmadığı unutulmamalıdır. Komedonlar kir değil, folikül ağzındaki sebumun hava ile oksitlenmesi sonucu oluşmuş , yağ ve hücre artıklarının bir araya gelmiş şeklidir. Çok sık yıkama cildin yüzeysel olarak kurumasına ve aknenin kötüleşmesine neden olur. Burada dikkat edilmesi gereken nokta epidermis tabakasını ve yüzeysel yağ tabakasını nazikçe, cildi kurutmadan ve irite etmeden temizlemektir. Temizleme işlemi dikkatli yapılmalıdır. Çünkü genellikle akne irite edici yan etkilerle daha da artar. Cildi temizlemede kullanılan kozmetikler komedona, akneye, allerjiye ve iritasyona neden olmamalıdır.
     Kuru cilt, çeşitli akne ilaçlarıyla tedavi görmekte olan birçok akne hastasını etkileyen rahatsızlık verici bir durumdur. Cilt nemlendirilirken komedon ve alerjiye neden olmayan ürünler kullanılmalıdır. Bazı nemlendiriciler antioksidan ve ultraviyole koruması içerirler.
     Sivilceler önceden tahmin edilemezler ancak akneli cilde sahip olan kişiler her zaman için hoş görünmek isterler. Bazen tek çözüm iyi bir makyajla kamufle (gizlemek) etmektir. Bu kamuflaj ürünler komedona, alerjiye neden olmamalı ve aknenin oluşturduğu kusurları iyi kapatmalıdır.
     Aknesi mevcut ve tıraş olan erkekler, elektrikli tıraş makinesi veya jilet ile tıraştan hangisini daha rahat kullanacaklarına kendileri karar vermelidirler. Jilet kullanıldığında sakallar çok iyi ıslatılmalı ve ılık su kullanılmalıdır. Her tıraş uygulamasında temiz ve yeni jilet kullanılmalı ve akne lezyonlarına zarar verilmemelidir.
     Akne hastalarının cildinde st. korneum üzerindeki anti akne tedavisi güneş hassasiyetine neden olur. Tedavi gören kişilerin güneş koruyucusu kullanmaları gereklidir. Bronz bir görünüm akne görünümünü maskelese de geçicidir. Güneş ışını cildi yaşlandırdığı ve cilt kanserlerine neden olduğu için aşırı güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Akneli ve akneye meyilli ciltler güneş koruyucu kullanırken yağsız olanlarını tercih etmelidirler.

3.6. Akne Tedavi ve Bakım Yöntemleri
 Doktorlar tarafından uygulanan tedavi yöntemleri
 Güzellik uzmanları tarafından uygulanan bakım yöntemleri

3.6.1. Doktorlar Tarafından Uygulanan Tedavi Yöntemleri
     Akne tedavisi doktorların görevidir. Bu tedavilerin içinde yer alan AHA’ ların % 20 altında bulunanları güzellik uzmanları tarafından güzellik salonlarında kullanılmaktadır. Akne tipine göre uygulanan tedaviler de değişiklik gösterir. Hastanın hekimine aknesi ve cildi ile ilgili bütün bilgileri tam olarak vermesi gerekir.
     Hekim glikolik asit, tretinoin, benzoil peroksit veya vitamin A asidi gibi preparatlar önerebilir. Bu maddeler gözenekleri açar ve bakterileri azaltır. Bu uygulamalar sırasında ciltte kuruma ve soyulma meydana gelebilir. Tüm bu preparatlar doktor tarafından önerilmediği sürece kullanılmamalıdır.
     Hekim bazen, komedonları temizleyip akneleri açabilir. Ancak hastaların akneleri sıkmamaları gerekir. Akneler sıkıldıklarında daha fazla kızarıklık, şişlik ve enflamasyon (iltihap) ile skar oluşabilir.
     Akne tedavisinde kullanılan ve ağız yoluyla alınan antibiyotikler bulunmaktadır. Bu antibiyotikler doktorlar tarafından tavsiye edilirler. Antibiyotikler foliküllerdeki bakterileri azaltırlar ve kırmızılığı giderirler. Şiddetli akne durumlarında hekimler farklı ilaç tedavilerinde bulunurlar.
     Yine doktorlar tarafından uygulanan ve akne sonrası kalan izlerin tedavisinde değişik yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler genellikle peeling amaçlı uygulamalardır ve akne izlerini yok etmenin yanında birçok değişik amaç içinde kullanılmaktadırlar. Kırışıklıklar, akneler, iz ve leke tedavilerinin tümünde, çeşitli peeling yöntemleri kullanılır. Tüm peeling çeşitlerinin ortak özelliği üst deriyi kontrollü bir şekilde soymaktır.
Peelinglerin kullanıldığı durumlar:
 Sivilce iz ve lekeleri,
 Kalınlaşmış ciltler,
 Donuk ve mat ciltler,
 Yorgun ve elastikiyetini yitirmiş ciltler,
 Kırışıklık ve çizgiler,
 Kuruluk ve kalınlaşma, lekelenme gibi çeşitli güneş hasarları,
 Gebelik lekeleri ve yeni çatlaklar,
 Kaza ve ameliyat izleri, olarak sıralanabilir.

Peeling işleminde değişik teknikler uygulanır:
Çok yüzeysel peelingler, üst deride, “stratum corneum” tabakasına,
Yüzeysel peelingler, “epidermis” tabakasına,
Orta derinlikteki peelingler, alt derideki “papiler dermis” tabakasına,
Derin peelingler, daha aşağılara inerek “retiküler dermise” ulaşırlar.

Peeling tekniklerini üç ana grupta toplayabiliriz.
o Kimyasal peeling
o Mekanik peeling
o Lazer peeling

3.7. Kimyasal Peeling
     Günümüzde çok çeşit kimyasal peeling ajanları kullanılmaktadır.

3.7.1. Hafif ve Yüzeysel Peelingler
     Hafif ve yüzeysel peelingler, hemen hemen her cilt tipinde iyi sonuçlar verir. Komplikasyon riski çok sınırlıdır, maliyeti uygundur. Güzellik merkezlerinde güzellik uzmanları tarafından uygulanabilir. Tedavi boyunca hasta normal yaşantısına devam edebilir. Bu nedenlerden dolayı en çok tercih edilen peeling yöntemi hafif ve yüzeysel peelinglerdir. Bu peeling ajanlarının en önde gelenleri; alfa hidroksi asitler , özellikle de glikolik asittir. Bu tür peelingler cildi birkaç haftadan, birkaç aya kadar uzayan bir sürede düzeltirler.

3.7.2. Orta Derinlikteki Peelingler
TCA (Trikloroasetik asit)
     Sadece doktorlar tarafından uygulanabilen, orta derinlikte bir peelingdir. TCA üst deriyi ve alt derinin üst tabakasını soyar. Bu uygulamadan sonra üst deri 5–7 gün içerisinde pul pul dökülür. Birkaç gün cilt kabuklu, kırmızı bir görünüm alır. Kabuklar da soyulduktan sonra, üst deri canlanır ve cilt tazelenir. Alt deri ise genel olarak iki- üç hafta içerisinde toparlanır. Bu uygulama alt derideki kollajenide uyarır ve bu durum altı ay kadar sürer. Genelde orta dereceli peelingler sivilce izleri, güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, kırışıklıklar için uygulanır.
Mavi peeling
     Bu peling orta derinlikte işlev görür. Mavi peeling güneş hasarlı ciltlerde, kırışıklıklarda, lekelerde ve yüzeysel akne tedavilerinde uygulanır.
Jessner peeling
     Cildin yüzeysel ve orta tabakalarında etkili olan kimyasal bir karışımdır. Akne ve kırışıklık tedavisinde kullanılmaktadır.
Fenol peelingler
     Fenol peeling derin bir soyma tekniğidir. Kimyasal peelingin ağır bir çeşidi olan fenol peeling ancak hastane koşullarında ve anestezi altında uygulanabilir. İşlemden sonra hastanın yüzü pansuman amacıyla tümüyle sargılanır. İlk hafta boyunca deri yanık bir durumda olabilir. Yanıklar yavaşça iyileşir ve birkaç ay sonra yeni taze bir deri oluşur. Fenol peelingin etkisi uzun sürelidir. Fenol peeling komplikasyonu fazladır. Bu uygulama hastanın yaşamını çok etkiler.

3.8. Mekanik Peeling
3.8.1. Dermabrazyon
     Derin etkili bir peelingdir. Dermabrazyon cildi istenilen derinlikte soymak için kullanılan bir zımparalama tekniğidir. Elektrikli bir zımpara cihazıyla deri kat kat soyulur. Uygulamadan sonraki birkaç hafta hastalar, sosyal yaşamına ara vermek zorunda kalabilirler. Dermabrazyon usta ellerde ve uygun ciltlerde hala başvurulan klasik bir yöntemdir.

3.8.2. Mikrodermabrazyon
     Mikrodermabrazyon mekanik bir cilt soyma tekniğidir. Hastane ortamı ve anestezi gerektirmez. Etkisi açısından hafif ve orta derinlikteki kimyasal peelinglerle kıyaslanabilirler.
     Mikrodermabrazyon alüminyum hidroksit kristalleri püskürtülerek uygulanır. Alüminyum hidroksit her cilt tipinde uyumlu davranır ve alerjik reaksiyon yaratmaz. Hasta tedavi süresince sosyal yaşamına ve işine rahatlıkla devam edebilir. Yan etkisi yok denecek kadar azdır ve etkisi uzun sürelidir. Mikrodermabrazyon yöntemi ile ciltte oluşan düzensizliklerde , akne izlerinde , kaza sonrası ya da ameliyat sonrasında oluşan izlerde kullanılır. Sonuçta cilt gençleşir tazelenir ve çok daha pürüzsüz bir görünüm alır.

3.9. Lazer ve Resurfacing (Cilt Yenileme)
     Lazer peeling, fenol peeling gibi derin soyma ve cildi kalıcı bir şekilde yenilemek amacıyla uygulanır. Lazer ışınları hücreleri ısıtarak buharlaştırır. Lazer peeling kistik akne izlerinde, derin kırışıklıklarda, güneşe bağlı yaşlanma etkilerinde, yüz ve boyun derilerini gerdirmede ve leke giderme gibi tedavilerde oldukça etkilidir.
     Lazer peeling lokal anestezi altında yapılır. Hasta tercih ederse genel anestezi de yapılabilir. İşlemin tümü yaklaşık olarak kırk beş dakika ile iki saat arasında tamamlanır. Peeling sonrasında yüzde kanama olmaz ancak kırmızı ve çiğ bir görünüm oluşur. Yüzdeki kırmızılıklar yaklaşık üç haftada kaybolur. Bazı durumlarda daha uzun sürebilir.

3.10. Hidroksi Asitler
     Cilt yenileme tedavilerinde yeni bir keşif gibi görünse de, esasında çok eski geleneklere dayanır. 1970’li yıllarda kozmetiklerde kullanılmaya başlanan hidroksi asitler, özünde efsaneler kraliçesi Kleopatra’nın malzemelerinden başkası değildir. Kleopatra’nın süt banyoları ve fermente edilmiş şaraplarla yaptığı güzellik kürleri dillere destan olmuştur. Eski Mısırlıların ekşimiş sütle cilt bakımı yaptıkları bilinir. Romalılar şarap fıçılarının dibinde biriken tortuları yüz maskesi olarak kullanmışlardır. İspanyol soyluları portakal posasını yüz maskesi olarak kullanmışlardır.
     Bütün bu eski uygulamalar genel olarak hidroksi asitler dediğimiz ürünlerin ilham kaynağıdır. Bunlara “meyve asitleri” adı verilir Meyvelerin yanı sıra zencefil, şarap, şeker kamışı, domates suyu ve sütünden elde edilir.
Hidroksi asitler;
AHA’lar (Alfa Hidroksi Asit)
BHA’lar (Beta Hidroksi Asit)
PHA’lar (Poli Hidroksi Asit) olarak sınıflandırılır.
     Hidroksi asitlerin tümü cildi hafifçe soyarlar ve oldukça etkili bir şekilde nemlendirirler. Nemlendirme etkisi ile cildin nem tutma kapasitesini arttırırlar Ayrıca cildin en üst tabakasındaki birbirlerine bağlı olan ölü hücrelerini ayırırlar. Bazıları deri altında kan dolaşımını hızlandırır. Cildin bariyer özelliğini güçlendirerek tahrişi önler. Epidermal hücrelerin yenilenmesini sağlar ve gençleştirerek ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltırlar. Dermisi kalınlaştırarak, kollajen ve elastin liflerin kalitesini arttırırlar.Tedavinin etkisi kullanılan hidroksi asitlerin yoğunluğuna, formülün pH’na bağlı olarak değişir. Hidroksi asitler ışığa bağlı yaşlanma belirtilerinde, kırışıklık, leke ve akne tedavilerinde son derece etkilidir. Özellikle akne tedavisinde özel bir yeri vardır. Sivilceler ciltteki gözeneklerin ölü hücreler tarafından tıkanması ile oluşur. Bu ürünlerin peeling etkisi, birbirine bağlı yapışık hücreleri ayıp, gözenekleri açarak temizlenmesini sağlar.

3.10.1. Alfa Hidroksi Asitler
 Glikolik asit veya hidroksi asetik asit: Şeker kamışı suyu ve olgunlaşmamış üzümden elde edilir.
 Laktik asit: Domates suyu ve ekşi sütten elde edilir.
 Malik asit: Elmadan elde edilir.
 Tartarik asit: Üzüm ve şaraptan üretilir.
 Sitrik asit: Narenciye ve ananastan elde edilir.
     Alfa hidroksi asitler içinde en iyi bilinenleri glikolik ve laktik asitlerdir. Akne tedavisinde, genişlemiş gözenekleri daraltmakta, cilt lekelerinde ve cildi yenilemekte kullanılır. Laktik asit de glikolik asidin etkilerini gösterir.

3.10.2. Beta Hidroksi Asitler (BHA)
Bitkisel maddelerin laboratuvarlarda yapılan sentezlerinden elde edilir. Çeşitleri;
salisilik asit, benzoik asit, buterik asitlerdir. En fazla kullanılanı salisilik asittir. BHA hafif
bir soyma özelliği gösterirler bu nedenle gençleştirici ürünler olarak etiketlenmezler.
BHA'lar ciltlerdeki kahverengi lekeleri azaltır. İnci çizgileri hafifletir ve cildi sıkıştırırlar.

3.10.3. Poli Hidroksi Asitler (PHA)
     PHA’lar ikinci jenarasyon meyve asitleridir. Glikolik ve laktik asitlerden farklı olarak uygulama sonrasında güneşe karşı hassasiyeti arttırmazlar. PHA’lar; anti oksidandırlar, cildi tahriş etmezler, yüksek düzeyde nemlendirme sağlarlar ve cildin bariyer özelliğini güçlendirirler. PHA ürünleri içinde en önde gelen glokonaktondur. Glukonakton cildin doğal bir bileşeni ve bir hücre besinidir. Yüksek derecede nem sağlayan hassas bir üründür. AHA’larla kıyaslandığında cilt tarafından daha kolay emilir. En hassas ciltlerde kullanılabilir.
     Yukarıda anlatılan tüm yöntemler, doktorlar tarafından uygulanması gereken tedavilerdir. Güzellik uzmanları AHA’ ların % 20’ nin altındaki oranlarını kullanma yetkisine sahiptirler.
Normal cilde uygulanan bakımdan farklı olarak, yağlı cilde uygulanacak
bakımda;
 Aşırı sebum seviyesini kontrol altında tutmak,
 Kalınlaşmış olan epidermis tabakasını inceltmek,
 Komedon, sivilce, yağ kistlerinden cildi temizlemek,
 Özel cilt problemlerinin önüne geçmek (örneğin nemsizliği, hassasiyeti azaltmak gibi) amaçlanmaktadır.

3.7. Yağlı Ciltler İçin Salon (Enstitü ) Bakımı İşlem Sıralaması
 Cilt analizi
 Göz ve dudak makyajı temizliği
 Yüzeysel cilt temizliği
 Cildin tekrar incelenmesi
 Tonik uygulaması
 Scrup uygulaması( frimatör veya el yardımı ile)
 Vapor - ozon (buhar-ozon) uygulaması
 Vakumlama uygulaması
 Komedon (siyah nokta) temizliği
 Yüksek (high) frekans uygulaması
 Ampul veya serum uygulaması (el yardımı ile )
 Yüze ve dekolteye bakım masajı uygulaması
 Maske uygulaması
 Tonik uygulaması
 Nemlendirici uygulaması

4. OLGUN CİLDİN TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

4.1. Tanımı
     Olgun cildin özelliklerini kısaca hatırlayacak olursak; epidermis yapısı ince ve yıpranmış, yüzeyi kuru, pürüzlü ve solgundur. Bağ dokusu gevşek ve formu bozulmuş, ciltte yoğun derin kırışıklıklar ve sarkma vardır. Leke problemleri görülebilir.

4.2. Cilt Yaşlanması
     Cildin yaşlanması, hayat boyu süren yavaş ama devamlı bir süreçtir. Cildin tüm onarım, yenilenme ve hücre üretiminin yavaşladığı bir dönem sonucudur. Bu yavaşlamaya vücudun tüm organları ve dokuları da dâhildir. Bu değişim 20 yaş civarında başlar fakat ilk belirtileri 40 yaşına kadar görülmeyebilir. Bu durum genetik yapıya, doğumdan itibaren sahip olunan cilt tipine, organizmanın genel durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Kırışıklıklar çok erken ve yoğun bir şekilde görülebilir.
     Yirmi yaşından sonra cildin dokusunun dolgunluğunda meydana gelen değişiklikler, ilk önce ağız ve göz çevresinde ince kırışıklıklar oluşmasına neden olur. Otuz yaş civarı göz kapaklarında sarkma, alında yatay çizgilerin oluştuğu ve cilt dolgunluğunun biraz daha azaldığı dönemdir. Bu süreç 70 yaşına kadar kırışıklıkların tam oluşumu ile gelişimini tamamlayan bir süreçtir.
     Epidermisin yaşlanması doğrudan dermisin yaşlanması ile bağlantılıdır. Temelde yaşlanma yavaş hücre yenilenmesine bağlı olarak dermisin normal fonksiyonlarını tam olarak oluşturamaz hâle gelmesinden kaynaklanmaktadır.

4.2.1. Yüzün Yaşlanmasında Zaman Çizelgesi
     Yaşlılık belirtileri yukarıda da belirttiğimiz gibi kişiden kişiye değişir, ancak her 10 yılın kendine ait karakteristik özellikleri vardır.
13- 19 yaş arası
 Ergenlikteki gibi hormon üretiminde artış olur, yağ bezleri genişler ve çok fazla miktarda yağ üretir.
 Ciltte aşırı yağlanmaya bağlı olarak siyah noktalar, akne gibi cilt kusurları görülebilir.
 Deri gergin, sağlıklı ve pürüzsüzdür.
 Çizgi ve kırışıklıklar yoktur.
20- 30 yaş arası (gençlik çağları)
 Cilt gergin ve canlıdır.
 Yaşlanmanın ufak izleri bu dönem sonunda görülmeye başlar, alt derideki esnek lifler bozulmaya başlar.
 Göz çevresinde ince çizgiler görülür.
30- 40 yaş arası (etkilenme yılları)
 Derideki asıl yaşlanmanın görüldüğü yıllardır.
 Göz çevresinde kırışıklıklar görülür.
 Kaş çatma gibi yüz ifade çizgileri belirginleşir.
 Cildin rengi ve yapısı bu dönemde bozulmaya başlar.
40- 50 yaş arası ( orta yaşlar)
 İnce ve hassas ciltlerde çatlamış kılcal damarlar görülür.
 Esneklik özelliği azalmaya devam eder, ciltte torbalı bir görünüm oluşur.
 Kollajen miktarı azalır, esnek lifler bozulmaya başlar ve sonucunda ciltte sarkmalar ve yatay çizgiler oluşur.
 Menopoz görülmesine bağlı olarak hormonal dengesizlik sonucunda cilt problemleri görülebilir. Geniş gözenekler en yaygın özelliktir.
50- 60 yaş arası (gerileme yılları )
 Sert ince ve kâğıdımsı bir görüntüye sahiptir.
 Çok derin olmamakla birlikte çizgi ve kırışıklıklar cildin her yerinde görülür.
 Elastik ve kollajen sürekli bozulmasına bağlı olarak cilt çok gevşektir.
 Çenede yatay çizgiler görülür.
 Deri çöker, muhtemelen çift gerdan oluşur.
 Göz altları torbalanır.
 Ciltte kuruluk yaygın bir özelliktir.
 Bayanlarda yüz derisinde tüylenme görülebilir.
60-sonrası
 Sebum salgısında azalmayla birlikte deride kuruluk görülür.
 Yağ dokusundaki azalmaya paralel olarak cilt daha da incelir.
 Yaşlılık lekeleri görülür.
 Ciltteki çizgi ve kırışıklıklar artar.
 Yavaş kan dolaşımı nedeniyle cilt rengi solgunlaşır ve cilde dokunulduğunda soğuk olabilir.
 Gözlerin çevresindeki bölge koyu renk ve şişkindir.
4.2.2. Cildin Yaşlanmana Neden Olan İç ve Dış Faktörler
Dış faktörler
 Güneş ışınları, sahne ışıkları, spotlar v.b.
 Sıcaklık değişimleri, rüzgâr, hava şartları v.b.
 Havasız yerlerde çalışma, sigara dumanı v.b.
 Kalorifer, soğutma tertibatı v.b.
İç faktörler
 Metabolik faktörler; iyi çalışmayan metabolizma, bağırsak tembelliği, hücre yenilenmesinin yavaşlaması v.b.
 Genetik faktörler
 Hormonal faktörler
 Düzensiz beslenme

4.2.3. Cilt Neden Yaşlanır
     Yüz derisi vücudun diğer bölgelerindeki derilere göre daha çok yıpranır. Bunun sebebi cildimize davranış şeklimizdir.
     İki çeşit yaşlanma olduğunu yukarıda belirtmiştik. İç ve dış yaşlanma. İçerden (asıl) yaşlanma zamanın geçmesiyle oluşan yaşlanmadır. Dış (dış , foto ) yaşlanma; güneş ışığı, hava kirliliği ve sert temizleyicilerle kaba muamelenin, yanlış kozmetiklerin ve hastalıkların yol açtığı yaşlanmadır.
     İçerden ve dışardan yaşlanma arasındaki farkı anlamak için yüzümüz dışında bir yerlerdeki örneğin; kalçamızdaki cilde bakmamız yeterlidir. Dış yaşlanmanın ana suçlusu güneşin etkisine aşırı maruz kalmadır. Genellikle açıkta kalan cilt güneşe maruz kalmayan deriye göre daha kırışık, lekeli ve gevşektir. Yaşla birlikte vücudun kendini yenileme yeteneğinin oldukça yavaşlaması dış hasarı da artırır. Genç yaşlarda hücrelerimiz hasarlara karşı kendini mükemmel bir şekilde onarırken, yaşlanmayla birlikte hücrelerin onarım yeteneği de yavaşlar.

4.2.4. Serbeste Radikaller ve Yaşlanmaya Olan Etkisi
     Konu yaşlanma olunca bir numaralı düşman zaman değil, serbest radikallerdir. Bütün moleküller, dış yörüngelerinde bir çift elektrona sahip olmak isterler. Vücudumuzda rastladığımız serbest radikallerin çoğu oksijen kaynaklıdırlar. Dış yörüngelerinde bir elektron eksik oksijen gibi, tüm bu durumdaki moleküller istikrarsızdır ve çiftini tamamlamak için ikinci bir elektron ararlar ve sonuç olarak serbest radikaller kendilerini dengeleme çabası içerisinde diğer sağlıklı moleküllerden elektron çalarlar. Bu süreç içinde hücrelere zarar verirler ve daha fazla serbest radikal yaratırlar.
     Serbest radikaller, tümüyle doğal olmalarına rağmen çok zararlıdırlar. ( nefes almak veya yiyeceği sindirmek gibi normal vücut fonksiyonlarının yan ürünleridir) Serbest radikaller kendilerini her dengeleme çabasına girdiklerinde sağlıklı hücrelere zarar verirler. Daha da kötüsü serbest radikaller sadece kendi vücudumuz tarafından üretilmez. Güneş ışınları, sigara dumanı, hava kirliliği gibi dış faktörler tarafından da üretilir.
     Vücudumuzda serbest radikaller, istenseler de istenmeseler de kendilerini diğer atomlara ve moleküllere bağlayarak dolaşırlar. Kendimizi onlardan kurtarmamız olanaksızdır, çünkü günlük yaşamımızın kaçınılmaz ürünleridir. Oluşan bu serbest radikallerin yaşlanmaya olan etkisi çok fazladır. Serbest radikaller vücudun eşsiz genetik planı DNA’nın üretildiği çekirdek de dâhil olmak üzere hücrenin her parçasına zarar verebilirler. Ayrıca hücrenin içindeki yağlara da zarar verebilirler. Gerçekte birçok bilim adamı, serbest radikal hasarının, temel olarak yaşlanmaya, kalp, kanser, alzheimer ve artrit gibi yaşla ilgi birçok hastalığa yol açtığına inanırlar.
     Eğer ihtiyaç duydukları ekstra elektronu kollajen moleküllerinden alırlarsa sonuç olarak kollajene zarar verirler. Bir protein olan kollajen, cildimize gerginlik ve esneklik sağlayan maddelerden biridir ve özellikle serbest radikallerden kolayca etkilenir. Serbest radikaller cildimizde yıllarca kalan kollajene acımasızca saldırırlar. Bu sürekli saldırı, çapraz birleşme denen kimyasal bir değişmeye yol açar.
     Normal olarak kollajen molekülleri, birbirinin üzerinden kayarlar, bu durum da derinin yumuşaklığını ve esnekliğini sağlar. Fakat bir kez çapraz birleşme yoluyla zarar gördüklerinde sertleşirler ve esnekliklerini kaybederler. Serbest radikallerin deriye zarar vermesinin birçok nedeni olsa da en önemli nedeni güneş ışınıdır. Güneş cildimize isabet ettiğinde önce derimizdeki moleküller güneş ışığını emerler. Bu serbest radikalleri hemen harekete geçirir. Bu nedenlerin sonucunda da cilt yaşlanmaya başlar.

4.2.5. Erken Yaşlanmayı Önleyici Tedbirler
 Güneş ve rüzgârla fazla temastan kaçınmak.
 Genel sağlık durumunu iyi korumak.
 Uygun ve dengeli diyetlerle zayıflamak, dengeli beslenmek.
 Temiz havada yeterli vücut egzersizleri yapmak.
 Stres aşırı çalışma, uykusuzluktan kaçınmak.
 Sigara ve alkolden kaçınmak.
 Nemlendirici ve gece kremlerini düzenli olarak kullanmak.
 Kaş çatma, kaş kaldırma gibi mimikler yapmaktan kaçınmak gerekir.

4.3. Kırışıklık Tedavileri
 Doktorlar tarafından uygulanan tedaviler,
 Güzellik uzmanları tarafından uygulanan bakımlar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.

Doktorlar tarafından uygulanan tedaviler:

4.3.1. Dolgu Maddeleri
     Kırışıklıklar ve yaşlılık çizgilerinden kurtulmak, yüzün ve dudakların biçimini düzeltmek için çözüm yolu olarak dolgu uygulamaları da kullanılmaktadır. Dolgu yeni sayılabilecek uygulamalardan biridir. Dolgu uygulamaları yüzün ifadesini değiştirebilir. Bu uygulamalarının en önemli özelliklerinden biri yapıldığı anda hemen sonuç vermesidir. Dolgu uygulamaları yüzün belirli bölgelerinde daha iyi sonuç verir. Bu bölgeler; bu uygulamada, insan vücudunun kabul edebileceği nitelikteki dolgu maddeleri, cilde enjekte edilir. Dolgu yapacak doktorun deneyimli olmasının yanı sıra, dolgu yapılacak noktaları, çizgileri, çukurları, bir sanatçı hassasiyetiyle belirlemesi gerekir.
İlk dolgu uygulamaları 19. yy. da başlamıştır. Bu yıllarda vücudun diğer bölgelerinden alınan yağlar yüzdeki çökük bölgelere enjekte edilmiştir. 20. yy. başların da parafin dolgular moda olmuştur. Parafin dolgular 20 yıl kadar sonra kullanımdan kaldırılmıştır. 1940 lı yıllarda silikon dolgular imal edilmeye başlanmış, ancak silikonun da olumsuz yönlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte gözden düşmüştür.
     Günümüzde farklı avantajları olan çok çeşitli dolgu maddeleri üretilmektedir. Bunlar genellikle;
 Doğal kollajen, kollajen türevleri
 Sentetik maddeler
 Ameliyat dikiş ipliklerinde kullanılan vicryl
 Hyalünorik asit
 Hastanın kendi vücudundan alınan yağlar olarak özetlenebilir.
Dolgu maddelerinde aranan temel özellikler;
 Uzun süre kalıcı olabilmesi
 Yüzün doğal ifadesini koruması
 Vücutla uyumlu olması
Alerjiye neden olmamasıdır.

4.3.1.1. Doğal Dolgu Maddeleri
     Cildin sıkılığını ve gerginliğini sağlayan kollajen dokudur. İnsanlarda bu doku bir bakıma ayrı bir tabaka hâlinde bulunur. Yaş ilerledikçe kollajen miktarı azalır. Yaş ilerledikçe artan kırışık ve sarkmaların esas nedeni bildiğimiz gibi kollajen miktarındaki azalmadır.

Bovine kollajeni
     Kollajen enjeksiyonları çok çeşitlidir. Ciltte oluşan kırışıklıklar için en yaygın olarak kullanılan dolgu maddesi sığır derisinden elde edilen ‘ bovine kollajen’ dır. Bu madde sığır derisinden elde edilir, laboratuvarda saflaştırılır ve insanda bulunan kollajene çok benzeyen bir hâle getirilir.1970’li yıllarda Kaliforniya’da keşfedilmiştir. Sığır kollajenini cilt genelde kabul etse de, bu uygulamada azda olsa alerji riski vardır.
     Kollajen jel formunda hazırlanır ve ölçülerek şırıngaya alınır. Bu karışıma anestejik bir madde ilave edilerek, uygulama sırasında oluşabilecek rahatsızlıklar en aza indirgenir. Dolgu yapılacak bölgeler temizlendikten sonra, bu bölgeler kollajen enjekte edilir. Kollajen enjekte edilen bölgelerde hafif şişme ve kızarıklık görülmesi doğaldır. Ertesi gün genellikle normale döner.
     Dolgunun dayanıklılığı, kullanılan kollajen miktarına, uygulandığı derinliğe ve kişinin vücut kimyasına göre değişir. Genellikle kollajen birkaç ay içinde erir ve yüz yeniden eski haline döner. Bu nedenle uygulamayı belirli aralıklarla tekrar etmek gerekir. Bu süre yaklaşık altı aydır.

Otolojen
     Hastanın bünyesi bovine kollajene tepki verecek olursa, dolgu için kendi vücudunun herhangi bir bölgesinden elde edilen kollajen kullanılabilir. Bu uygulamada genellikle kalçadan alınan deriden, kollajenin yeni bir formu olan otolojen imal edilerek yapılır. Kalçadan alınan bir parça deri laboratuvarda işlenerek kullanıma hazır hâle getirilir. Ağız kenarları ve yanaklarda pek uzun ömürlü olmaz. Vücudun kendi öz maddesi olduğu için alerji yapmaz. Vücut bu kollajeni de zamanla eritir. Belirli aralıklarla uygulamanın tekrar edilmesi gerekir.

Simetra
     Kollajen, elastin, glikosaminoglikanlar, cildin dermis tabakasında bulunan üç ayrı elementtir. Simetra insan kadavrasında bulunur. Doğal olduğu için alerji riski yoktur. Ülkemizde yaygın olara kullanılmaz.

İsolojen
     İsolojen dolgu yapılacak kişinin kendi cildinden elde edilir. İsolojeni üretmek için, kulağın yan tarafından bir deri parçası alınır, laboratuvara gönderilerek kullanıma hazır hâle getirilir. Cilt içine hızlı bir şekilde enjekte edilmese hücreler ölür. Tartışmalı bir yöntemdir. Enjekte edildikten sonra isolojenin etkisi aylarca görülmeyebilir. Hiç sonuç vermediği durumlara da rastlanılabilir. Başarılı olunduğu durumlarda cilt dolgunluğunu daha uzun süre koruyabilir. Pahalı bir yöntem olduğu için ülkemizde kullanımı yaygınlaşmamıştır.

Alloderm
     Alloderm kollajene benzeyen bir dolgu maddesidir. Cilt bankalarında muhafaza edilen insan derisinden imal edilir. Alerji riski yoktur. Sık kullanılan bir yöntem değildir.

Polilaltik asit (PLA)
     Fibroz doku oluşturarak daha kalıcı dolgunluk verir. Etkisi iki yıl sürer. Polilaktik asit vicryl denilen cerrahi dikiş ipliğinin yapımında kullanılan bir maddedir. Vicrly vücutta kendi kendine eriyen bir dikiş ipliği olduğundan dikişlerin sonradan alınmasına gerek kalmaz. Alerji riski yoktur. İnce çizgilere, kalın çizgilere, derin çukurlara ve dudaklara rahatlıkla uygulanabilir.

Hyalüronik asit
     Bu madde polisakkarittir, yani doğal şekerdir. İnsan vücudunda ve daha birçok canlıda doğal olarak bulunur. Cilt içindeki kaslarda, kemiklerde, özellikle eklemlerde bulunur. Hyalüronik asit eklemlerin kayganlığını sağlar. Genç yaşlarda cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için yeteri miktarda bulunan hyalünorik asit miktarı yaş ilerledikçe azalır.
     Hyalünorik asit kendi hâlinden bin kat daha fazla su tutabilir. Bu özelliği onun en iyi dolgu maddelerinden biri olmasını sağlar. Enjekte edildiği yerde su tuttuğu için uzun süre şeklini muhafaza eder. Aynı nedenle kozmetik ürünlerde ve nemlendiricilerde bol miktarda bulunur. Bu asit genellikle horozibiğinden veya mikroorganizmaların mayalanmasıyla sentetik olarak elde edilir.
     Bu dolgu maddesi birçok dolgu maddesine oranla daha düzgün ve daha pürüzsüz bir doku yaratır. Cildin görünümünde çok olumlu değişiklikler yapar. Bu nedenle birçok firma dolgu maddelerinin üretiminde hyalünorik asitten faydalanır. Hyalünorik asit dolgu maddesinin ömrü yaklaşık olarak 2 yıl olarak kabul edilebilir.

4.3.1.2. Sentetik Dolgu Maddeleri
Artekol
     Oldukça kalıcı bir dolgudur. Artekol cilt kırışıklıklarının doldurulmasında uzun zamandır kullanılan bir dolgu maddesidir. Dolgu için enjekte edilen dolgu maddesi zamanla kaybolur. Ama sentetik olan bu madde daha kalıcıdır, buna rağmen eninde sonunda o da erir. Bu madde ince kırışıklıkların içine yerleştirilir.

Silikon
     Silikon dolgu uygulamalarında en büyük sorun dolgunun enjekte edildiği yerde kalmamasıdır. Uygulama iyi yapıldığında sonuç çok iyi olabilir. Silikon vücut tarafından eritilemez, bu nedenle kalıcıdır. Ancak yeni kırışıklıklar oluşabilir.

İmplantlar
     Bir tabaka hâlinde cilt altına yerleştirilerek uygulanırlar. Uygulama ameliyatla yapılır ve dikiş izleri kalır. Ayrıca yüze yerleştirilen impilantların yerlerinden oynaması da mümkündür. Bu nedenlerden dolayı tercih edilmeyen bir uygulamadır.

Goreteks
     Goreteks sentetik bir implanttır. Gülme çizgileri ve yüz kusurlarının düzeltilmesinde kullanılmaktadır. Dolgu maddelerinin arasında sayılmasına rağmen goreteks cildi dolgunlaştırmaz, derin çizgileri gerginleştirir. Goreteksin görünümü ipliği andırır. Dolgu uygulaması için hastaya önce lokal anestezi yapılır. Sonra kırışığın iki ucunda birer delik açılır. İğneye benzeyen bir aletle goreteks çizginin altından geçirilir ve orada bırakılır. Yerini değiştirmez.5- 15 yıl arasında dayanır ve gerekirse çıkartılabilir.

4.3.2. Yağ Enjeksiyonları
     Liposuction uygulamalarında vücuttan alınan yağ ciltteki kırışıklıkların altına enjekte edilebilir. Hastanın vücudundan ince bir iğne yardımıyla alınan yağlar aynı gün yüze enjekte edilir. Hafif morarma kızarma ve şişme gibi problemlere yol açabilir ama bu durumlar geçicidir.
     Ülkemizde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Yağ enjeksiyonları yüzde dolgunluk yaratmak ve yüz şeklini belirlemek için kullanılır. Alerji riski yoktur. 6 ay arayla uygulamanın tekrar edilmesi gerekir.

4.3.3. Botoks
     Modern botoks “ clostridum botulinum” adlı bir bakteriden elde edilir. Bu bakteri oksijensiz ve kapalı ortamlarda üremeyi sever. Yanlış işlem görmüş ve tarihi geçmiş konserve gıda maddelerinin içinde bol miktarda bulunur. Botoks toz halinde satılır ve sulandırılarak kullanılır. Botoksun bir gramı altından binlerce kat daha pahalıdır. Botoks bilinen en güçlü zehirdir. Bu bakteri canlı olarak ağızdan alındığı zaman öldürücüdür.
     Tıpta ve kozmetikte kullanılan botoksun imal edilmesi için, “clostidum botulinum” bakterileri laboratuarlarda işlenerek tamamen zararsız hale getirilir. Gerçekte botoks enjeksiyonundan kimse bir hasar görmemiştir. Tıpta ve kozmetikte uygulanan dozlar çok düşük olduğundan tehlike oluşturmaz.

4.3.3.1. Botoksun Temel Etki Mekanizması
     Mimik yaparken yüz kasları kasılır. Belirli kasların sürekli kasılması yüzde mimik çizgilerinin oluşmasına neden olur. Bu bölgelerde deriye esneklik veren kollajen ve elastin lifler esnekliklerini yitirir. Sonuçta yaşla beraber kırışıklıklar, kaş ve göz kapaklarının düşmesi, yanakların sarkması gibi olumsuzluklar ortaya çıkar.
     Botoks adıyla satılan botulismus toksini, enjekte edildiği bölgede, sinirlerle kasların iletişimini sağlayan asetikolinin salgılanmasını engeller. Sinirlerle kasların arasındaki iletişim kaybolur ve kaslar 3- 6 ay arasında bir süreyle felç olur. Oluşan bu felç iki şekilde etkili olur.
 Düzeltici etki: Var olan kırışıklıkları açar.
 Önleyici etki: Kas kasılmalarını kontrol edip, mimikleri yeniden biçimlendirerek, kırışıklıkları önler.
Botoks uygulamasının yapıldığı bölgeler;
 Alın kırışıklıkları veya endişe çizgileri,
 Kaş çatma çizgileri,
 Kaz ayakları,
 Kaşların ve göz kapaklarının kaldırılması,
 Boyun çizgileri,
 Dekolte çizgileri,
 Gözaltı şişlikleri,
 Burun düşüklüğü,
 Çene kenarlarında oluşan çukurlardır.

4.3.3.2. Botoks Uygulaması
     Uygulama yapılacak bölge temizlenir. Temizlik işlemi için kesinlikle alkol kullanılmaz. Alkol ilacın etkisini azaltır. Solüsyon hazırlanır. Uygulama yapılacak bölgelere botoks maddesi enjekte edilir. Çok hafif bir acı hissedilir. Acının sebebi iğne değil, ilacın etkisidir. Enjeksiyon tamamlanınca buz pansumanı uygulanır. Uygulama yapılan bölgeye
hafif bir masaj uygulanabilir.

4.3.3.3. Botoksun Kalıcılık Süresi
     İlaç uygulandıktan sonra 24- 72 saat içinde etkisini göstermeye başlar. Bir hafta sonra en üst seviyeye ulaşır ve etkisi 3- 6 ay kadar devam eder. Bu sürenin sonunda tamamen kaybolur. İlk yıl enjeksiyonu üç ayda bir tekrarlamak gerekir. İkinci yıldan itibaren bir veya iki enjeksiyon yeterli olabilir. Uzman bir doktor tarafından uygulanmalıdır.

4.4. Photo Rejuvenatıon
     Photo IPL cilt bozukluklarının düzeltilmesinde son yıllarda geliştirilmiş yeni bir ışık tekniğidir. Hasta için en önemli avantajı cildi soymadan ve hastayı günlük yaşamından uzaklaştırmadan etkili gençleştirme olanağı sunmasıdır. Kullanıldığı alanlar;
 Kolajen dokusunu arttırarak cildin gençleştirilmesi,
 Yaşlılık izlerinin giderilmesi,
 İnce kılcal damarların giderilmesi,
 Akne tedavisi,
 Vitiligo tedavisi,
 Gebelik çatlakları,
 Dövme çıkarma,
 Epilasyondur.
     Olgun ciltlerde oluşacak leke problemlerinde doktorlar tarafından değişik tekniklerde uygulanan peeling tedavileri vardır.
     Güzellik uzmanları tarafından uygulanan bakımlar;
     Yukarda anlatılan tüm bu bakımlar doktorlar tarafından uygulanmaktadır. Kesinlikle güzellik uzmanları tarafından uygulanmamalıdır. Güzellik uzmanları cildin temizliği ve bakımına ek olarak, oluşan problemlerin görünümünü iyileştirmek ve oluşacak olan problemlerin önüne geçmek amacıyla, AHA(% 20 nin altında), Myo Lifting, Ultrosonik Peeling, Oksijen Terapi, İyontoferez bakımlarını uygulayabilirler.

4.5. Normal Cilde Uygulanan Bakımdan Farklı Olarak, Olgun Cilde
Uygulanacak Bakımda;
 Cildin su tutma kabiliyetini arttırmak,
 Hücre yenilenmesini teşvik etmek,
 Besleyici-koruyucu bir bakımla, kırışıklık oluşumunu önlemek,
 Özel cilt problemlerinin önüne geçmek (örneğin nemsizliği, leke, sarkmalar vb.) amaçlanmaktadır.

4.6. Olgun Ciltler İçin Salon (Enstitü ) Bakımı İşlem Sıralaması
 Cilt analizi
 Göz makyajı temizliği
 Dudak makyajı temizliği
 Yüzeysel cilt temizliği
 Cildin tekrar incelenmesi
 Tonik uygulaması
 Scrup uygulaması( frimatör veya el yardımı ile)
 Vapor -ozon (buhar-ozon) uygulaması
 Vakumlama uygulaması
 Komedon (siyah nokta) temizliği
 Yüksek (high) frekans uygulaması
 Ampul veya serum uygulaması ( el yardımı ile )
 Endirekt masaj uygulaması
 Yüze ve dekolteye bakım masajı uygulaması
 Maske uygulaması
 Tonik uygulaması
 Nemlendirici uygulaması
UYGUL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.