1.
KİŞİSEL HİJYEN
Hijyen sağlıklı yaşama kurallarını inceleyen ve öğreten bilim dalıdır. Sağlığı korumak ve geliştirmek kişisel hijyen ile başlar.
Kişisel hijyen deyince bir günlük normal bir yaşamda sabahtan gece
yatıncaya kadar kişinin sağlığını koruması ve sağlıklı olarak kalabilmesi için yapması gereken davranışlar akla gelir. Temizlik, beslenme, giyinme, uyku,
dinlenme, spor, boş zamanları değerlendirme gibi sağlığa uygun davranış ve alışkanlıkları kapsar.
Sağlığı korumada uyulması gereken birçok kural vardır. Öncelikle uyulması gereken en önemli kural temizliktir. Temizlik sözü
oldukça kapsamlı bir anlam taşır. Kişinin sağlığına olumlu katkıda bulunabilecek her davranış temizliktir. Güzel, bakımlı, temiz ve sağlıklı bir görüntü çağdaş insanın özelliğidir. Su ve sabun ise temizliğin vazgeçilmez iki temel unsurudur.
Günlük yapılması gereken temizlik uygulamaları
Duş almak
Duş alınmadığı zamanlarda el, yüz,
boyun ve koltuk altını sabunlu suyla yıkamak veya silmek
Tuvaletten önce ve
sonra elleri sabunlu su ile yıkamak
Yüz temizliği yapmak
Kulak temizliği yapmak
Saç temizliği ve bakımı yapmak
Tırnak diplerini fırçalamak
Ağız ve diş temizliği yapmak
Ayakları yıkamak ve bakımını yapmak
Temiz çamaşır ve giyecek
kullanmak
Çevre temizliğini yapmak
Aralıklı yapılması gereken temizlik uygulamaları
Genel vücut banyosu
yapmak (Mevsimine göre ayarlanır.)
İç ve dış giysileri yıkayarak ütülenmek
Yatak takımlarını yıkayarak ütülemek
Ev ortamının genel temizliğini yapmak
Çevre düzeni ve
temizliği yapmak
Çatal, kaşık ve bardakları kaynatmak
Yüz ve banyo
havlularını yıkanmak
Tuvalet, banyo
küveti, lavaboların çamaşır suyu ile dezenfeksiyonunu yapmak
Çöp kovalarının dezenfeksiyonunu
yapmak
1.2.
Vücut Temizliği
Kişinin günlük yaşamını ve iş hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için mutlaka kişisel temizliğine dikkat etmesi gerekir. Kişisel temizliğimizin başında da vücut temizliği gelmektedir. Vücut temizliği yapılarak vücut
kokusunun önüne geçilir. Koku meydana getiren vücut bölgeleri öncelikle ayaklar, kıl köklerinin yoğun olduğu kasık ve koltuk altlarıdır. Yoğun bedensel çalışma vücuttan çıkan ter miktarının artmasına neden olmaktadır. Bedensel etkinliği fazla olmadığı hâlde bazı bireylerin ter bezi salgısı fazla olabilir. Bu durum özellikle ergenlik döneminde ortaya çıkabilir.
Terlemenin iki kaynağı vardır.
Erkin ter bezleri: Derinin pek çok
yerinde bulunur. % 98 oranında su, %2 oranında laktik asit ve üre gibi vücuttan dışarı atılan maddeleri içeren
sodyum kloridden oluşan ter salgılarıdır.
Apokrin ter bezleri:
Koltuk
altı ya da kasık kemiğine yakın yerlerde bulunur.
Erkin ter bezlerine oranla daha yağlı maddeler içeren ter
salgılarıdır. Bu tür terleme
bakteri üremesine uygun ortam oluşturur. Bakteriler
teri maddelere ayrıştırarak hoş olmayan bir koku yayılmasına sebep olur.
Koltuk altı terlemesi terlemeyi önleyici losyonlar, spreyler ile azaltılabilir. Ayrıca hem koltuk altına hem de ayaklara aşırı terlemeyi önlemek için ter emici talk pudrası uygulanabilir.
Deride birçok bakteri çeşidi yerleşmiş olduğundan deri yüzeyinin
su ve sabunla düzenli yıkanarak temizlenmesi önemlidir. Dökülen ölü deri hücreleriyle
birlikte cilt yağının ve terin ciltten uzaklaştırılması gerekir ve bu yüzden
günde en az bir kez duş alınması önerilir. Özellikle terin deri yüzeyinde kalması gözeneklerin
kapanmasına ve deri fonksiyonlarının aksamasına neden olduğu gibi vücutta hoş olmayan kokulara neden olur.
Kızların regl döneminde mutlaka her gün duş almaları, enfeksiyon kapmamaları ve kötü kokuların engellenmesi açısından önemlidir. Özellikle regl dönemde oturarak banyo yapmak gerine ayakta banyo yapmak tercih edilmelidir.
Düzenli aralıklarla kasık bölgesi ve koltuk altında bulunan kılların ciltten uzaklaştırılması kötü kokuların engellenmesi açısından önemlidir.
1.2.1.
Banyo
Banyonun faydaları:
Cilde biriken ölü
deri, yağ ve ter salgısını ciltten uzaklaştırarak cildin nefes almasını sağlar.
Vücutta oluşacak kötü kokulara
engel olur.
Kişinin kendini daha sağlıklı ve zinde
hissetmesini sağlar.
Ilık banyolar uyarıcıdır ve kasları kuvvetlendirir.
Cildi havlu yardımı ile kuruturken
uygulanan friksiyon hareketleri cildi uyararak daha sağlıklı olmasını sağlar.
Her gün banyo yapılamadığı durumlarda koltuk altı önce sabunlu bir bezle, sonra su ile iyice silinmeli ve temizlenmelidir. Deri
üzerine daha sonra bir ter önleyici uygulanabilir. Deodorantlar kokuyu sadece maskelerler.
Giysilere sinen ter kokusu, beden temizliği yapılsa bile aynı giysinin temizlenmeden tekrar kullanılması hâlinde kalıcı olur. Her banyodan sonra teri emen iç çamaşırları ve giysiler değiştirilmelidir. Çeşitli nedenlerle banyo yapılamadığı durumlarda da iç çamaşırlarının her gün değiştirilmesi önemlidir.
Spor ve aşırı yorucu işler yaparak fazla terlenildiği durumlarda
muhakkak banyo yapılmalı ve iç çamaşırları değiştirilmelidir.
1.2.1.1. Banyoda
Kullanılan Araç Gereçler
Banyo süngerleri ve
lifleri
Diş fırçaları
El ve ayak temizliği ile vücut temizliğinde kullanılan fırçalar
Tırnak makası
Saçlar için fırça ve taraklar
Temiz banyo havluları vb. bunların tümü başkalarıyla paylaşılmaması gereken kişisel temizlik araçlarıdır.
Su ve sabun
Lifler sabunun vücuda daha etkin olarak
uygulanmasını sağlamaktadır. Sırt bölgesinin sabunlanmasında uzun saplı banyo fırçalarından yararlanılabilir. Kese geleneksel yıkanma araçlarındandır. Derideki ölü hücrelerin uzaklaştırılmasına ve bir dereceye kadarda deri dolaşımına yardımcı olabilir. Ancak soyucu etki yapacak şiddette kullanılmamalıdır. Cilde uygun bir banyo sabunu veya vücut şampuanı kiri ve ter
kokusunun temizler.
Kullanılan banyo malzemeleri işi bitince kaldırılmalı, kirlenen havlular değiştirilmeli ve her duştan sonra kullanılan lif temizlenmelidir. Toplu yaşanan yerlerde kullanılan sabunun sıvı olması tercih edilmelidir. Kalıp sabun kullanılıyorsa sabunluk duvara monte edilmiş olmalıdır. Sabun lavabo ile temas hâlinde olmamalıdır.
1.2.2.
Banyo Temizliği
Banyolar nemli ve sıcak olduğu için
temizlenmedikleri zaman bakteri ve haşerelerin kolayca üredikleri yerlerdir. Mantar vb. deri
hastalıkları kirli banyolardan
insanlara bulaşarak yayılabilir. Özellikle toplu yaşanan yerlerde periyodik olarak temizleyici kimyasallarla banyoların temiz kalması sağlanmalıdır.
1.3.
Saç Bakımı
Güzel ve bakımlı görünmenin ilk şartı pırıl pırıl, sağlıklı saçlara sahip olmaktır. Sağlıklı saçlara sahip olmak için saç üzerinde birikmiş sebum, kir ve
bakterileri saç üzerinden uzaklaştırmak gerekir. Bu amaçla saçlar düzenli olarak yıkanmalıdır. Saçlar üzerinde biriken toz, kir, kepek ve
saçlara yerleşen parazitler fırçalanarak veya tarayarak saçlardan uzaklaştırılır. Saçları taramak saçlara yumuşaklık verir. Saçları fırçalamak yağ bezlerini uyararak saçların daha parlak olmasını sağlar. Taraklar seçilirken küt uçlu olanlar tercih edilmelidir. Çünkü sivri
uçlu taraklar deride çizikler oluşturarak bakterilerin yerleşmesine sebebiyet verebilir. Fırça seçilirken kılları ayrı ayrı birbirinden
uzak olarak tutturulmuş olanları tercih edilmelidir
ve kıllar sert olmalıdır. Fırça ve taraklar temiz tutulmalı ve başkaları ile paylaşılmamalıdır.
Normal saçlar haftada en az iki kez yıkanmalıdır. Yağlı saçlar ise daha sık yıkanabilir. Şampuan seçiminde saçlı deri ve saçların durumu göz önünde tutulmalıdır. Saçlar temiz suile iyice durulandıktan sonra kurutulmadan önce nazik bir biçimde taranmalıdır. Saçların kurulanmasında yumuşak bir havlu kullanılmalıdır. Kurulama işlemi de yumuşak olmalıdır. Eğer sert bir havlu kullanılır ya da çok şiddetli ovulursa saçların uçları kırılabilir. Saçlar elektrikli kurutucularla kurutulabilir ancak
kurutucunun saça çok yakın tutulmaması gerekmektedir. Bu durumda saçlı deri ve saçlar fazla
sıcaktan olumsuz
etkilenebilir.
1.4.
Yüz Temizliği ve Bakımı
Yüz temizliği güzellik ve bakımın ilk adımıdır. Sağlıklı, ışıltılı ve taze bir cilde sahip olmak için yüzü tüm gün biriken kirlerden arındırmak gerekir.
Cildin kirlenme
nedenleri:
Cildin kendisinden
kaynaklanan doğal nedenler: Ter ve yağ salgılanması vb.
Çevreden kaynaklanan
nedenler: Hava kirliliği, çeşitli gazlar, sigara dumanı, toz toprak vb.
Kullanılan kozmetiklerin
artıklarıdır.(makyaj kalıntıları vs.) Bu nedenlerden dolayı cilt, cilt tipine
uygun bir temizleyici ürünle her sabah ve akşam temizlenmelidir. Temizleme işleminde hareketler
hafif olmalı
cilt
sert bir şekilde ovulmamalıdır.
Temizleme işleminden sonraki adım tonik uygulamasıdır. Tonik temizleme ürününden artakalan artıkları temizler ve gözenekleri sıkıştırır. Nemli bir pamuk üzerine damlatılan tonik ile cilt silinmeli hareketler hafif olmalıdır. Toniklime işleminden sonraki adım ise cildi nemlendirmektir. Cilt türüne uygun bir
nemlendirici ile cildi nemlendirilmelidir. Yüz temizliğinde kulak temizliği ihmal edilmemelidir. Kulak temizliğinde kulak arkasının temizliği unutulmamalıdır. Kulak içine herhangi bir cisim sokulmamalıdır. Dış kulak yolunun zedelenmesi tehlikeli
iltihaplanmalara neden olabilir.
Bayanlar yüzlerinde bulunan istenmeyen
tüylerinden uygun yöntemlerle kurtulmalıdır. Erkekler her gün tıraş olmalıdırlar. Burun ve kulaklarındaki tüylerden de uygun yöntemlerle kurtulmalıdırlar.
1.4.1.
Güzel Bir Cilt İçin Dikkat Edilmesi Gereken
Noktalar
Öncelikle hijyen
kurallarına uyarak sağlıklı bir yaşam sürmek gerekir.
Dengeli beslenmek ve
spor yapmak cilt sağlığı için çok önemlidir.
Düzenli uyku cilt sağlığını olumlu yönde etkilen
faktörlerdendir.
Alkol, sigara, aşırı kahve ve çay tüketiminden
uzak durulmalıdır.
Soğuk hava, rüzgâr,
kireçli sudan cildi korumak gerekir.
Günde 2 litre su
içilmelidir.
Kalitesiz cilt bakımı malzemeleri ve
makyaj malzemeleri kullanılmamalıdır.
Aşırı güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşe çıkmadan önce yaz kış güneş koruyuculu bir nemlendirici kullanılmalıdır.
Günde iki kez sabah
ve akşam cilt temizliği yapılarak bakım yapılmalıdır.
Makyaj temizlenmeden
kesinlikle yatılmamalıdır.
Cilt her gün
nemlendirilmelidir.
Her hafta cilt
tipine göre peeling ve maske uygulaması yapılmalıdır.
Sivilce ve
komedonlar bilinçsizce sıkılmamalıdır.
Uzun süre klimalı ortamlarda
bulunulmamalıdır. Çünkü cilt kurur.
1.5.
Ağız ve Diş Bakımı
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Dişlerin besinlerin
parçalanması, öğütülmesi
görevlerinin yanı sıra konuşmada ve dış görünümde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğneme ve ısırmada zorluk çekebilirler.
Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık, diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Sağlıksız dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyerek kalp, böbrek,
eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara neden olabilir. Dişler düzenli olarak fırçalanır ve bakımlarına özen gösterilirse diş çürüğü ve diş eti hastalıkları oluşmaz.
Diş çürüğü, dişte oyuklar yaparak dişin yapısını bozan ve kendi kendine iyileşmeyen bir
hastalıktır.
Aşırı asitli ve şekerli yiyecekler dişlerde çürüklere neden olur. Dişler sert cisimlerle karıştırılmamalı, fındık, ceviz vb. kabuklu yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır. Bunlar diş minesinin çatlamasına ve bakterilerin etkisinin artmasına neden olur. Diş minesinin koruyucu etkisi ortadan kalkar.
1.5.1.
Diş Fırçalamada
Kullanılan Araç Gereçler
Dişleri korumanın en etkili yolu düzenli olarak fırçalamaktır. En uygun fırça naylon ve orta sertlikteki fırçalardır. Ağız içinde kolay
hareket ettirilmesi ve arka dişlere rahat ulaşabilme açısından fırçanın kafasının fazla büyük olmaması tercih edilir. Diş fırçası kişiye özeldir, başkalarıyla paylaşılmaz. Diş fırçaları birkaç ayda bir, en geç altı ayda değiştirilmelidir. Uygun fırça seçildikten sonra dişler en az günde iki kere düzenli olarak fırçalanır.
Diş temizlemek amacı ile kullanılan preparatlar toz, katı ve sıvı şekilde hazırlanır. En yaygın olanı, diş macunlarıdır. Diş macunu, dişlerin erişilebilir yüzeylerinin temizlenmesi amacıyla fırça ile birlikte kullanılan madde olarak tanımlanır. Diş macunu ağza verdiği hoşa giden koku ve his nedeniyle diş fırçalanmasını kolaylaştırır.
1.5.2.
Dişlerin Fırçalanması
Diş fırçası 45 derecelik açı yapacak biçimde tutulur ve diş eti hizasından başlanarak ağız boşluğuna doğru fırçalamaya başlanır. Dış yüzeylerden başlayan fırçalama sert darbeler hâlinde değil yumuşak ve daireler çizecek biçimde, ön dişlerden arka dişlere doğru yapılmalıdır.
Daha sonra dişlerin iç yüzeyleri aynı şekilde fırçalanır. Bu işlemde fırça eğik tutularak diş etinden ağız boşluğuna doğru hareket ettirilir.
Daha sonra dişlerin çiğneme yüzeyleri fırça düz olarak ileri geri hareket ettirilerek fırçalanır. Fırçalama işleminin en az iki-üç dakika sürmesi gerekir. Sağlıklı diş etleri fırçalama sırasında kanamaz.
1.5.3.
Diş İpi Kullanımı
Diş ipi, diş aralarında kalan yiyecek artıklarının uzaklaştırılması açısından çok yararlı bir araçtır.
Dişler fırçalandıktan sonra diş ve diş eti çizgisi ile dişler arasında kalan yemek artıklarının temizlenmesi için diş ipi kullanılır. Bu artıklar en önemli çürük nedenlerindendir.
Otuz santimetre
kadar diş ipi alınır. Diş ipinin bir bölümü
bir elin orta parmağına diğer ucu da diğer elin orta parmağına dolanır. İpin bir bölümü ortada kalmalıdır. Ortada kalan ip bölümü işaret parmağı ile geriye doğru itilir.
İp, dişler arasından geçirilir. Bu
hareket sırasında sert olunmamalıdır.
İp diş etine kadar
indirildikten sonra ağız boşluğuna doğru diş aralarını sıyıracak biçimde indirilir. Bu sırada diş etinin kesilmemesine özen gösterilmelidir.
Aynı uygulama diğer bir parça ip alınarak alt dişler için de
tekrarlanır.
1.5.4.
Ağız Kokularına
Karşı Alınması
Gereken Önlemler
Çoğunlukla ağız kokusunun sebebi ağız içi kaynaklıdır. Diğer sebep ise mide-barsak ya da üst solunum yolu rahatsızlıklarıdır. Diş çürüğü, diş eti hastalıkları, sinüzit, bademcik iltihabı, solunum sistemi hastalıkları, sindirim sorunları, yetersiz ağız bakımı, bazı metabolizma hastalıkları ağız kokusuna neden olabilir. Bunlara ilaveten özellikle çocuklarda bağırsak parazitlerine bağlı, daha çok sabah fark edilen ağız kokusu oluşabilir. Bazı sistemik hastalıklarda da (diyabet gibi) ağız kokusu görülebilmektedir.
Ağız içi kaynaklı kokunun başlıca sebepleri:
Kokulu yiyecekler
Diş çürüğü
Dişeti ve çevre kemik
dokusu hastalıklar
Sürekli ağız kuruluğu
Tütün kullanma
Yetersiz ağız bakımıdır.
Yediğimiz gıdalar solunumumuzu etkiler. Özellikle soğan, sarımsak gibi yiyecekler kan dolaşımımıza geçer, oradan akciğerlere transfer edilir ve nefesimizle dışarı atılır. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargaraları, sakız çiğneme kokuyu sadece geçici olarak maskeler. Vücut gıdayı elimine edene kadar koku kalır.
Düzenli ağız bakımı olmazsa gıda artıkları dişler arasında, dilin ve dişetlerinin üstünde birikerek ağızda kalır, belli bir süre sonra kokuya sebep olur. Protezlerinde iyi temizlenememesi fena kokuya sebep olur. Dişeti ve çevre kemik
dokusu sağlığın bozulduğunun en önemli habercisi de fena ağız kokusudur. Ağız kokusu sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen nedenlerden biridir bu yüzden ağız
sağlığımıza gereken önemi göstermeliyiz ve yemeklerden sonra dişlerimizi doğru bir şekilde fırçalamalıyız.
1.5.5.
Ağız ve Diş Sağlığı
Kontrolleri
Diş hastalıkları ve diş sağlığının korunması açısından erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle yılda en az iki kez diş hekimine muayene olunması önerilir. Diş çürümelerinin önlenmesinde sularda yeterli flor olması, düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanılması, aşırı tatlı ve şekerli yiyeceklerden olabildiğince uzak durma, bunlar yendiğinde mutlaka dişlerin fırçalanması, diş hekimi kontrollerine
gidilmesi temel uygulamalardır. Diş eti hastalıklarının önlenmesinde de diş fırçalama ve düzenli diş hekimi kontrolleri önemlidir.
Dişlerde gelişim bozuklukları varsa erken dönemde özel diş hekimliği dallarında uzmanlaşmış birimlere başvurularak gerekli tedavi sağlanmalıdır.
1.6.
El Bakımı
Güzellik hizmetleri alanında çalışan tüm elemanlar
devamlı olarak ellerini
kullanırlar. Bu nedenle elleri mikropların hücumundan ve
salonlarda kullanılan kimyasalların tahrişinden korumak gereklidir. Ellerde bakteri ve mikroplar çok hızlı çoğalır. Bu nedenle elleri sıklıkla yıkamak gereklidir. Deri yaralanmadığı sürece belirli bakterilere karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Ellerin
çatlamasının önlenmesi için
nemlendirici kremler kullanılmalıdır. Kuaförlerin kimyasal işlemler sırasında kauçuk eldiven giymeleri ellerini kimyasalların zararlı etkilerinden koruyacaktır.
1.6.1.
El Temizliği
Günlük yaşamda kişinin dış ortamla en çok ilişkide olan ve dolayısıyla en çok kirlenen bölgesi ellerdir. Kirli yüzeylere sürtünen ve
dokunan eller yıkanmadıkları sürece birer mikrop barınağı olur. Birçok hastalığın önlenmesinde ellerin yıkanması önemlidir. Eller şu durumlarda yıkanmalıdır:
Yemeklerden önce ve
sonra
Yemek hazırlamadan önce ve
sonra
Diş, ağız, yüz, göz temizliği yapmadan önce
Tuvalet ziyaretinden
önce ve sonra
Kirli, tozlu bir işi tamamladıktan sonra
Dışarıdan eve ve işe geldikten sonra
Hasta olan bir yakınımızı ziyaretten sonra
Yukarıdakilere uyan hiçbir
iş yapılmasa dahi en az iki
saatte bir yıkanmalıdır.
1.7.
Ayak Bakımı
Ayaklar bütün gün bizi taşıyan en önemli
organlarımızdan biridir. Ayak
bakımı en az el bakımı kadar önemlidir. Bu yüzden ayaklarımıza gereken önemi vermeli ve günlük temizliğinin yanında özel bakımlarda uygulamalıyız.
Örneğin, sıcak bir ayak banyosu ile yumuşatılan ayaklar, sert kıllı bir fırça ile fırçalanır. Topuklar ya da ayağın altı gibi daha sert bölgeleri ponza taşı ile keselenir. Son adım olarak aromatik yağlar veya besleyici bir kremle ovularak masaj yapılır. Ayak problemlerinin en önemlisi nasırlardır. Öncelikle nasır oluşumuna sebep olan ayakkabılardaki problem giderilmelidir. Aksi hâlde nasır sürekli tekrarlar.
Bu tür problemlerde ayaklar şampuanlı ılık suda on dakika
bekletilmelidir. Ayak derisini yumuşatmak için sudan çıkartılan ayaklara bitkisel yağlar ya da kremlerle masaj yapılmalıdır. Daha sonra ponza taşı ile ayaklar ovularak nasırın üstüne vazelin sürülmelidir. Eğer acı devam ediyorsa mutlaka bir doktora görünülmelidir.
1.7.1.
Ayakkabı Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Topuk yüksekliği bel ve kasık ağrılarına neden olmamalıdır. Bu nedenle yüksek topuk ve sürekli topuksuz ayakkabı giyilmemelidir.
Ayakkabının topukları çok sivri olmamalıdır çünkü ayak
burkulmalarına neden olabilir.
Ayakkabılar çok dar olmamalıdır çünkü nasır oluşmasına neden olabilir.
Ayakkabılar ayağı çok sıkmamalıdır çünkü kan dolaşımını engelleyebilir.
Ayakkabılar ayak ısısını ayarlayabilen
deriden imal edilmiş olmalıdır.
Ayakkabılar çok bol olmamalıdır çünkü ayakta şekil bozukluklarına neden olabilir.
Gerektiğinde ortopedik
ayakkabılar tercih
edilmelidir.
Ayakkabılar ayağı terletmemeli ve dışarıdan su
geçirmemelidir.
1.7.2.
Ayakların Yıkanması
Ayaklar her günün sonunda, soğuk su ve sabunla
dize kadar yıkayıp ayak havlusu ile kurulanmalıdır. Soğuk su bütün gün yorulmuş olan ayaklarda kan dolaşımını hızlandırarak ayağı dinlendirir. Ayrıca tüm gün ayakkabı içerisinde terleyen ayakları temizleyerek kötü kokmasını da engeller.
Günlük Ayak Temizliğinde Dikkat Edilecek
Hususlar
Ayakların parmaklarının araları havlu veya saç
kurutma makinesi ile iyice kurutulmalıdır. Çünkü sıcaklık ve nem parmak aralarında bakteri ve mantar enfeksiyonlarının oluşumu için zemin hazırlarlar.
Ayaklar mutlaka ayak
havluları ile veya kağıt havlu ile
kurutulmalıdır.
Ayak havluları ellerin kurulanmasında kullanılmamalıdır.
Ayak havluları dezenfekte
edilmelidir.
Her gün temiz ve
pamuklu çorap giyilmesi ayak sağlığı için önemlidir.
Her gün aynı ayakkabılar giyilmemeli dönüşümlü olarak ayakkabılar değiştirilmelidir. Bu hem ayak sağlığı için hem de ayakkabıların az yıpranması açısından önemlidir.
Çalışma esnasında rahat,
ortopedik, su geçirmeyen ve kaymayan ayakkabım tercih edilmelidir.
1.7.3.
El ve Ayak Tırnaklarının
Uygun Şekilde Kesimi ve Bakımı
Tırnakların altında kir ve yağ kolayca birikir. Ayrıca tırnak altlarında mikroplar barınabilir. Kişisel hijyen için tırnakların düzenli olarak kesilmesi gereklidir. Günlük el temizliğinde ve banyo yaparken de tırnak fırçası ile tırnaklar fırçalanarak temizlenmelidir.
Tırnakları kesilirken el tırnakları yarım ay biçiminde, ayak tırnakları ise düz olarak kesilmelidir. Ayak tırnaklarının yarım ay biçiminde
kesilmesi tırnak batmalarına neden olabilir. Önceden ıslatılan ayak tırnakları daha rahat ve daha kolay kesilir. Özellikle banyodan sonra yumuşayan tırnaklar daha kolay
kesilir. Tırnaklar çok dipten
kesilmemelidir çünkü tırnaklar ete gömülerek tırnak batmasına neden olabilirler. Batan ayak tırnakları kapalı ayakkabılar içerisinde kaldıkça daha büyük problemlere yol açar. Uzman kişiler tarafından tedavi edilmelidir.
1.8.
Sağlıklı
Beslenme
Beslenme insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gereken besin öğelerinin tüketilmesi
ve bunların vücutta kullanılması şeklinde tanımlanır.
Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması son derece önemlidir. Yaşamın en temel
gereksinimlerinden olan beslenme, anne karnındaki bebeğin sağlığından yaşlılık dönemindeki kişinin sağlığına kadar tüm yaş gruplarını ve yaşam kalitelerini etkileyen en önemli faktörlerden birisidir.
Vücudun sağlıklı olabilmesi için çeşitli besin öğelerinin alınması gerekir. Besin öğelerinin kaynağı besinlerdir. Her besinin besin öğeleri bileşimi farklıdır. Besin öğelerinin vücut için gerekli olanlarının tümünü alabilmek
için yeterli miktarda ve çeşitte besinin tüketilmesi gerekir. Vücut sağlığının yanı sıra saç ve cilt sağlığına önem veren
herkesin yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine dikkat
etmesi ve bu ilkelere uymaya özen göstermesi gerekir.
1.9.
Uygun Giyim
Giyim vücut ısısını korumaya yardım eder. Mevsime ve çalışılan ortama göre uygun giyinilmelidir. Giysi seçiminde bulunulan yerin
iklim özellikleri önemlidir. Vücut ısısını ayarlayan, teri emen, yazın serin kışın sıcak tutan ve
sentetik olmayan giysiler tercih edilmelidir.
Gelişme çağındaki genç kızlar ve erkekler vücut gelişimlerini etkileyecek çok dar ve sıkı giysilerden kaçınmalıdırlar.
İş ortamında giyilen giysiler hafif olmalı ve serbest harekete olanak vermelidir. Dar giysiler tercih edilmemelidir.
Bitkisel ve hayvansal kökenli doğal lifler giyim için
kullanılmakla birlikte
günümüzde sentetik liften üretilmiş giysiler de kullanılmaktadır.
1.9.1.
Giysi Seçimine Etki Eden Faktörler
İklim
Vücut özelliği
Yaş
Çevre
Moda
Ekonomik durum
1.10.
Fiziksel Sağlık
ve Egzersizin Yararları
Fiziksel aktivite, fiziksek ve ruhsal sağlığı olumlu yönde
etkilemekte, çocukluktan yaşlılığın en son dönemine kadar yaşamın tüm aşamalarında büyük önem taşımaktadır. Hareketsiz yaşam tarzı özelikle damar sertliği, hipertansiyon ve gençlerde başlayanşeker hastalığı olmak üzere çeşitli damar hastalıkları ve metabolizma bozukluklarının başlaması ve ilerlemesine neden olmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite önerilen kilonun korunmasını sağlayarak bu hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır.
Fiziksel aktivite, kas-iskelet sisteminin güçlü
olmasına ve güçlü kalmasına olanak sağlamaktadır.
Fiziksel aktivite, kalın bağırsak kanseri ve göğüs kanserinin gelişme riskini de azaltmaktadır.
Fiziksel aktivite, ruhsal durum, mutluluk,
huzursuzluk, depresyon üzerinde sürekli olumlu etkide bulunmakta ve algılama fonksiyonunu güçlendirmektedir.
Çocuklar, gençler, genç yetişkinler, orta yaşlı ve yaşlıların fiziksel
aktivitelerinin artırılması, sağlığın iyileştirilmesi, yaşam fonksiyonu ve kalitesinin yükseltilmesinin en etkili aracıdır.
Günümüzde gereksinimlerin çoğunun makineler yardımı ile karşılanması başta yürüme, koşma, inme, sıçrama, tırmanma, eğilme gibi günlük temel ve doğal hareketlerde sınırlamalar getirmektedir. Sınırlı hareketler sonucunda kişilerin sağlıkları olumsuz yönde etkilenmektedir. Egzersiz mutluluk, hoş vakit geçirmek ve
stresten kurtulmak için önemli araçtır. Egzersiz ve spor yapan kişiler sağlıklı bir yaşam sürdürme şansına sahiptirler. Bu yüzden parola ‘’sağlıklı kalmak için spor yapmak’’ olmalıdır.
1.10.1.
Egzersizin Yararları
Bireyin fizyolojik
görevlerini düzene sokar.
Kasların güçlenmesini sağlar.
Kan dolaşımını hızlandırarak dokuların iyi beslenmesini
sağlar.
Derin solunumlarla
dokulara oksijen gitmesini, dokularda biriken karbondioksitin dışarıya atılmasını kolaylaştırır.
Bağırsak hareketlerini
artırarak kabızlığı önler.
Enzim ve hormonların doku ve organlara
etkisini arttırır.
Sinir sistemini
güçlendirir.
Kalp damar hastalıklarını önler.
Zararlı alışkanlıklardan korur.
Kendini iyi hissetme
duygusu ve çalışma gücünü artırır.
Yeteneklerin gelişmesini sağlar.
Şişmanlığı önler.
Kronik hastalıkların önlenmesinde ve
tedavisinde etkilidir.
Yaşam boyu sağlıklı, zinde ve güçlü
kalmanın önemli bir
yoludur.
1.10.2.
Egzersiz Önerileri
Günlük olmalı
Eğlenceli olmalı
Ağrısız olmalı ve aşırı yorucu olmamalı
Kişinin tercihine uymalı
Eve ve işe yakın olmalı
Giysi ekipman vb.
ucuz olmalı
Başkasına bağımlı olmamalı
Yaşam boyu
sürdürülebilmelidir.
Özellikle temiz havalarda yapılan egzersizler hem
sağlık açısından hem de fiziksel formu koruma açısından yararlıdır. Tüm egzersizlerin yararlı olabilmesi için düzenli olarak uygulanması gerekir.
Önerilen egzersizler yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme
vb.dir. Bu aktivitelerden en az 2–3 tanesi çeşitlendirilerek yapılmalıdır. Koşu ve yürüyüşün en fazla tercih edilmesinin nedeni özel bir antrenman ve beceri gerektirmemesidir.
Ayrıca ucuz, kolay, emin
ve yalnız
yapılabilmektedir.
İdeal tartıya ulaşmak veya sabit tutmak için de egzersizden faydalanılabilir. Koşmak, yüzmek, tenis oynamak, bisiklete binmek,
basketbol, voleybol, futbol, hentbol gibi sporlar bedensel çalışmanın yoğun olduğu sporlardandır. Egzersiz yapmak için zaman ya da başka koşullar nedeniyle
olanak olmadığı zamanlarda gün içindeki zorunlu hareket
egzersize dönüştürülebilir. Örneğin, özel araç yerine toplu taşıtları tercih etmek, gidilecek yere varmadan birkaç durak önce inip
hedefe
kadar hızlı bir yürüyüşle yürümek, asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak, dans etmek hatta hızlı yürüyüşle alışveriş yapmak dahi hafif formda egzersiz yerine geçebilir.
Uzun süre aynı şekilde durarak çalışmak zorunda kalındığında zaman çalışmaya ara vererek gezinmek, oturuluyorsa kalkıp dolaşmak, kas yorgunluğunu azaltır. Ağır bir şey kaldırırken belden öne eğilmek yerine, çömelerek ağırlığı bedenin değişik bölümlerine paylaştırmak, belimizi korumak açısından önemlidir.
Araçsız ve özel bir teknik
kullanmadan yetişkin bir kadının kaldıracağı yük 15 kg.'ı, yetişkin bir erkeğin kaldıracağı yük ise 25 kg.'ı geçmemelidir. Kullanılan ayakkabı, doğal bel kavsini
destekler nitelikte hafif topuklu olmalıdır. Uzun süre oturularak yapılan işlerde oturulan koltuk ya da sandalye bel boşluğunu desteklemelidir. Ayakları dayamak için
yükseltici basamak bulunmalıdır. Belli bir program dâhilinde ve profesyonel yardım almadan egzersiz
yapılacaksa
bilinmesi gereken bazı kurallar vardır. Daha önce hiç
egzersiz yapmamış olanlar gün aşırı 10 dakika gibi sürelerle başlamalı ve bunu zaman içinde
en az 30 dakika olacak şekilde arttırmalıdırlar. Egzersiz öncesinde yumuşak ve yavaş hareketlerle kaslar gerilerek ısıtılmalıdır. Ani hareketler ve aşırı yüklenme özellikle daha önceden alışık olmayan bireylerde spor yaralanmalarına neden olabilir.
Bilinçsizce yapılan aşırı egzersiz ise sağlık için hareketsizlik kadar zararlıdır.
Bilinen bir kronik hastalığı olanlar, egzersiz
programlarına başlamadan önce kendilerini izlemekte olan hekime başvurmalıdırlar. Egzersizle
birlikte gelen şiddetli göğüs ağrısı ve nefes darlığının kalp hastalığı belirtisi olabileceği bilinmelidir. Açık havada yapılacak sporlar için hava kirliliğinin yoğun olmadığı ortamları seçmek dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktadır.
1.11.
Duruş ve Hareket
Güzellik hizmetleri alanında çalışan tüm elemanlar
zamanlarının çoğunu ayakta durarak ve hareket ederek geçiririler bu yüzden
iyi duruş ve iyi yürüyüş çok önemlidir. İskelet ve kas sistemleri sağlığın korunmasında önemlidir. Vücudun duruşu iskelete bağlanmış kaslar tarafından hareket hâlindeyken bile korunur. Kuvvetli kaslar düzgün bir duruş için önemlidir. Kuvvetli kaslar için egzersiz yapılması şarttır. Egzersiz eksikliği kaslarda sarkmalara yol açarak kötü bir duruş ile sonuçlanır. İyi duruş alışkanlık hâline getirilmelidir.
İyi bir duruş için şunlar yapılmalıdır:
Kişi omuzlarını aynı seviyede ve dik
tutmalıdır. Eğer omuzlar arkaya doğru çok geride tutulursa sırtın doğal kavisi düzleşir, bu da vücudun alt arka bölümüne yük binmesine neden olur. Omuzlar öne doğru geldiğinde ise göğse baskı yapılır, bu da hem solunumu hem de dolaşımı engeller ve vücudun üst arka bölümü yuvarlaklaşır.
Baş dik tutulmalıdır. Çene aşağıya doğru eğilirse görüntü
çizgisi değişir. Eğer çene yukarıya kaldırılırsa baş arkaya düşer. Bu da enseye ve omuz adalelerine baskı yapar. Başın bir yana doğru eğilmesi boyun adalelerine basınç yapar. Aynı zamanda gözler farklı seviyelerde olacağı için görüşü etkiler.
Vücut ağırlığını bir ayak üzerine
vererek durmak kötü bir alışkanlıktır çünkü bu şekilde duruş omurga eklem bağlarını zorlar.
Ayakta dururken
ayaklar arasındaki mesafe kısa olmalıdır. Böylece bacaklar dikey durumda ya da kalçadan dimdik aşağıya doğrudur.
Gerek ayakta
dururken gerekse yürürken ayak öne doğru olmalıdır. Böylece vücudun ağırlığı ayak kemerlerine değil ayağın düz dış kenarına biner.
Hem otururken hem de
ayakta omurga düz tutulmalıdır. Kalçaların ve omuzların kalıcı dengesizliği omurganın eğilmesine sebep olabilir.
Vücut ağırlığı öne verilmemelidir.
Bu yüzden çok topuklu ayakkabılar giymek sakıncalıdır.
Vücut ağırlığını bir ayak üzerine
vererek durmak kötü bir alışkanlıktır çünkü bu şekilde duruş omurga eklem bağlarını zorlar.
Gerek ayakta
dururken gerekse yürürken ayak öne doğru olmalıdır böylece vücudun ağırlığı ayak kemerlerine değil ayağın düz dış kenarına biner.
Oturularak yapılan işlemlerde vücut ağırlığı omurganın alt kısmına değil leğen kemiğine verilir. Sandalyeye yaslanarak rahat bir pozisyonda oturulur.
Uyluk kemikleri sandalye üzerinde olmalı ancak ağırlığın bir kısmı ayaklara verilmelidir. Aksi takdirde uyluk kemiklerinin
arasındaki kan damarlarına ve sinirlere basınç olacaktır.
Diz kapağı dik açılı konumda olmalı, ayaklar yan yana
yere basmalıdır. Zorlanmayı engellemek için sırt çalışırken dik tutulmalıdır.
1.12.
Sigara ve Alkol
Sigara dumanındaki zehirli maddeler birçok organda çeşitli hastalıklara ve kansere yol açar. Başta akciğer kanseri olmak üzere dil, solunum yolları, gırtlak, pankreas,
idrar torbası ve böbrek kanserlerinin gelişmesinde temel
sebeptir. Ayrıca sigara
kullananlar bronşit ve üşütme gibi göğüs enfeksiyonlarına yatkındırlar.
Alkol kullanımı sağlığı zararlı yönde etkiler. Yağlar ve karbonhidratlar emilmeden önce sindirilirken alkol mide ve bağırsakların üst kısımlarında çabuk şekilde emilir. Bu nedenle alkol vücuda enerji sağlamak için kullanılır, yağ ve karbonhidratlar
vücutta yağ şeklinde depolanır. Sonuç olarak kilo artışıyla birlikte şişmanlık ortaya çıkar.
Alkol yüksek zihin fonksiyonlarını baskılayarak beyni
olumsuz yönde etkiler. Alkol alımından sonra kişi başlangıçta uyarılmış olarak görülebilir.
Sigara alkol ve benzeri uyuşturucu maddelerden
uzak durmak sağlık açısından çok önemlidir. Bu tür bağımlılık yapan maddelerden
uzak durmak için aşağıdaki öneriler verilmiştir.
Denemek amacıyla veya az miktarda
kullanmak niyetiyle dahi olsa zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
Çeşitli nedenlerle
herhangi bir ağrı olduğunda doktora danışılmadan herhangi bir ilaç kullanılmamalıdır. İlacın içinde alışkanlık yapan maddeler olabilir.
Uyuşturucu haplar
özeklikle öğrencilere zihin açıcı haplar olarak bu işin ticaretini yapanlar tarafından sunulmaktadır.
Silgi, tutkal, sıvı yapıştırıcılar, daksil ve bunun
gibi sentetik maddeler koklanmamalıdır. Alışkanlık yapabilir.
Herkesin belli zamanlarda
belli problemleri olabilir. Problemler güvenilen insanlarla paylaşılmalıdır. Örneğin, öğretmen, anne, baba, akraba veya arkadaş olabilir.
Çeşitli spor, sanatsal
ve eğitici kol
faaliyetlerine katılarak boş zamanlar iyi bir şekilde değerlendirilmelidir.
Bol bol kitap
okuyarak kişi kendini yetiştirmelidir. Her
yönden bilgili ve kültürlü bir insan olmaya çalışılmalıdır. Bu kişinin kendine olan
güveninin artmasını sağlar.
Çeşitli eğlence yerlerinden,
kötü ortamlardan ve arkadaş gruplarından uzak durulmalıdır ve arkadaş seçiminde seçici olunmalıdır.
Hayatta mutlaka kişinin bir amacı olmalı ve bu amaç için
planlı bir şekilde çalışılmalıdır.
Kişi sorumlukların bilincinde olunmalı ve sorumluluklar
yerine getirilmeye çalışılmalıdır ancak bu şekilde hayat anlam değer kazanır.
Kişi kendini olduğu gibi kabul
etmelidir. Olumlu yönde değişebilecek ve gelişebilecek yönler değiştirilip geliştirilmelidir.
1.13.
Ruhsal Dinlenme ve Boş Zamanları
Değerlendirme
Alışkanlıkları
Kişinin ruhsal dinlenmeyi sağlayarak ruh sağlığını koruyabilmesi için kendini çok iyi tanıması ve kendi niteliklerini ve yeteneklerini belirleyebilmesi
gerekmektedir. Kendi kişilik özelliklerine ve yeteneklerine göre boş zamanlarını verimli ve etkili
bir biçimde kullanmayı öğrenmelidir.
Ruhsal dinlenme ve boş zamanları değerlendirme
etkinlikleri çeşitli konuları içeren kitaplar okumak, el sanatları öğrenmek, müzik
dinlemek, halk oyunları oynamak, izcilik, masa tenisi, basketbol, yüzme, voleybol,
tiyatro, fotoğrafçılık, enstrüman
kullanma, bahçede çalışma vb. etkinlilerden oluşur.
1.13.1. Ruhsal
Dinlenme ve Boş Zamanları Değerlendirmenin Yararları
İnsan günün
stresinden uzaklaşır.
Gençleri bedensel
ruhsal ve toplumsal değişimin yarattığı bunalımdan uzaklaştırarak topluma kazandırır.
Bireyin yaşamının niteliğini zenginleştirir ve yaşam doyumunu arttırır.
Boş zamanlarını grup etkinliği şeklinde değerlendiren gençlerde
yalnızlık duygusunu gidererek biz duygusunu geliştirir.
Kişiye kendini değerli bulma, kendini
ispatlama fırsatı sağlar.
Bireyin gizli kalmış yeteneklerinin
ortaya çıkmasını sağlar.
Anlamlı ve doyurucu bir şekilde zamanı iyi değerlendirme olanağı sağlar.
Gençlerin
yeteneklerini kullanabilecekleri bir ortam oluşturmalarına olanak sağlar.
Çevreyle daha iyi
ilişkiler kurma, görev
ve sorumluluklarını daha iyi kavrama konularında olumlu değişiklikler yaratır.
Gençleri sürekli
televizyon izlemeden, kahvehane köşelerinden, sigara, alkol, kumar gibi kötü alışkanlıklardan uzaklaştırır.
2.
GÜZELLİK HİZMETLERİ
MESLEK
ELEMANLARININ
ÖZELLİKLERİ
Dışarıdan bakıldığı zaman kolay ve eğlenceli gibi gözüken kuaförlük, güzellik uzmanlığı, vücut bakım elemanı, makyaj elemanı gibi meslekler aslında çok beceriklilik ve sabır gerektiren mesleklerdir. Bu sektörde çalışacak tüm elemanların birçok özelliği bünyelerinde barındırmaları gerekir.
Bu mesleklerde kim mutlu olmak istiyorsa
bildiklerini geliştirerek ve öz disiplinini koruyarak bu mesleklerin gerekliliklerinin hakkını vermek zorundadır.
2.1.
Fiziksel Özellikler
Sağlıklı ve dayanıklı bir fiziki yapıya sahip olmalıdır. Sağlıklı bir yapıya sahip olabilmek için sağlıklı beslenmek ve egzersiz yaparak kasları güçlendirmek gerekir. Güzellik hizmetleri alanında çalışan tüm elemanlar iş gününün çoğunu ayakta geçirirler. Ayakta durarak çalışma, sağlıklı ayaklar gerektirir.
Bu yüzden ayak sağlığını korumak özel dikkat gerektirir. Çalışan elamanların ayaklarının rahat olması önemlidir. Ayağın rahatsız olması düzgün olarak ayakta durmayı ya da yürümeyi etkileyebilir. Ayağa uygun ayakkabı giyilmelidir. Ayakkabılar ayağı önden ve topuktan kavramalıdır. Ayağın tabanları ayakkabıya iyice dayanmalı, parmakların ayakkabı içinde rahatça hareket edebilmesi için yeterli alan bulunmalıdır. Yüksek topuklu
ayakkabılar vücudun öne doğru eğilmesine ve vücudun kötü duruşuna sebep olabilir. Alçak ya da orta boy topuklu ayakkabılar daha rahattır. Doğru ayakkabı seçimi ayakkabıların basıncı ile ayaklarda oluşabilecek olan nasırlarda engel olacaktır.
Güzellik hizmetleri alanında çalışan elemanların kilolarına dikkat etmeleri
sağlıklı ve zinde görünmeleri müşterinin güven
duygusu açısından önemlidir. Ayrıca fazla kilolu kişiler çok çabuk yorulacakları için iş performansları da düşecektir. Güzellik hizmetleri alanında çalışan elemanların alerjik bir bünyeye
sahip olmamaları gerekir. Kimyasal maddelerle çok yakın temas hassas
olmayan bir cildi şart koşar. Saç renklerinin ayrımlanması ve değerlendirilebilmesi
için sağlıklı gözler gerekir.
2.2.
Dış Görünüş ve
Bakım
Salon personelinin dış görünüşü, yürüyüşü, oturuşu, iyi bir
profesyonel etki yaratması
için önemlidir.
Temiz ve bakımlı olmalıdırlar. Müşteri yalnızca bakımlı temiz ve zevkli giyimli ve iyi saç tuvaletli bir meslek elemanının tavsiyelerine danışır. Eller işlem sırasında sürekli kullanıldığından özellikle çok önemlidir. Tırnaklar manikürlü ve uygun uzunlukta olmalıdır. Eller yumuşak olmalı, düzenli olarak bakım yapılmalıdır. Bakımlı olmanın en büyük göstergelerinden biri tırnaklardır. Tırnaklarının
şekilsiz ve kırık olması bakımsı 0 Tc 0 Twz bir görüntü sergileyeceklerdir. Bu nedenle ellerin bakımı yapılırken tırnaklar ihmal edilmemelidir.
Kişisel hijyene önem vermelidirler. Vücut temizliği, ağız temizliği, cilt temizliği, saç temizliğine gereken önemi vermelidir.
Temiz ve şık giyimli olmalıdırlar. Şık, bakımlı, temiz bir üniforma giymiş olan bir salon personeli müşteriyi hemen etkilerler.
Saçlar kısa ya da toplu olmalı, müşterinin veya araç gerecin üzerine dökülmemelidir.
Sarkan mücevherler takmaktan kaçınılmalıdır.
Aşırı makyaj yapılmamalı, aşırı parfüm kullanılmamalıdır.
Salon personelinin duruşu kötü ise bu müşteriye işini iyi yapmadığı hatta hasta olduğu ya da yorgun izlenimi verir. Bu durumda üzerinde
duran giysilerde güzel durmaz ve bir taraftan sarkar.
Salonda çalışan uygulayıcılar terleme ya da nefes kokusu ile müşterileri rahatsız etmemek için gereken hassasiyeti mutlaka
göstermelidir.
2.3.
Kişilik Özellikleri
Mesleki eğitime sahip olunmalıdır ve meslekleri ile ilgili tüm gelişmeleri takip etmelidirler. Modadaki sürekli değişiklikler, yeni
preparatlar, yeni çalışma teknikleri açık fikirlilik ve açık görüşlülük, zihinsel hareketlilik gerektirir.
Müşteriye tavsiye vermek ve onu inandırmak isteyen kişi iyi konuşmalı, yeterli kelime haznesine ve genel kültüre sahip olmalıdır. Diksiyonları düzgün olmalıdır. İnsan psikolojisini iyi bilmeli ve insanlarla iletişim becerisi gelişmiş olmalıdır. Meslektaşlar arasında özellikle müşteriye karşı nezaket ve iyi geçinme kesinlikle gereklidir. Çalışanlar arasındaki düşünce farklılıkları müşteri arasında çabuk yayılır ve kötü etki yapar.
Salonunda çalışan elemanların sır saklamasını bilmeleri gerekir. Çalışanlar müşteriler
ya da sadece çalışanlar arasında konuşulan şeyler yabancı olanları ilgilendirmez.
2.4.
Sosyal Beceriler
Eğitimli ve deneyimli bir salon personeli müşteride güven duygusu
yaratır. Müşteri kendini huzurlu ve mutlu hisseder.
Uygun ve yararlı bir işlem hakkında öneride bulunulurken uygulayıcı müşterinin kişisel isteklerini göz önünde bulundurmalıdır.
Sakin ancak etkileyici bir tutum, ortaya çıkabilecek bir
sorunun kolayca giderilmesini sağlar.
Müşteri ile uygulama sırasında fazla sohbet edilmemelidir ancak bu müşterinin kendisine ve uygulama yapan kişinin yönlendirmesine
bağlıdır. Bazı müşteriler sürekli sohbet etmeyi bazıları ise sessiz ve huzurlu bir ortamı tercih ederler. Din ve politika gibi tartışmalı konulardan kaçınılmalıdır. Müşteri ile ilgili kişisel yorumlar yapılmamalı ve cinsellikle ilgili konular tartışılmamalıdır. Kişisel problemlerden
söz edildiğinde öneride bulunma zorunluluğu hissedilmeden iyi bir dinleyici olunmalıdır. Her zaman müşterinin güveni kazanılmalı söylediği bir söz başkasına iletilmemelidir.
Müşterinin kendi sağlığı ile ilgili verdiği bir bilgi akılda tutulmalıdır. Müşterinin kalp ile ilgili bir problemi, şeker hastalığı ya da astım olduğu zaman acil
durumlarda bu bilgi gerekli olabilir.
Müşteriye salona girmesinden itibaren işlem sırasında ve ayrılana kadar kibar davranılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.